9.101. Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve Medine halkýndan birtakým münafýklar vardýr ki, münafýklýkta maharet kazanmýþlardýr. Sen onlarý bilmezsin, biz biliriz onlarý. Onlara iki kez azap edeceðiz, sonra da onlar büyük bir azaba itileceklerdir.
9.102. Diðerleri ise günahlarýný itiraf ettiler, iyi bir ameli diðer kötü bir amelle karýþtýrdýlar. (Tevbe ederlerse) umulur ki Allah onlarýn tevbesini kabul eder. Çünkü Allah çok baðýþlayan, pek esirgeyendir.
9.103. Onlarýn mallarýndan sadaka al; bununla onlarý (günahlardan) temizlersin, onlarý arýtýp yüceltirsin. Ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlar için sükûnettir (onlarý yatýþtýrýr). Allah iþitendir, bilendir.
9.104. Allah'ýn, kullarýnýn tevbesini kabul edeceðini, sadakalarý geri çevirmeyeceðini ve Allah'ýn tevbeyi çok kabul eden ve pek esirgeyen olduðunu hâla bilmezler mi?
9.105. De ki: (Yapacaðýnýzý) yapýn! Amelinizi Allah da Resûlü de müminler de görecektir. Sonra görüleni ve görülmeyeni bilen Allah'a döndürüleceksiniz de O size yapmakta olduklarýnýzý haber verecektir.
9.106. (Sefere katýlmayanlardan) diðer bir gurup da Allah'ýn emrine býrakýlmýþlardýr. O, bunlara ya azap eder veya tevbelerini kabul eder. Allah çok bilendir, hikmet sahibidir.
9.107. (Münafýklar arasýnda) bir de (müminlere) zarar vermek, (hakký) inkâr etmek, müminlerin arasýna ayrýlýk sokmak ve daha önce Allah ve Resûlüne karþý savaþmýþ olan adamý beklemek için bir mescid kuranlar ve: (Bununla) iyilikten baþka birþey istemedik, diye mutlaka yemin edecek olanlar da vardýr. Halbuki Allah onlarýn kesinlikle yalancý olduklarýna þahitlik eder.
9.108. Onun içinde asla namaz kýlma! Ýlk günden takvâ üzerine kurulan mescit (Kuba Mescidi) içinde namaz kýlman elbette daha doðrudur. Onda temizlenmeyi seven adamlar vardýr. Allah da çok temizlenenleri sever.
9.109. Binasýný Allah korkusu ve rýzasý üzerine kuran kimse mi daha hayýrlýdýr, yoksa yapýsýný yýkýlacak bir yarýn kenarýna kurup, onunla beraber kendisi de çöküp cehennem ateþine giden kimse mi? Allah zalimler topluluðunu doðru yola iletmez.
9.110. Yaptýklarý bina, (ölüp de) kalpleri parçalanýncaya kadar yüreklerine devamlý olarak bir kuþku (sebebi) olacaktýr. Allah çok iyi bilendir, hikmet sahibidir.
9.111. Allah müminlerden, mallarýný ve canlarýný, kendilerine (verilecek) cennet karþýlýðýnda satýn almýþtýr. Çünkü onlar Allah yolunda savaþýrlar, öldürürler, ölürler. (Bu), Tevrat'ta, Ýncil'de ve Kur'an'da Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardýr! O halde O'nunla yapmýþ olduðunuz bu alýþ veriþinizden dolayý sevinin. Ýþte bu, (gerçekten) büyük kazançtýr.
9.112. (Bu alýþ veriþi yapanlar), tevbe edenler, ibadet edenler, hamdedenler, oruç tutanlar, rükû edenler, secde edenler, iyiliði emredip kötülükten alýkoyanlar ve Allah'ýn sýnýrlarýný koruyanlardýr. O müminleri müjdele!
9.113. (Kâfir olarak ölüp) cehennem ehli olduklarý onlara açýkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah'a) ortak koþanlar için af dilemek ne peygambere yaraþýr ne de inananlara.
9.114. Ýbrahim'in babasý için af dilemesi, sadece ona verdiði sözden dolayý idi. Ne var ki, onun Allah'ýn düþmaný olduðu kendisine belli olunca, ondan uzaklaþtý. Þüphesiz ki Ýbrahim çok yumuþak huylu ve pek sabýrlý idi.
9.115. Allah bir topluluðu doðru yola ilettikten sonra, sakýnacaklarý þeyleri kendilerine açýklayýncaya kadar onlarý saptýracak deðildir. Allah her þeyi çok iyi bilendir.
9.116. Göklerin ve yerin mülkü yalnýz Allah'ýndýr. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah'tan baþka ne bir dost ne de bir yardýmcý vardýr.
9.117. Andolsun ki Allah, müslümanlardan bir gurubun kalpleri eðrilmeye yüz tuttuktan sonra, Peygamberi ve güçlük zamanýnda ona uyan muhacirlerle ensarý affetti. Sonra da onlarýn tevbelerini kabul etti. Çünkü O, onlara karþý çok þefkatli, pek merhametlidir.
9.118. Ve (seferden) geri býrakýlan üç kiþinin de (tevbelerini kabul etti). Yeryüzü, geniþliðine raðmen onlara dar gelmiþ, vicdanlarý kendilerini sýktýkça sýkmýþtý. Nihayet Allah'tan (O'nun azabýndan) yine Allah'a sýðýnmaktan baþka çare olmadýðýný anlamýþlardý. Sonra (eski hallerine) dönmeleri için Allah onlarýn tevbesini kabul etti. Çünkü Allah tevbeyi çok kabul eden, pek esirgeyendir.
9.119. Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve doðrularla beraber olun.
9.120. Medine halkýna ve onlarýn çevresinde bulunan bedevî Araplara Allah'ýn Resûlünden geri kalmalarý ve onun canýndan önce kendi canlarýný düþünmeleri yakýþmaz. Ýþte onlarýn Allah yolunda bir susuzluða, bir yorgunluða ve bir açlýða dûçar olmalarý, kâfirleri öfkelendirecek bir yere (ayak) basmalarý ve düþmana karþý bir baþarý kazanmalarý, ancak bunlarýn karþýlýðýnda kendilerine salih bir amel yazýlmasý içindir. Çünkü Allah iyilik yapanlarýn mükâfatýný zayi etmez.
9.121. Allah onlarý, yapmakta olduklarýnýn en güzeli ile mükâfatlandýrmak için küçük büyük yaptýklarý her masraf, geçtikleri her vâdi mutlaka onlarýn lehine yazýlýr.
9.122. Müminlerin hepsinin toptan sefere çýkmalarý doðru deðildir. Onlarýn her kesiminde bir gurup dinde (dinî ilimlerde) geniþ bilgi elde etmek ve kavimleri (savaþtan) döndüklerinde onlarý ikaz etmek için geride kalmalýdýr. Umulur ki sakýnýrlar.
9.123. Ey iman edenler! Kâfirlerden yakýnýnýzda olanlara karþý savaþýn ve onlar (savaþ anýnda) sizde bir sertlik bulsunlar. Bilin ki, Allah sakýnanlarla beraberdir.
9.124. Herhangi bir sûre indirildiði zaman onlardan bir kýsmý der ki: ”Bu sizin hanginizin imanýný artýrdý?” Ýman edenlere gelince (bu sûre) onlarýn imanlarýný artýrýr ve onlar sevinirler.
9.125. Kalplerinde hastalýk (kâfirlik ve münafýklýk) olanlara gelince, onlarýn da inkârlarýný büsbütün artýrýr ve onlar artýk kâfir olarak ölürler.