25.26. Ýþte o gün, gerçek mülk (hükümranlýk) çok merhametli olan Allah'ýndýr. Kâfirler için de pek çetin bir gündür o.
25.27. O gün, zalim kimse (piþmanlýktan) ellerini ýsýrýp þöyle der: Keþke o peygamberle birlikte bir yol tutsaydým!
25.28. Yazýk bana! Keþke falancayý (bâtýl yolcusunu) dost edinmeseydim!
25.29. Çünkü zikir (Kur'an) bana gelmiþken o, hakikaten beni ondan saptýrdý. Þeytan insaný (uçuruma sürükleyip sonra) yüzüstü býrakýp rezil rüsvay eder.
25.30. Peygamber der ki: Ey Rabbim! Kavmim bu Kur'an'ý büsbütün terkettiler.
25.31. (Resûlüm!) Ýþte biz böylece her peygamber için suçlulardan düþmanlar peydâ ettik. Hidayet verici ve yardýmcý olarak Rabbin yeter.
25.32. Ýnkâr edenler: Kur'an ona bir defada topluca indirilmeli deðil miydi? dediler. Biz onu senin kalbine iyice yerleþtirmek için böyle yaptýk (parça parça indirdik) ve onu tane tane (ayýrarak) okuduk.
25.33. Onlarýn sana getirdikleri hiçbir temsil yoktur ki, (onun karþýlýðýnda) sana doðrusunu ve daha açýðýný getirmeyelim.
25.34. Yüzükoyun cehenneme (sürülüp) toplanacak olanlar; iþte onlar, yerleri en kötü, yollarý en sapýk olanlardýr.
25.35. Andolsun biz Musa'ya Kitab'ý verdik, kardeþi Harun'u da ona yardýmcý yaptýk.
25.36. ”Ayetlerimizi yalan sayan kavme gidin” dedik. Sonunda, (yola gelmediklerinden) onlarý yerle bir ediverdik.
25.37. Nuh kavmine gelince, peygamberleri yalancýlýkla itham ettiklerinde onlarý, suda boðduk ve kendilerini insanlar için bir ibret yaptýk. Zalimler için acýklý bir azap hazýrladýk.
25.38. Ad'ý, Semûd'u, Ress halkýný ve bunlar arasýnda daha birçok nesilleri de (inkârcýlýklarýndan ötürü helâk ettik).
25.39. Onlarýn her birine (uymalarý için) misaller getirdik; (ama öðüt almadýklarý için) hepsini kýrdýk geçirdik.
25.40. (Resûlüm!) Andolsun (bu Mekkeli putperestler), belâ ve felâket yaðmuruna tutulmuþ olan o beldeye uðramýþlardýr. Peki onu görmmüyorlar mýydý? Hayýr, onlar öldükten sonra dirilmeyi ummamaktadýrlar.
25.41. Seni gördükleri zaman: ”Bu mu Allah'ýn peygamber olarak gönderdiði!” diyerek hep seni alaya alýyorlar.
25.42. ”Þayet tanrýlarýmýza inanmakta sebat göstermeseydik, gerçekten bizi neredeyse tanrýlarýmýzdan saptýracaktý” diyorlar. Azabý gördükleri zaman, asýl kimin yolunun sapýk olduðunu bilecekler!
25.43. Kötü duygularýný kendisine tanrý edinen kimseyi gördün mü? Sen (Resûlüm!) ona koruyucu olabilir misin?
25.44. Yoksa sen, onlarýn çoðunun gerçekten (söz) dinleyeceðini yahut düþüneceðini mi sanýyorsun? Hayýr, onlar hayvanlar gibidir, hatta onlar yolca daha da sapýktýrlar.
25.45. Rabbinin gölgeyi nasýl uzattýðýný görmedin mi? Eðer dileseydi, onu elbet hareketsiz kýlardý. Sonra biz güneþi, ona delil kýldýk.
25.46. Sonra onu (uzayan gölgeyi) yavaþ yavaþ kendimize çektik (kýsalttýk).
25.47. Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kýlan, gündüzü de daðýlýp çalýþma (zamaný) yapan, O'dur.
25.48. Rüzgârlarý rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü topraða can vermek, yarattýðýmýz nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
25.49. Rüzgârlarý rahmetinin önünde müjdeci olarak gönderen O'dur. Biz, ölü topraða can vermek, yarattýðýmýz nice hayvanlara ve nice insanlara su vermek için gökten tertemiz su indirdik.
25.50. Andolsun bunu, insanlarýn öðüt almalarý için, aralarýnda çeþitli þekillerde anlatmýþýzdýr; ama insanlarýn çoðu ille nankörlük edip diretmiþtir.