TD Menü
 Anasayfa
 Sohbet Videoları
 Sesli Sohbetler
 Sohbetler
 Sesli
 ilahiler
 Mektuplar
 Hatıralar
 Öz Geçmişler
 İletişim
Canlı Yayın
Canli Yayini izlemek için tiklayin

Canlı yayın tarihleri:
Cuma: Cuma namazı sonrası (İzmir'e göre)
Cumartesi: 20.00 - 22.00
İlahiler
·Lâ ilâhe illallah.
·Aşk ile Allah dedikçe.
·N’olur halim Cân Sultanım !
·Hak’tır bizim sevdiğimiz
·Bize lütf-i Hüdâ’dır bu!
·Hû derim Allah
·Aşkın bana ver Allah’ım,
·İlhâm ihsân et Allah’ım!
·Ya Rab! Sen bu zâtın hikmetin bildir
·Ma’nâya gel ma’nâya.
·Cânım kurban cânânıma.
·Her yüzden nazarım sen.
·Dikkat et dostum, şekle aldanma.
·Hamd ederim, Mevlâm sana.
·Uzak durma yakın gel
·Zâhir bâtın Hû’dur Allah.
·Gel gitme yavrum gafil yoluna.
·Hidâyet Allah’tan, gayrıdan bilme.
·Allah Allah diye diye.
·Dedim: Elhamdulillâh!
·Yokmu bana el tutan?
·Gündüz gece arıyorum.
·Dîvâne gönül aşka tutuldun!
·Cânda cânânını incitme sakın!
·Gönüllerde binlerce ah u feryat var.
·Yüzüne bakan sende hiç gayrullah görmesin.
·Hak rızası bundadır.
·Davet Hak’tan duysana.
·Zikrederiz Allah deriz.
·Zaferin mübarek olsun kardeşim!
·Hamd et haline mü’minsin cânım.
·Mevlâm düşürme gaflete.
·Sevgili Habîbinin hürmeti için et zuhûr!
·Sâdık olan cânlar gelsin.
·Cân u cânânım merhaba.
·Bâtıl bizim neremizde?
·Pîr Seyyid’dir rehberimiz!
·Sadâkatle gel, tevhide boyan.
·Gönüldedir zevk u sefâ.
·Allah sana emretti.
·Gönül bize yârdan haber versene.
·Hak dostuna gayriyet hiç yakışmaz.
·Kerîmsin Mevlâm, duamız kabul et!
·Güzel ahlâk açar gönül kapısın!
·Âşık olana, Mevlâ cemâlini gösterir.
·Uyandır kalbini, şükret.
·Vicdân ile düşünsene!
·Nazarımız Hak’tır bizim
·Haremine gir, dedik de suç mu ettik?
·Bu âleme niçin geldin, görevin ne senin?
·İnsan olan anlar bizi.
·Hak aşkınız daim olsun.
·Kuvvet, kudret Mevlâ’nındır
·Hidâyet olmazsa Hak’tan,
·Niçin feryat etmez bilmem !
·Lâyık kul olmayı nasîb et bize.
·Yakar aşkın ciğerimi!
·Mevlâm hidâyet eylesin!
·“Re’sul hikmete mehafetullah”dır.
·Hak’tır bizim şuhûdumuz.
·Tevbe et, pişman ol de Allah Allah!
·İmdâda yetişti Pîr Sultanımız.
·Deme sakın: Ben dervişim.
·Þükürler olsun Mevlâ’ya!
·Sen vallahi cân u cânânımızsın!
·Essalât u vesselâm Muhammed Mustafa’sına...
·Sâdıklarla bile ol, gafillerle olma.
·Estağfirullah, tevbe Ya Rab! diyelim.
·Sevelim, sevilelim mü’min kardeşler.
·Îmânla ahlâkla varılır Sırr-ı Tevhid’e.
·Harfle savtle olmaz îfâ !
·Sabırla selâmet bulunur inan.
·Tevhidin özü budur.
·Þuhût, tefekkürle Allah diyelim Hû Allah.
·Allah sizden razı olsun!
·İlahi Mevlâm rızandan ayırma.
·Mevlâm yolun âsân etsin!
·Hak zikrini ihsân etsin.
·Sonsuz hamd ü senâlar Mevlâ’ya!
·Beni benden alan sensin.
·Lûtfet, kerem kıl cânânım benim!
·Sev mürşidi, gel sen bize.
·Emr-i Hak’tır ibadât u taat etmek,
·Kenz-i mahfinin sırrı onlarda.
·Þükrederim Rabbim sana.
·Gönlümüze giren bilir.
·Asker oğlum göreslendik.
·Çok şükür elhamdülillah!
·Paha olmaz asla size.
·Þükürler olsun Mevlâ’ya.
·Allah diyen âşıklarda kalmaz gam keder.
·Her an diyem Allah Allah.
·Hak sevgisi var bizde
·Sohbetimiz dost iledir.
·Sonsuz rahmet ruhunuza.
