İzmir, 14. 03. 2010
Esselamualeykum
Allahım bizi rızandan ayırma, yanlış hareket hiç
yaptırma, zikirsiz, fikirsiz ebter eyleme.
Sevgili Dostlar,
Her halimizle Allah'ın rahmetine, merhametine,
mağfiretine muhtaç olduğumuzu idrak etmeliyiz, anlayıp bilmeliyiz.
Anımızın kadr u kıymetini bilmekten aciziz. Rahat rahat
nefes almak, sağlık, sıhhat, afiyetle yaşamak… Allah'a sonsuz hamd u sena.
Nimet-i uzmasının karşısında şükürden aciziz.
Sevgili Dostlarım,
Bizi Allah başıboş, gelişigüzel, tesadüfi yaratmamış.
Dört yeminle meth ü sena eylemiş. Kendi sıfatıyla süslemiş. Allah'ın
sıfatlarını Allah'ın rızası doğrultusunda kullanalım: Göz hikmetle baksın, hakikatleri
görsün, dil hikmetle söylesin mana ve hakikatleri ifade etsin. Kulak Allah'ın
emirlerini idrak eylesin, yasak ve haramlardan sakınsın. El Allah yolunda
hizmet versin. Ayak Allah'ın rızası üzere Hak yolda yürüsün.
A Canım,
Dikkat edersek bu azalardan tecelli eden sıfatlar,
Allah'ın sıfatlarıdır. Allah'ın sıfatlarını O’nun yolunda, rızası doğrultusunda
hizmet ettirmeliyiz. Bu da ancak mürşid-i kamilin emrine itaat, telkin ettiği
tevhide sadakatle olacaktır. Ne mutlu şu insana ki şuhut üzre durur. Tefekkürle
söz söyler. Canda cananı incitmez.
Mürşidin rızasını, telkin ettiği tevhidi yaşamakla
kazanmak, Allah bütün dostlara ve cümlemize nasip eylesin.
Sevgili Dervişim,
Kendimizi murakabeye ve kontrole çekelim. Bizim
ödevimiz, görevimiz nelerdir? Biz nasıl olmalıyız? Dikkatli ve çok dikkatli
olmalıyız. Hak dost buyuruyor ki:
“Hakk'a giden yol senden sana gider ol.“
Bizden bize giden yolda can mürşidin telkiniyle gideceğiz.
Al dediklerini alıp, at dediklerini atarak gideceğiz. Sevgili dost, neyi bize
atın der? Þirk fiilinizi, şirk sıfatınızı ve şirk vücudunuzu atınız. Zan ve
evhamları yıkınız. Nefsani olan bütün kötülüklerden Rahmaniyet’e geçiniz.
A Be Dostum,
hep fiiller Halık’ındır kul eliyle işlenir. Sen basit
bir varlık değilsin. Allah kulunu kendisiyle süslemiş, sıfatlarıyla giydirmiş.
Allah kulunu kendine muhatap seçmiş.
Sevgili Hak Yolcusu,
Allah'a muhatap olmak, sıfatlarıyla giyinmek, emrine
itaat, telkinine sadakatle ehli hal, ehli zevk, ehli mana olmak Mevlâ bütün
dostlara ihsan ve ikram eylesin.
Halde Tevhid Eden Dervişim,
Halde tevhid edenler, şahadete ererler. Dünya ukba
etkisinden kurtulanlar, dosta aşk ilan ederler. Dil onları anlatamaz. Kalem
hakikatleri ifade etmekten acizdir. Bütün Allah dostları, mürşid-i kamilin
telkiniyle bütün perdelerden geçtiler. Ehli hal, ehli zevk, ehli mana oldular.
Hak mürşid onları muhasebeden, muhakemeden şahadet alemine yükseltti. İman-ı
kamil üzere şahadet verdiler. Çünkü onlar, Hak mürşidin emrine itaat, telkinine
sadakatle vuslat-ı yarla halvet oldular. Allah Hak dostların himmetlerini
üzerimizden hiç eksik etmesin. Amin!
Muhterem Dostlarım,
Bu alem bir pazarda vuslatınca aldı mal, sende fazla
bende eksik, ortada kavga nedir? Herkes sadakati nispetinde, Hak mürşide inancı
ve bağlılığı nispetinde devri alem oldular.
Aman Allahım, o Hak mürşid ki, gayriyeti kaldırmış, zan
ve evhamdan geçmiş, telkini mutlaktan almış, vuslat-ı yarla halvet olmuş, naz
ve niyaza yükselmiş, ehli hal, ehli zevk, ehli mana olmuş, velayette velilerle,
nübüvvette nebilerle haşrolmuş, alem gözünden sır olmuş, kaybolmuş, vermiş
gönül Hak'tan yana hep gördüğü didar hep cemal olmuş.
