İzmir,
24. 03. 2010
Esselamualeykum
Sevgili
dostlar,
Allah
bize razı olduğu iyilikleri versin. Gönlümüze sevgi, muhabbet koysun. Hak yolda
dikkat edeceğimiz hususlar çok önemlidir. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: “Ehli
Tevhidin elinden, dilinden, azalarından kimseye zarar gelmez.” Allah'ın
Rasulü, ehli tevhid olanlardan emin olmak istiyor ve onlara vekalet ederek
güvenilmesini istiyor.
Kendimizi
Hak Rasulün itimadına, güvenine, sevgi ve muhabbetine layık görmek…
Sevgili
dostlar,
Çok
dikkat edeceğimiz özellikler var. Kendimizi öyle muhasebeye ve muhakemeye
çekmeliyiz ki… Bizler kendi kendimizin itimadını, güvenini, kazanabiliyor
muyuz?
Kendimizi
muhasebeye, muhakemeye çekip Allah ve Rasulünün itimadına layık görmek…
Bu
güveni, itimadı kazandığımız zaman Cenab-ı Hak Kur’an’ından bize sesleniyor,
buyuruyor ki: “Ey benim velayetime girenler, itimadımı kazananlar! Agah
olun, mütenebbih olun, size müjdeler olsun. Sizin için korku, hüzün yok. Sizin
için elem, keder yok. Çünkü siz iman ettiniz, emre itaat, telkine sadakatle al
denileni alıp, at denileni attınız. Bu güven, itimat, üzerine hayatınızı devam
ettirebilmek için taraf-ı âliyemden sevgili habibim Hz. Muhammed size neleri
getirip alın, dediyse, onları alın. Neleri size atın, dediyse onları da atın. O
zaman Allah da sizi sever ve suçlarınızı bağışlar.”
Muhteremler,
Anlıyoruz
ki Allah'ın sevgi ve muhabbetini kazanmak, Hz. Muhammed’in kurallarına uymakla
gerçekleşir. Ulu Mevlâ bizleri hem letafetiyle kendine bağlıyor, hem
kesafetiyle Hz. Muhammed’e bağlıyor. Bu kutsi ve ulvi yolda can dostlara
tavsiyelerimiz çok dikkatli olmalarıdır. Ehli tevhid ahkamıyla, güzel ahlakıyla
gönüller fethedecek.
Allah'a
sonsuz hamd u sena, Habibine salat u selam olsun. Bizi vuslata getirecek, ol
dost ile halvet ettirecek, can mürşidin telkinidir. O telkine can u gönülden
bağlı olalım.
“Senin
esrar-ı miracın fenafillah olan bildi.” Muhakkak ki dostlar
nispet fiilden, nispet sıfattan, nispet vücuttan arınacak, temizlenecek, zat-ı
Hakk’ın mazharı olacak. O zaman:
“Bekabillah
bulan erdi, o zevke ya Rasulallah” Miracın zevkine, hal ve
yaşantısına hatmü’l-makam olan dervişler yetiştiler. Fehmi Efendi buyuruyor ki:
“Ölmeden
Fehmi bu zevke nail oldu sanmayın
Mutu
kable en temutu, mevt-i ihfa bizdedir.”
Þu
muhterem Hak dostlar:
“Geçmeyecek
anlar sırat
Vermeyecen
anlar hesap
Mürşide
verdiler hesap
Hep
gördüğü didar olur
Hep
gördüğü cemal olur.”
“Cemal-i
yare bakarken Fehmi, tevhid hançerini duymadı canda”
Muhterem
dostlarım,
İmkan
dahilinde açık vermemeye gayret edelim. Can mürşidim neyi telkin etti, neyi
alın dedi, neleri atın dedi? Bunları bilmek yeterli değil. Bu emre sadık olarak
nefsani olan bütün kötülüklerden arınıp, Hak olanları ve al denilenleri alalım.
Can
mürşidim bize neyi atın der? Þirk fiilinizi, şirk sıfatlarınızı, şirk vücudunuzu
atınız. Haset, inat, nefsani olan bütün kötülükleri atınız. İçinizde ihtilal gerçekleşsin.
“Sür
çıkar ağyarı kalpten, ta tecelli ide Hak
Padişah
konmaz saraya, hane mamur olmadan.”