·Haccımız mübarek olsun kardeşim.
·Mutlu olur sizi seven.
·Kâmil îmân ver Allahım.
·Birdir Allah yok şeriki!
·Sonsuz şükür Rabbimize!
·Himmetine her an muhtacız Efendim!
·Bahr-i Ummân derler sana.
·Hak orucun kabul etsin.
·Buldum cânda cânânımı.
·Cânım Muhammed Mustafa.
·Rabbim sevgisine mazhar kılsın!
·Nazar kıl sen bu aleme, gör neler var...
·Gerçek insan, gündüz gece Allah der.
·Tenezzül, tevâzuyla gerçek insan bunlar.
·Ârifiyet ver Allah’ım!
·Halk içinde mecnûn olan dîvâneye bak.
·İlâhî Rabbim, hikmetinden suâl olunmaz.
·Ezelden Hak sözü vermiştir bunlar!
·Âşıklıktır rehber bize.
·“Hesap, muhasebemde vekilim Allah’tır” de.
·Gayemizi dil ifade etmekten acizdir.
·Hû, lâ ilâhe illalah.
·Hamd ü senâ Rabbimize.
·Cân u cânânımsın benim !
·Þâhit Mevlâm kalbimize.
·Merhametin sonsuz senin!
·Mahrum olmaz Allah diyen.
·Sen kendini ne sanırsın?
·Hû Mevlâm Hû Mevlâm, aşkın bana ver Mevlâm.
·Yuvalarında huzûr sevgi ver Allah’ım!
·Hak mürşidden aldık ilham.
·Hak Lâ ilâhe illâllah...
·Kelâm anı anlatamaz.
·Hak hidâyet etmedikçe
·Telkînimiz rehber bize.
·Þâh-ı Merdân’ı önder bilelim.
·Hak zikrini verdin bize.
·Bize sâdık olan gelsin.
·Bir lâhza ayırma beni senden!
·Hak mürşitten olur ihsân.
·Himmet edin dostlar bize.
·İkrâm eyle, gül yüzüme.
·Ne güzeldir ne güzel!
·Ey Rabbim bizi mahrûm-i dîdar eyleme!
·Bizi sevgine lâyık kıl Ulu Mevlâm!
·Himmet olur inan, şüphen olmasın.
·Gerçek insan işte bunlar.
·Gel ey yolcu dinle sohbet.
·Hak Mürşidi bilmedikçe.
·Âsân olur yollar sana.
·Ne güzeldir, ne güzeldir!
·Rahmetinden mahrûm etme!
·Cân mürşitten olur ihsân.
·Sen öğrettin Cân Sultanım!
·Dosta vuslat etmek için.
·Allah Allah diye geldim!
·Beni ifna eden sensin,
·Gelin yavrularım tevhide gelin.
·Hak’tır bizim sevdiğimiz.
·Mürşidimin telkînidir.
·Emre mutî olur isen,
·Hak mürşitten olur ihsân!
·Bilmek için sâdık gerek!
·Mutlak îmân telkîniniz!
·Zikret Hakk’ı, gir meydana.
·Sonsuz hamd ü senâ Mevlâm!..
·Biz, Melâmi kurbanıyız.
·Tut elimiz ezel-ebed.
·Yol ver bize ulu dağlar, geçelim!
·Zikret Mevlâ’yı Mevlâ’yı!
·Boşa durma, hikmet ara.
·Cemrelerin var hikmeti
·Bize âşık, sâdık derler.
·Ne güzeldir insan olmak,
·Kâmil îmân kalbimizde.
·Nice yüz bin hamd ü senâ!
·Rabbim rızandan ayırma.
·Hak Erenler, aşka çare var mıdır?
·Sultanımız vardır bizim.
·Dikkat et kendine gel!
·Cân mürşidim cânım feda!
·Gelin Dostlar, aşk ile ALLAH diyelim!
·Kerîmsin, Rahimsin Ulu Mevlâm!
·Ya Rab, kul olabilmek için tut elimiz!
·Dikkat et, sakın taş atmayasın!
·Ulu Mevlâm, hikmetlerinden suâl olmaz!
·Hakk’ın zikriyle feth u bâb olur dostlar.
·Kur’an-ı Kerim’in ikiz kardeşidir.
·Bunlar, salât-ı daimün’dedirler.
·Allah şerrinden korusun!
·Derdimin dermânısın Efendim.
·Açar güller handân olur.
·“İhdinas sırate’l-müstakim”den gidenlerdir.
·Cânda cânânla tevhit etmenin ta kendisidir!
·Enfüste, âfâkta ne varsa Hakk’ındır.
·İhvânımız urûç, nüzûl etmenin sırrını bilirler.
·Hak’la bâtılı seçen îmânımız var!
·Hakiki insan, Hakk’ı, bâtılı fark edendir.
·Dinin ahkâmı Þeriat’tır.
·Kerim Allah, Rahim Allah!
·Vatandaki bayram başka!
·Allah Hak yolda bize anlayış versin.