Ulu Yaratanım,
Bu zat-ı muhteremlerin himmetlerini, sevgi ve
muhabbetlerini üzerimizden bir an olsun kaldırma.
Halk içinde nişanları yok, tanıyamazsın. Kesafetiyle
aynen insan, letafetiyle devri alem olmuş. Hakk'ı diyet edip, Hak nuruyla nazar
eder. Kesret vahdet tevhid eder. Bir aleme dalar gider. O alemden manalar,
inciler getirir. Dikkat edelim de mana aleminin sultanlarını incitmeyelim.
Sevgili Dostlar,
Onlar, bu manaya, bu hakikate Hak mürşidin telkinine
sadakat, emrine itaatle ulaştılar. Mevlâ himmetlerini bir an olsun üzerimizden
eksik etmesin. Biz Allah'ın öyle hikmet ve hakikat hazineleriyiz ki, mürşidin
telkiniyle o hazineye sahip olacağız. O hazinenin sahibi olma…
Þimdi soracaksın:
- Bu hazinede ne var?
Bana “Ne yok?” diye sor. Allah ve Rasulü’nün rızası,
sevgi ve muhabbeti, razı olduğu iyilikler var. Mevlâ bizi bu hakikat
hazinesinden bir an olsun mahrum etmesin. Amin!
Sevgili Hak Dostu,
Can mürşidim, o hazinenin anahtarını vermiş. O
hazinenin açılışını göstermiş.
Ol fakir olup gezenlerde hazine dopdolu
Say edip o sonsuz hazineyi bulmazsa ne güç.
Size sevgili Pîr Seyyid Muhammed Nur’un çocukları
diyesim geliyor. Sevgili dervişler, diyesim geliyor. Vuslat-ı yarla halvet
olan, harem-i ismetin sevgili mensupları diyesim geliyor.
Allahım, Ulu Sultanım,
Bizi razı olduğun iyiliklerden mahrum etme. Bizi
sevgine mazhar kıl. Emrine itaat, telkinine sadakatle halkın yüzünden Hakk'ı
sevenlerden eyle. Amin!
Bu zat-ı muhteremlerle tanışmak, buluşup sevişmek ne
kadar güzel. Ama onların haliye hallenmedikçe, yaşantılarına girmedikçe,
onların gördüğü eğitimi almadıkça onları ne sevebiliriz, ne de tanıyabiliriz.
“Giy melamet hırasını binişan etsin seni.”
Melamet Hırkasını Giyenler, Yokluğu Da
Yok Edenler,
Ledün ilmi, tevhid ilmi bir ehlinden alınır da
yaşanılır, zevk edilir. O halle hallenmeyen, zevkine eremeyen nerden bilsin
ki? Anlara da ihsan eylesin Mevlâ.
Bu kemalatı Hak mürşidin telkininde buldular. Emre
itaat ederek, o halle hallendiler, zevkiyle zevkiyap oldular. Ama anlatacak bir
muhatap bulamadılar.
Sevgili Dostlar,
İlm-i Ledün, mana ve hikmet ilmidir. Hak mürşidin
telkininden alınır. Herkes sadakati nispetinde vâris olur, nasipdar olur. Allah
bütün dostlara sonsuz iyilikler ihsan eylesin.
Muhteremler,
Günbegün farka gelelim. Zikirli, fikirli, tefekkürlü
olalım. Halkı sevelim, halkın yüzünden Hakk'ı sevelim. Canda cananı
incitmeyelim. Sizler bulunduğunuz yerin arif insanı olacaksınız. Her halinizle
örnek, gönül yıkmayan, insan darıltmayan, sözü sohbeti murakabeli, kontrollü
olacaksınız. Aile yaşantımız çevremize örnek olmalıdır. Çocuklarımıza İslami
terbiye, güzel ahlak vermeye çalışalım. Halkı sevelim de halkın yüzünden Hakk'ı
sevelim. Derviş kaderine rıza gösterecek, Hak emrine itaat edecek, al denileni
alıp at denileni atacak. Günden güne farka gelecek. Yaratılış gayesini bilecek.
Allah'ın sonsuz nimetlerine hamd edecek, şükredecek, hayrun nas olacak.
İnsanlara iyilik edecek. Melamiler, iyilik için yaratılmış zat-ı muhteremlerdir.
