16.76. Allah, þu iki kiþiyi de misal verir: Onlardan biri dilsizdir, hiçbir þey beceremez ve efendisinin üstüne bir yüktür. Onu nereye gönderse bir hayýr getiremez. Þimdi, bu adamla, doðru yolda yürüyerek adaleti emreden kimse eþit olur mu?
16.77. Göklerin ve yerin gaybý Allah'a aittir. Kýyametin kopmasý ise, göz açýp kapama gibi veya daha az bir zamandan ibarettir. Þüphesiz Allah, her þeye kadirdir.
16.78. Siz, hiçbir þey bilmezken Allah, sizi analarýnýzýn karnýndan çýkardý; þükredesiniz diye size kulaklar, gözler ve kalpler verdi.
16.79. Göðün boþluðunda emre boyun eðdirilmiþ olarak uçuþan kuþlarý görmediler mi? Onlarý orada Allah'tan baþkasý tutamaz. Kuþkusuz bunda inanan bir toplum için ibretler vardýr.
16.80. Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptý ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taþýyacaðýnýz evler; yünlerinden, yapaðýlarýndan ve kýllarýndan bir süreye kadar (faydalanacaðýnýz) bir ev eþyasý ve bir ticaret malý meydana getirdi.
16.81. Allah, yarattýklarýndan sizin için gölgeler yaptý. Daðlarda da sizin için barýnaklar yarattý. Sizi sýcaktan koruyacak elbiseler ve savaþta sizi koruyacak zýrhlar yarattý. Ýþte böylece Allah, müslüman olmanýz için üzerinize nimetini tamamlýyor.
16.82. (Ey Resûlüm!) Yine de yüz çevirirlerse, artýk sana düþen ancak açýk bir tebliðden ibarettir.
16.83. Onlar Allah'ýn nimetini bilirler (itiraf ederler). Sonra da onu inkâr ederler. Onlarýn çoðu kâfirdir.
16.84. Her ümmetten bir þahit göndereceðimiz gün, artýk ne kâfir olanlara (özür dilemelerine) izin verilir ne de onlarýn özür dilemeleri istenir.
16.85. O zulmedenler azabý gördüklerinde, artýk onlardan azap hafifletilmez, onlara mühlet de verilmez.
16.86. (Allah'a) ortak koþanlar, ortak koþtuklarý þeyleri gördükleri zaman derler ki: ”Rabbimiz! Ýþte bunlar, seni býrakýp da tapmýþ olduðumuz ortaklarýmýzdýr.” Onlar da bunlara: ”Siz mutlaka yalancýlarsýnýz” diye söz atarlar.
16.87. O gün Allah'a teslim (bayraðýný) çekerler ve uydurmakta olduklarý þeyler onlardan kaybolup gider.
16.88. Ýnkâr edip de (insanlarý) Allah yolundan alýkoyanlar var ya, iþte onlara, yapmakta olduklarý bozgunculuklar sebebiyle, azaplarýný kat kat artýracaðýz.
16.89. O gün her ümmetin içinden kendilerine birer þahit göndereceðiz. Seni de hepsinin üzerine þahit olarak getireceðiz. Ayrýca bu Kitab'ý da sana, her þey için bir açýklama, bir hidayet ve rahmet kaynaðý ve müslümanlar için bir müjde olarak indirdik.
16.90. Muhakkak ki Allah, adaleti, iyiliði, akrabaya yardým etmeyi emreder, çirkin iþleri, fenalýk ve azgýnlýðý da yasaklar. O, düþünüp tutasýnýz diye size öðüt veriyor.
16.91. Antlaþma yaptýðýnýz zaman, Allah'ýn ahdini yerine getirin ve Allah'ý üzerinize þahit tutarak, pekiþtirdikten sonra yeminleri bozmayýn. Þüphesiz Allah, yapacaðýnýz þeyleri pek iyi bilir.
16.92. Bir toplum diðer bir toplumdan (sayýca ve malca) daha çok olduðu için yeminlerinizi, aranýzda bir fesat aracý edinerek ipliðini saðlamca büktükten sonra, çözüp bozan (kadýn) gibi olmayýn. Allah, bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkýnda ihtilafa düþmekte olduðunuz þeyi kýyamet gününde mutlaka size açýklayacaktýr.
16.93. Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kýlardý; fakat O, dilediðini saptýrýr, dilediðini de doðru yola iletir. Yaptýklarýnýzdan mutlaka sorumlu tutulacaksýnýz.
16.94. Yeminlerinizi aranýzda fesada araç edinmeyin, aksi halde (Ýslâm'da) sebat etmiþken ayaðýnýz kayar da (insanlarý) Allah yolundan alýkoymanýz sebebiyle (dünyada) kötülüðü tadarsýnýz. Sizin için (ahirette de) büyük bir azap vardýr.
16.95. Allah'ýn ahdini az bir karþýlýða deðiþmeyin! Þayet anlayan kimseler iseniz, þüphesiz Allah katýnda olan (sevap) sizin için daha hayýrlýdýr.
16.96. Sizin yanýnýzdaki (dünya malý) tükenir, Allah katýndakiler ise bâkidir. Elbette sabýrlý davrananlara yapmakta olduklarýnýn en güzeliyle mükâfatlarýný vereceðiz.
16.97. Erkek veya kadýn, mümin olarak kim iyi amel iþlerse, onu mutlaka güzel bir hayat ile yaþatýrýz. Ve mükâfatlarýný, elbette yapmakta olduklarýnýn en güzeli ile veririz.
16.98. Kur'an okuduðun zaman o kovulmuþ þeytandan Allah'a sýðýn!
16.99. Gerçek þu ki: Ýman edip de yalnýz Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (þeytanýn) bir hakimiyeti yoktur.
16.100. Onun hakimiyeti, ancak onu dost edinenlere ve onu Allah'a ortak koþanlaradýr.
4.114. Onlarýn fýsýldaþmalarýnýn birçoðunda hayýr yoktur. Ancak bir sadaka yahut bir iyilik yahut da insanlarýn arasýný düzeltmeyi isteyen (in fýsýldaþmasý) müstesna. Kim Allah'ýn rýzasýný elde etmek için bunu yaparsa, biz ona yakýnda büyük bir mükâfat vereceðiz.