·Bayrağımın sallandığı yerdir vatanım.
·Hak Resûl’e erem dersen.
·Mürşidimin nasîhatı.
·Nasip eyle Mevlâm bize!
·Allah gönlünüzün muradını versin.
·Lütfet, kerem kıl âciz kuluna!
·Allah deyin huzûr bulun!
·Allah Allah Kerim Allah!
·Sermayemiz sadâkattir,
·Ne güzeldir derviş olmak!
·Emre mutî olmak gerek.
·Þirk-i hafîden bizleri koru Mevlâm!
·Hakk’ın muhâtabı insan.
·Gül bizimdir, gül kokarız!
·Cânım kurban Mevlâm sana!
·Ruhundan ruh verdin bize.
·Dikkat eyle, sohbet dinle!
·Kullarının suçuna bakmazsın Mevlâm!
·Takdire razı olanlardan et bizi!
·Sadâkatın rehber senin.
·İmtihandır dikkat eyle!
·Huzûr ver Allah’ım ümmet-i Muhammed’e!
·“Vatan sevgisi îmândandır!” bunu bilelim.
·İslâm’ın dışında yol arayanlar.
·Dervişler güzel ahlâkla sevilirler.
·Yolunuz açık olsun!
·Fenafillâh vardır bizde.
·Tevbe, istiğfar var dillerinde.
·Bize hayat O’ndan gelir.
·Sana saygı şeref bize!
·Derviş olamaz derviş !
·Ben beni bilmenin hayrâniyem!
·Ben sanırdım zikrederim.
·Þayet dervişim dersen.
·Her gününüz bayram olsun !
·Gel, Melâmet sırrına gel...
·Ya Rab, bizi uzak eyleme Evlâd-ı Resûl’den!
·Sâdık kul ol, gel sen bize.
·Yürü yavrum, sen, Hak Resûl’ün izinden yürü !
·Bilen, bilinen birdir.
·Halde tevhid edelim.
·Þekilde kalma, gel ma’nâyı fehmet!
·Aşkta mihmânımdır benim.
·Hak yolunun sâdıkıyız.
·Melâmiler derler bize.
·Halk yüzünden Hakk’ı sevsin.
·Zikrederim Allah derim.
·Razı olur Rabbin senden.
·Râbıtamız Hak’tır bizim.
·Hak o zaman razı olur!
·Hakk’ın takdîrine razı olacaksın!
·Güzel ahlâk yolun açar.
·Hikmetler var dervişlikte
·Gelin dostlar muhabbete!
·Bağlantısı zikrullahtır.
·Güzel ahlâklarıyla sevilir bunlar!
·Perde hicap olmaz size.
·Kâmil îmân buna derler!
·Âşık, sâdık, ârif insan!
·Dostun haremine aşkla girenleriz!
·Dosta vuslet etmek için
·Ehl-i tevhit derler bize.
·Sevgilinin sohbetine gönül verenleriz!
·ALLAH diyen dil var bizde.
·Kur’an-ı Kerim’de hikmetler vardır.
·Mürşidin himmetiyle ilhâm olur Hak’tan bize!
·Keyfiyeti anlatamam!
·Telkînimiz mutlaktandır, renge şekle aldanmayız.
·Mürşidimin ikrâmıdır!
·Yüzünüze âlem hayran!
·İhsân eyle dervişlere!
·Nasip etti Mevlâm bize!
·Hak Resûl’ün vatanıdır.
·Lebbeyk Allahümme lebbeyk!
·Tefekkürle Allah deriz.
·Gel dervişim zikredelim.
·Gönül eri dervişlerdir.
·Lütf-i Hüda’dır,
·İstiyorum, ilâhiler yazayım,
·Anlatılmaz hâlimiz var!
·Cânım, ruhum mürşidimdir!
·Sâdık kuldan hacı olur.
·Haccen mebrûr inşaAllah!
·Gel dervişim bilişelim!
·Her hâliyle örnek insan!
·Aşkın bana hayat verir!
·Hak nûruyla çok güzelsin!
·Güzelliğin anlatılmaz!
·Ehl-i tevhit nâra yanmaz.
·Lütfeyle Mevlâm bize.
·Dervişlerin emelidir!
·Râbıtanda bulacaksın
·Hak erenler safındadır.
·Melâmileriz!
·Melâmiyiz, zikrederiz.
·Þifa olan telkîn bizde!
·Emre sâdık olmak gerek!
·İlhâm olur Mevlâmızdan!
·Haşret Mevlâm ihvânımız!
·Kar kapadı yolumuzu.
·Ulu Mevlâm bizi mahrum eyleme!
·Sonra pişmanlık fayda vermez...
· Emre sâdık dervişleriz
·Dosta vuslat etmek için
·Hak erenler bu yoldadır
·Hak mürşidin telkîniyle
·Hû desin Mevlâm
·Nasip eyle Mevlâ cümle ihvana
· Allah diyelim Allah
·Hak yoldadır can dervişler