Mürşidim diyor ki:
Nerde görsen ver onlara selamı
Onlar söyler her an Allah kelamı
Ulu Sultanım,
Bizi zikirsiz, fikirsiz, ebter eyleme. Aşksız,
muhabbetsiz bir an bırakma. Bize “kulum” de, “gayrsınız” deme.
Ulu Yaratanım,
Bütün dostları, ahbab u yaranı, sevginden,
muhabbetinden bir an olsun mahrum etme. Rızanı kazanan, Hak mürşidin telkiniyle
yürüyen, bulunduğu yerin manevi mesuliyetini idrak eden, aşkla zevkle zikrede
eyle.
Ulu Mevlâm
Rızanı kazanan zümre-yi salihine cümlemizi ilhak eyle.
Selam, sevgi, dualarımla sizleri, aile birliklerinizi
tevhide intisap eden dostları Allah'a emanet eder, Allah'tan sonsuz iyilikler
dilerim.
Selam, sevgi ve dualarla hoşça kalın
HACI BABA
Hüseyin Sabri SOYYİÐİT
***
Sevgili Dostlar,
Bu yazılara ihtiyaç var. Melamet, ilimsiz, irfansız bırakılmış. İlk emir
“Oku!”dur. kalem yaratılmış.
İlmi Ledünnü ilimle süsleyeceksiniz. Bütün dostlara tavsiyemiz, Allah'ın
emirleridir.
“Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?“
“Sizin hayırlınız, okuyan ve okutandır.”
“ilim öğrenmek, erkek ve kadınların üzerine farz kılınmıştır.”
“İlmi kundaktan teneşire kadar talep ediniz.”
“İlim Çin’de olsa bile onu gidip alın, öğrenin.”
Dostlara tavsiyelerimiz, çocuklarını ilimsiz, irfansız
bırakmasınlar. En kötü şey, cehalettir. Hem zahiri hem batıni ilimlerle
mücehhez olsunlar. Öyle bir ilim öğrenelim ki bizi karanlıklardan kurtarsın,
nefsani olan bütün kötülüklerden kurtarsın. Dünya ukba saadetine ulaştırsın.
İlim ilim bilmektir
İlim kendin bilmektir
Kendini bilmez isen
Bu nice okumaktır.
Peygamber Efendimiz “Ömrünüzden bir saat dahi kalıncaya
kadar ilim öğrenin.” buyuruyor. İlim Allah'ın sıfatıdır. Onu tahsil edelim.
Yine dostlara tavsiyemiz, ilm-i Ledün, hikmet ve mana
ilmi, mürşid-i kamilden; zahiri ilimler de zamanın alimlerinden tahsil edilir.
O zaman talebe iki kanatlı olur. İki kanadı olan da ezelden ebede uçar gider.
Tek kanatla uçmaya kalkanlar maalesef çukurlara düştüler. Öğrendiğimiz ilim
memlekete huzur getirmeli, sevgi, muhabbet getirmeli, barışı getirmeli.
Maalesef bazılarının ilmi, onları hırsızlıktan, edepsizlikten kurtarmıyor. Aman
Allahım neler neler duyuyoruz. Hikmetlerin başı Allah korkusudur. Allah'tan
korkan, O’nu hakim tayin eden, O’nun murakabesinde, kontrolünde, asla hata
işleyemez. Dinine, vatanına, milletine ihanet edemez. Zaferden zafere koşan imanlı,
ahlaklı askerlerimiz tarihe altın sayfalar yazdılar. Birbirlerine seslendiler:
“Siper et göğsünü dursun bu hayasızca akın”
Bizi besmelesiz, hamdelesiz, ilimsiz, irfansız bırakma Mevlâm.
Ulu Yaratanım,
Kur'an-ı Kerim’i başına taç eden, “Ölürsem şehit, kalırsam
gazi” diyen, cepheden cepheye tahmidle koşan zat-ı muhteremlerin ruhunu şad et,
himmetlerini üzerimizden eksik etme. Bu mümtaz insanların torunlarına uyanmayı
nasip et. Helali-haramı, Hakk'ı-batılı, Hakk'ı-batılı, seçmeyi fark ettir.
Ulu Yaratanım,
Bize anlayış ver, necip bir milletin soyundan gelen bu
insanlar, veren el olsunlar. Sanayilerini tam kursunlar. Birbirlerini imanla,
ahlakla sevsinler. Düşeni kaldırıp, açı doyursunlar. Fakirlerin elinden
tutsunlar.
Ulu Yaratanım,
Rızanı kazanan, sevgine mazhar olan, yaratılış gayesini
bilen, zatına aşık, sadık kul olan iyiler zümresine cümlemizi ilhak et.
Amin! Amin!