Allah
bize bu yolda sadakat versin. Hak mürşide itaatle al denileni alıp, at denileni
atmayı ihsan ve ikram eylesin.
Ledün
ilmini bilmek, insanı kurtarmaz. Yaşayıp zevk u sefasına girmedikçe, deme sakın
ben dervişim. Derviş, vuslat-ı yarla halvet olandır. Telkine sadakat, emre
itaatle dosta vuslat edendir.
Siz
dostlardan istediklerimiz: Hak mürşidin emrine itaat, telkiniyle kemale
ermenizdir.
İşte
o zaman Peygamberimiz, ehli tevhidin elinden, dilinden, azalarından yani
vücudundan kimseye zarar gelmez, buyuruyor. Allah Hak mürşidin himmetlerini
üzerimizden eksik etmesin. Amin!
Peygamber
Efendimiz buyuruyor ki: “İslam, güzel ahlaktır.” “Ben güzel ahlakı
tamamlamak için gönderildim.” Anlıyoruz ki güzel ahlak olmayınca İslam’ın
şartları da insanı kurtarmıyor. İnsan vücudunda bir ihtilal gerçekleşmedikçe
güzel ahlaka ulaşmak mümkün değil. Hasedi, inadı, nefsani olan kötülükleri
atmadıkça güzel ahlak gelmez.
İşte
dostlar, sevgili mürşidimiz zikrullah ile iç temizlik, meratip
zevkiyle de nispet fiilden, nispet sıfattan, nispet olan vücuttan dervişini
temizler, vuslat-ı yarla halvete getirir.
“İçin
dışın tertemiz, abdestli olacaksın
Uzaklarda
sandığın kendinde bulacaksın”
Nefsî
mücadelede muzaffer olanlar, gönül kalesine tevhid bayrağını çekenler,
kendilerinde Allah ve Rasulünü söz sahibi edenler, bilmem başka ne isterler?
Allah'la olmanın şuuruna varma, O’nun varlığını hissedip, enfüsünde zevk edip
yaşama, her an huzurda olduğunu fehmedip idrak etme… Allah bu hali cümlemize
yaşatsın.
Sevgili
dostlar,
Canda
cananı incitmeyelim. Rızası dışına çıkmayalım. Emre itaatle Hak yoldan yürüyelim.
Bizler halde tevhid edenleriz. Hak mürşidin emrine itaatle uruç, nuzül
edenleriz. Uruç eder, sohbet ederiz. Nuzül eder kulluk ederiz. Kesret, vahdet
tevhid ederiz. Haliyle hallenip, zevkiyle zevkyap olmak Allah bütün dostlara
nasip eylesin. Amin!
Ulu
Yaratanım,
Bizi
rızandan ayırma. Sevgine, muhabbetine layık kıl.
Hakk'ı-batılı
seçen, helali-haramı fark eden, Hak mürşidin emrine itaatle al denileni alıp,
at denileni atan, rıza ve sevgi kazanan zümre-yi salihine Allah cümlemizi ilhak
eylesin. Amin! Amin!
Sevgili
dostlara tavsiyelerim:
İlk
emir, “Oku!” okuyalım dostlar. İlmihaller okuyalım. Üzerimize farz olan
ilimleri öğrenelim ve çevremize öğretmeye çalışalım. Bilhassa çocukları,
torunları ihmal etmeyelim. Hiç bilenlerle bilmeyenler, amel işleyenle
işlemeyenler bir olur mu?
Elcevap:
Bir olmaz!
Vakitlerimizi
ilim öğrenmekle değerlendirelim. Kur'an-ı Kerim okuyalım, mealini okuyalım. Anlamadığımızı
tekrar edelim.
“Sizin
hayırlınız Kur'an okuyan ve okutandır.” Ne mutlu Kur'an
okuyanlara ve okutanlara. Ne mutlu Hak emrini tutan Hak yolda yürüyenlere.
Ömrünüzün en sonuna kadar ilim öğreniniz. İlmin mükafatı çok büyüktür. Allah
cümlemizi rızasını kazananlardan eylesin. İlim öğrenen ve öğretenlerden eylesin
. Amin!
Cümlenizi
Allah'a emanet ederim.
HACI
BABA
Hüseyin
Sabri SOYYİÐİT