Toplam 307 lahi kaytl
Kasm 15, 2005 01:56 CST

Melâmet’in özünü Muhafaza

14431 Okunma
  Bu Sayfay Yazdr   PDF Dosyas Olutur   Bir Arkadana Gnder


Can vermişiz, can almışız

Cânanı diyet etmişiz

Hakk’ı bâtılı seçmişiz

Biz Melâmî kurbanıyız

 

 

 

Melâmet’in özünü Muhafaza

 

Melâmîlik öyle bir devir geçirdi ve geçirmekte ki eksiklikleri Melâmet’in mensuplarına değil, Melâmîliğe yüklediler.

Melâmet’e intisap edip de mânâsından haberdar olamayanlardan birçokları “Melâmîlik ne kadar ağırmış, ne bozukmuş!” deyip kaçtılar. Bazıları, içlerindeki şüpheyi atamayıp Melâmet’i zevk edemediler.

Bazıları da Hak mürşidin emrine itaat, telkinine sadâkat gösteremeyen bu zavallıları gördüler de Melâmîliği onlarla muhakeme ettiler.

Bazıları, içinde oldukları hâlde Melâmet’e cephe aldılar. Eksik hareketler, kişinin kendisine aittir; tevhide ait değildir.

 Melâmîlik, mensubunu aşkla, zevkle vuslata, harem-i ismete getirir. Varlığından soyar, Hak varlığını giydirir.

Muhterem Dostlar!

Gavs-ı Âzamın, mürşid-i kâmillerin bulundukları tarîkatlar ne kadar kemâlli olursa olsun, kişiyi kurtar- maz, kurtaramaz. Dervişin kurtulması Hak mürşidin emrine itaat, telkinine sadâkatle olacaktır.

Hak mürşitler ne âli makamlar, ne yüksek haki-katler zuhura getirmişler; ama derviş bunlardan nasip- dar olamamış. Eksiklik kişinin kendisine aittir.

Neylesin Tâlip, olamaz teslim

Ya nice bulsun ol kemâlatı

Þunu da ifade edeyim ki İslâmiyet’e bağlı olan, ancak şeriatın zâhirinde kalanlar vardır. Zâhirinde kalanlar, şirk-i hafiden nasıl kurtulacaklar? Biz oradan geldik!.. Hasan Fehmi Hz.’leri:

Gerek âlim, gerek zâhit

Ki bilmez nefsini tahkik

Onların imanı hep taklit

Eder inkâr Ev Edna’yı

Bütün ehlullahlar, ârif-i billah olan olan zevat-ı kiram İslâm’ın özüne, hikmet ve mânâlarına erebilmek için Melâmet’in yokluğuna uğradılar, fenâfillah oldular.

Fenâfillah olan sâlik

Olur hem nefsine fâik

Bulur bir sermedî varlık

Bulur hem semme vechullah

İslâm İslâm; ama hakikatinden mahrum olanlar, Hakikatsiz şeriatı olanlar; ehl-i tevhid olan can dostlardan, üstatlarımızdan büyük intikamlar aldılar. Tevhide düşmanlık yaptılar. Fenâ-yı tamda bekâya eremeyenler -Molla Kasımlar gibi- Seyyid Nesîmi’nin derisini yüzdüler, Þeyh Muhiddin, Þeyh Bedrettinleri astılar. Kerbelâ- da Evlâd-ı Resûlü kesenler de müslümandılar. Hak Resûlün soyundan intikam aldılar.

Bizler şeriatıyla, hakikatiyle mürşidimizin tarif ve telkinleriyle çok şükür, hidâyet olunan yolda yürümek- teyiz. Þeriatsız gidenler felâkete uğradılar. Þeriatsız hakikatin tecellî etmesi mümkün değildir.

Bizler çok şükür 3. devre Melâmîliğin mensupları olarak şeriatımızla, hakikatimizle ilm-i zâhir, ilm-i bâtınla Hak yolda yürümekteyiz. Yolumuzun müntesibi olan bu canlara canu gönülden selâm, sevgi ve dualarımla Allah'tan sonsuz iyilikler dilerim.

Bizler Melâmet’in yokluğunda ne hikmetler, ne mânâlar bulduk.

Sermayemdir yokluğum

Hak varlığıdır kârım

Gönlümdeki mihmanım

Bildirdi beni bana

Melâmet bazı yerlerde sıfırlara kadar, bazı yerde yüzde onların altına düşmüştü. İhvanımızı Þeriat-ı Muhammediye ile giydirdik. Çok şükür, Hakk’ın inayeti ile Hak mürşidin lütuf ve keremiyle randıman yüzde yetmişlerin üzerine çıkmıştır.Katı uygulamalara başlasaydık, herhalde bu duruma gelemezdik.

