20.126. (Allah) buyurur ki: Ýþte böyle. Çünkü sana âyetlerimiz geldi; ama sen onlarý unuttun. Bugün de ayný þekilde sen unutuluyorsun!
20.127. Doðru yoldan sapaný ve Rabbinin âyetlerine inanmayaný iþte böyle cezalandýrýrýz. Ahiret azabý, elbette daha þiddetli ve daha süreklidir.
20.128. Bizim, onlardan önce nice nesilleri helâk etmiþ olmamýz kendilerini yola getirmedi mi? Halbuki onlarýn yurtlarýnda gezip dolaþýrlar. Bunda, elbette ki akýl sahipleri için nice ibretler vardýr.
20.129. Eðer Rabbinden, daha önce sâdýr olmuþ bir söz ve tayin edilmiþ bir vâde olmasaydý, (ceza onlar için de dünyada) kaçýnýlmaz olurdu.
20.130. (Resûlüm!) Sen, onlarýn söylediklerine sabret. Güneþin doðmasýndan önce de batmasýndan önce de Rabbini övgü ile tesbih et; gecenin bir kýsým saatleri ile gündüzün etrafýnda (iki ucunda) da tesbih et ki, sen, Allah'tan hoþnut olasýn, (Allah da senden!).
20.131. Sakýn, kendilerini denemek için onlardan bir kesimi faydalandýrdýðýmýz dünya hayatýnýn çekiciliðine gözlerini dikme! Rabbinin nimeti hem daha hayýrlý, hem de daha süreklidir.
20.132. Ailene namazý emret; kendin de ona sabýrla devam et. Senden rýzýk istemiyoruz; (aksine) biz seni rýzýklandýrýyoruz. Güzel sonuç, takvâ iledir.
20.133. Onlar: (Muhammed) bize Rabbinden bir mucize getirmeli deðil miydi? dediler. Önce gelen kitaplardakinin apaçýk delili (Kur'an) onlara gelmedi mi?
20.134. Eðer biz, bundan (Kur'an'dan) önce onlarý bir azapla helâk etseydik, muhakkak ki þöyle diyeceklerdi: Ya Rabbi! Bize bir elçi gönderseydin de, þu aþaðýlýða ve rüsvaylýða düþmeden önce âyetlerine uysaydýk!
20.135. De ki: Herkes beklemektedir: Öyle ise siz de bekleyin. Yakýnda anlayacaksýnýz; doðru düzgün yolun yolcularý kimmiþ ve hidayette olan kimmiþ!