İslâm’dan tâviz vermiyoruz; ama hakikatten mahrum bir İslâm görüşüyle de hedefe varılmayacağını açık seçik ifade ediyoruz.

Çok şükür, 46 senedir geceyi güne katarak, Mevlâ’ nın lütuf ve keremiyle Hak mürşidin emri ve rızası doğ- rultusunda hedefe doğru gitmekteyiz. Allah bu yolda cümlemizin elinden tutsun.

Kur'an-ı Kerîm -bu kutsî ve ulvî kitap- ilâhî emirler ve nehiyler, farz, vacip, sünnetler, helâller, haramlardan bahdeder. İnsanlığa eşitliği, kardeşliği getiren bu kutsî kitap; emirleri uygulaya uygulaya, ilâhî emirleri yerleştire yerleştire 23 senede nâzil olmuştur. “Bugün dininizi ikmal ettim.”[1] âyeti nâzil olduğu zaman sevinenler olmuş, emirler tamam, bu kadar, diye. Bazıları da ağlamıştır, din ikmâl olduysa, Hak Resûlün görevi bitti, diye.

Biz öyle düşünmüyoruz. Hak Resûlün mânâsına erdik, mürşidin sayesinde. Tevhidin velâyetiyle nübüv- vetiyle Hak Resûlle hemdem olduk. O, Rahmetenli’l Âlemindir. Buyuruyor ki: “Ben peygamber iken, Adem (a.s.) toprakla su beynindeydi.” Yâni çamurdu. Onun kesafet olan vücudu Mekke’de doğdu, 63 yaşında Medine’de vefat etti. Hak Resûlün mânâ vücudu evveldir. “Allah önce benim nurumu yarattı.” buyuruyor. Biz Hak Resûlün mânâsına biat ettik.

Biat-ı Hakk’ı, Muhammed’den kılanlar merhaba

Buldunuz iman-ı kâmil, cümle yâran merhaba

Hz. Muhammed’in (s.a.) hakikatine biat, Hakk’a biattir. Âyet-i kerime: “Habîbim! Sana biat edenler, hemen ancak bana biat ederler.”[2] Onun için çok şükür, “Adem toprakla su arasındayken ben nebiydim.” diyen Peygamberimizin (s.a.) mânâsını buldu ehl-i tev- hid olan dostlar.

Bizler fenâ-yı tamda bekâya erenleriz. Hâlde tevhid ederek, açık seçik şahadet verenleriz. 21. asırda da bu kemâlatı Melâmet’e intisap edip fenâ-yı tamda bekâya erenlerde bulursunuz.

Allah fenâfillah olmuş, Hakk'ı diyet etmiş, kesret vahdet tevhid etmiş, görerek, bilerek, yaşayarak şahadet vermiş, ehl-i hâl, ehl-i zevk, ehl-i mânâ olan zat-ı muhteremlerin himmetlerini üzerimizden eksik etmesin.

Himmet deyince ihvan neyi düşünüyor acaba? Hak mürşidin himmeti, zikrullahtır. Zikir veriyor, tevbe-yi Nasuh yaptırıyor. Suskun diller Allah diyor. Fenâ-yı sıfattan tecellî-yi sıfata geçiriyor. Dil Hak ile Hakk’ı söyler. Göz, Hak ile Hakk’a nazar eder. Kulaklar Allah sohbeti dinler.

En büyük himmet, şirk-i hafiden kurtarmak! Bunun da Melâmetsiz olması mümkün değildir.

Tabiî ki söylemek istediğimiz, bu yolda bu erkân ve âdâp üzerine Hak mürşidin telkiniyle hatmü’l-merâtip, hatmü’l-makam olduk. Allah Hak mürşidin himmetlerini üzerimizden eksik etmesin! Yâni merâtib-i tevhid, makâmat-ı tevhidin râbıtasından düşürmesin.

"Mûtû kable en temûtû!" hadisinin sırrına ulaşabilmek için fenâfillah mertebeleri olan üç mertebeyi çok iyi zevk edip yaşamak gerekir. Allah şuhuttan, tefekkürden düşürmesin.

Þunu da ifade edeyim ki:

Muhteremler!

Merâtib-i tevhid, makâmat-ı tevhid birdir. Tevhid-i Efâl’in aynası Kavseyn’dir, Cemü’l-Cem. Tevhid-i Sıfat’ın aynası Hazretü’l-Cem’dir. Tevhid-i Zat’ın aynası Makam-ı Cem’dir.

Onun için Hak dost, Melâmet’teki yokluğun karşılığı bekâbillahtır. “Sevdiğim kulun diyeti olurum.” buyuruyor Mevlâ. Sevilen kul, şirk-i hafiden kurtulan kuldur. Çünkü onlar, Allah'ın sıfatlarını Allah'ın rızası doğrultusunda kullanırlar. Kullanırlar da Hakk’ı diyet ederler, sevilen kul olurlar. Tabiî ki bu sohbetlerimiz, hâlde tevhid edenler içindir.

Hâlde tevhid edemeyen, fenâ-yı tamda bekâya eremeyen, Hakk’ı diyet edemeyen nasıl bilsin? Onlara da Hak hidâyet eylesin. Amin!

Sevgili Dostlar!

1984 senesinde şikayet üzerine bizleri -18 arkadaş- içeri aldılar. Orada, -Siyasî Þube’de- 5 gün kaldık. Siyasî Þube’nin müdürü bizi hesaba çekiyor, soru soruyor. Her gün 2 saat, 3 saat bizden ifade alıyorlar. “Nedir Melâmîlik?” diye soruyorlar.

Dil tarif edemez, yaşanır da bilinir. Þunu ifade edeyim ki Melâmet, nefsî mücadelede muzaffer olanların hâlidir. Onlar fenâfillah olurlar. Hakk’ı diyet ederler. Onlar, zandan, evhamdan, şüpheden arınmışlardır.

Melâmet güneş gibidir, fakirin sırtına biner; ama ısıtır, ağırlık vermez. Karanlıkları aydınlatır. Kişiyi hâlde tevhid ettirir.

Mahkemede savcı tutanağında diyor ki: “Ben inceledim. 700 seneden beri Melâmet, İslâm'a ışık tutmuştur. Melâmîler, siyaset üstüdürler. Asla materyalist değildirler. Suret ve şekilleri halktan farksızdır. Asla kimse hakkında kötülük düşünmezler; iyilik düşünürler. Þeriatlarıyla, ahkâm ve ahlâklarıyla hiçbir zararlı tarafları yoktur. Bilakis çok faydalıdırlar.”

İddia makamında olan savcı bey bizi müdafaa ediyor, gerçekleri söylüyordu. Biz de hakim beye “Suçlu isek, katiyetle af istemiyoruz. Vatanına, milletine, dinine zararlı olanlar çeksinler cezalarını.” dedik.

Hakim bey:

- “Hayır! Hayır!.. Biz sizi inceledik, araştırdık. Sizden başka İzmir İmam-Hatip Okulu’na yardımcı ve destek olan bir imam yok. Fakirlere, bilhassa fakir cenazelere, gecekondusu yıkılmış, su içerisinde kalmış fakirlere dostlarınızı toplayarak ev yaptığınız, birçok iyilikler yaptığınızı inceledik. Hiçbir karşılık beklemeksizin, Allah rızası için yaptığınızı biliyoruz.”

Elbetteki bu duruma bizi getiren, Hak mürşidimizin nasihatleri, fenâfillah şuuru, halka hizmetin, Hakk’a hizmetin aynı olduğunu şuhud ve tefekkür etmemizdir.

Allah'a sonsuz hamd ü senâlar eder, razı olduğu iyilikleri üzerimizden hiçbir zaman eksik etmemesini dua ve niyâz ederim.

Muhteremler!

Melâmîlik, tarîkatlar üstü bir hakikate erdiren, en büyük bir vasıtadır. Vahdet-i şuhuda velâyet itibariyle ulaştırır. Nübüvvet itibariyle Hz. Muhammed’e (s.a.) halis muhlis ümmet eden bir hakikattir.

Allah Hak mürşidin himmetlerini üzerimizden eksik etmesin! Amin!

 



[1] Mâide, 5/3

[2] Fetih, 48/10



20. 07. 2005

Telif Hakk © Tasavvuf Derneği
Tm Haklar Sakldr.


Kategori: Sohbetler
Anahtar Kelimeler: Yok
aretle: Share/Save/Bookmark

[ Geri Dn ]
E-Kitaplar
Bir Ayet

23.26. (Nuh), Rabbim! dedi, beni yalanlamalarýna karþý bana yardým et!

[ Mü'minûn Sûresi:26]
Kimler Bağlı
Ho geldin, Misafir
Üye adı
ifre
 

Kayt Ol
ifremi Unuttum
Sitemizde uan:
23 Ziyareti, 0 ye
Toplam 23 kişi var.
Arşiv
· Efendiyle Hemdem Olma
· Küçükköylü Ahmet Efendi'yle İlgili Hatıra
· Hacı Dursun Efendi'yle İlgili Hatıra
· Benim Yıkadığım Cennete Gider
· Gençlerden Beklenenler
· Akıldır kişiyi mesul eden
· Ey Allah İçin Yaratılan İnsan!
· Nedir Þeriat?
· Bu Halimizle mi?!.
· Demek hayrihi ve hayrihi ha!..
· Ehli Tevhidin görevi
· Zikrin önemi
· Yürü yavrum Hak Rasulün izinden yürü
· Hayatta En Güzel Þey: Huzur!..
· Hak Mürşidim Yol Gösterdi
· Sevgili Gençler
· Kadere rıza
· Mezarlığın Ötesinde mi?!.
· Kadere Rıza!
· Yolculuk! Yolcular!..
· Tarikatların Dejenere Oluşu!
· Vatan Sevgisinde Bir Vücut Olmak!
· Vücuda Hürriyetin Gelişi!..
· İki Zıt Bir Yerde Bulunmaz!..
· Yabanda Gezenlerden Olma!..
· Seni Sana Anlatmak!..
· Allah'ın Hikmet Hazinesi: İnsan!
· Niçin Seviyorum?..
· Muhterem Kimdir?
· Hak'tan Gayrı Değiliz!..
· Oğuz ve Sevda evladıma
· Sevgili Kızım
· Kader kaleminin bana yazdığı...
· Dilin Dikeni Kırılacak
· İyilik
· Rahmetin Yağışı
· Mürşidi Kamil
· Güzel Ahlak
· Hak Yolun Yolcuları
· Hakka Giden Hak Yolcuları
· Sevgili Dostlarım!
· Muhterem Dostlar!
· Hanım Kardeşler!
· Huzur, îmân-ı kâmilde
· Kardeşime ve Oğluma
· Zirve-yi Tevhide Giden Yolun Yolcuları!
· Ezelden ebede koşturan yolcu!
· Hayırlı Bayramlar
· Hüseyin Sabri Soyyiğit Efendi'nin Özgeçmişi
· Ana Temel İhmâle Gelmez
· Gayrullaha Düşürmesin
· Râbıtamız Hakk’adır.
· Fetih İki Kısımdır
· Kadere rıza ancak iman-ı kâmille…
· Gerçek iyilik!
· Hedefimize Ulaşabilmek İçin!
· İslâm’ın ana kaidesi
· EFENDİLERE HİTAP
· Kendine dönebilse...
· Bugünün yarını yok!
· Hacı Baba, neler yaptınız?
· İlk Emir: Oku!
· Selâm
· NE İSTİYORSUN!..
· KİÞİYİ HUZURA ÇIKARTAN ABDEST
· Melâmeti günlük hayata uygulamak
· Sadâkat sadâkat sadâkat!..
· Ne kadar sadâkat o kadar huzur
· Birbirinden Ayrılmaz
· BABALAR DİKKAT!
· ANALARIN AYAÐI ALTINDA
· Âfakî ve Enfüsî Mücadele / 31. 01. 2004
· BAYRAM VE HUZUR
· İnsanı vuslata getiren nedir?
· Allah'ın zikri yeter
· Akıl erdiremiyorum
· Urucun nüzûlün yolu
· Þiarımız, Ceza Değil; Aftır!
· Hakikatin elbisesi
· Hz. Muhammed (s.a.) Neyi Getirdiyse…
· Namaz Kılmak
· Oruç tutmak
· Hacca Gitmek
· Zekât Vermek
· HADDİNİ BİLMEK
· Birbirinden ayrılır mı!
· TAKLİTTEN TAHKİKA
· Müminler kardeştirler
· İslâm’da, imanda kardeşlik
· KUTLU DOÐUM
· Kalplerin huzura kavuşması
· İman ve amel-i Salih
· sevginin hâkim olması
· Zorlukları hâlleden ne?
· VAR ONLARLA KAL
· Nâr Nura Döndü mü?
· Engelleri kaldırmak
· Temizlik imandandır
· Tek düşüncemiz…
· Allah'ın zikri yeter
· Melâmeti anlatmak
· BİR MELÂMİ NASIL OLMALIDIR!
· Melâmet bir meşreptir
· Melâmet anlayışımız
· Melâmet’in özünü Muhafaza
· İlâhî aşk
· Seyyid M.Nurül Arabi Efendi Hazretleri
· Niyazi-i Mısri Efendi Hazretleri
· Pirizrenli H. Ömer Lütfi Efendi Hazretleri
· Hasan Fehmi Tezdoğan Efendi Hazretleri
· Ahmet Kumanlıoğlu Efendi Hazretleri
· Kurban Bayrami Mesaji 10.01.2006
· Muhterem İmam Efendiler ve Sevgili İhvanlarım
· 05.10.2006 Bayram Mektubu
· 12.10.2006 Ramazan sonrası uyarı mektubu
· Melametin Tanimi
· Ey Allah için yaratılan Hz. İnsan!
· Yürü Yavrum, Sen, Hak Resulün İzinden Yürü!..
· Dostlarıma
· İzmir, 28. 12. 2006
· İzmir, 04. 01. 2007
· Allah’ın ahlâkıyla ahlâklanmak!..
· Mânevî Mes’uliyetin Ağırlığı!..
· ZİKİRSİZ OLMAZ!
· Zikir ne yapar?
· Ana temel ihmâle gelmez
· Gizli Þirkten Kurtulmak / İzmir, 07. 02. 2007
· Yare Vuslat Ettiren Telkin / İzmir, 18. 02. 2007
· Hakikat İlmi, Mensuplarına Verilmeli! / 22. 02. 2007
· NİÇİN "MUHAMMEDİ MELAMİYİZ" DİYORUZ! / 08. 03. 2007
· Yokluğu Sermaye Etmek! / 22. 03. 2007
· HAK DOSTLARININ KÖKÜ KESİLDİ Mİ? / 25. 03. 2007
·  CANIM ANACIÐIM! / 26. 03. 2007
· HAYAT NEHRİNDEKİ HALİMİZ!.. 05. 06. 2007
· Þeriatla Hakikat: Beden ile Ruh! / 06. 06. 2007
· MEYVELİ AÐAÇLAR: İLİM SAHİPLERİ!.. 12. 06. 2007
· AMAN DOSTLAR, DİKKAT!.. 20. 06. 2007
· İYİ İNSAN OLMAK... / 22. 06. 2007
· HAKİKAT KAPISINI ARALAMAK... / 25. 06. 2007
· ALLAH'A MUHATAP: İNSAN! / 28. 06. 2007
· GÖNÜL KALESİNE TEVHİT BAYRAÐINI ÇEKMEK / 12. 07. 2007
· GÖZÜMÜZE HİÇBİR ÞEY PERDE OLMASIN! / 29. 11. 2007
· KOMÞU KARDEÞTİR, AYRICA DA MÜ'MİN KARDEÞTİR! /10. 12. 2007
· KURBAN BAYRAMINIZI TEBRİK EDERİM! / 19. 12. 2007
· Akl-ı Selim / 14. 01. 2008
· HEM ALLAH'A HEM DE HZ. MUHAMMED (A.S)'A TABİ OLALIM 15. 01. 2008
· SOHBETLERİ ANLAYABİLMEK!..
· GÜZEL AHLAK / 27. 02. 2008
· DÜNYA-UKBA PAZARINDAN GEÇMEK! / 27. 02. 2008
· KENDİNİ BİLMEK / 06. 03. 2008
· HAK MÜRÞİDİN KIYMETİNİ BİLMEK! / 12. 03. 2008
· İLAHİ DÜZENE HİZMETTE KATKIMIZ OLMALI! /10. 07. 2008
· EN BÜYÜK DÜÞMAN! / 20. 07. 2008
· SEVGİLİ DOSTUM HACI ALİ EFENDİ / 21. 07. 2008
· ÞERİATIN İÇİNDE HAKİKAT MEVCUTTUR
· SEVGİLİ DOSTLAR
· 17. 11. 2009 tarihli mektup
· HAYIRLI BAYRAMLAR...
· 
· YA RAB, BİZİ UZAK EYLEME EVLAD-I RESULDEN
· SIR VE HİKMET HAZİNESİ İNSAN
· İYİLİKLERİN İNSANI OLALIM
· DERVİÞ KİMDİR?
· GÖNÜL YIKMAYALIM!
· TEVHİDE HİZMET
· ALLAHIN RAHMETİNE, MERHAMETİNE, MAÐFİRETİNE ÇOK MUHTACIZ!
· DERVİÞ OLAYIM DER İSEN / CAN MÜRÞİDİN TELKİNİYLE
· KENDİMİZİN GÜVENİNİ KAZANMAK
· ALLAH MUHABBETİ
· ZİKRULLAH
· YÜRÜ YAVRUM, HAK RASUL'ÜN İZİNDEN YÜRÜ!
· KUTLU DOÐUM
· MEVLA GÖRELİM NEYLER...
· NEBİLER SERVERİ AHMED GELİYOR
· CANLI ÖRNEK OLABİLMEK
· İNCİTME SAKIN
· DERVİÞLİK!...
· HİSSEDEBİLMEK...
· Ruhtan Ruh Alan Bizler
· SAFA GELDİN YA RAMAZAN
· BAYRAM MEKTUBU
· KURBAN BAYRAMI VESİLESİYLE...
· HALDE TEVHİD EDENLER!
· GÖNLÜMÜZDE DOÐSUN HER AN!
· iNSAN: GÜZEL VARLIK!
· HUZURDA OLDUÐUMUZU İDRAK EDELİM!
· HAYIRLI RAMAZANLAR OLSUN!
· NEDİR EN ZOR ÞEY?
· DALGAYI DENİZİN, DENİZİ DE DALGANIN DIÞINDA GÖRME!
· O SENDE İKEN, SEN O'NU GAYRIDA ARAMA!
· ALLAH'IN YAKINLIÐINI YAÞAMAK!
· VARIRSIN VAHDET İLİNE
· KUTLU DOÐUM
· Dostlarımızı Ziyaret!
· Bereketli Ziyaret!
· DOSTLARIMIZI ZİYARET!
· DOSTLARIMA

Toplam 197 kayıt var

Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları

©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.