26. 11. 2009
Esselamualeykum
Muhterem Dostlarım,
Biz maziyi hal eden
ehli tevhidiz. Biz geleceğin etkisinde değiliz. Biz, onları hâle getirdik; hâle
getirdik de şahadete erdik.
Allah, velayetiyle hâlde,
kurb-i feraiziyle hâlde. Tecelli-yi efal, tecelli-yi sıfat ve tecelli-yi zatı
ile hâlde. “Mürşidi Hak bil Hakk’ı seversen” anlamıyla, manâsıyla hâlde. Zatıyla
her an tecelli etmekte.
Hz. Muhammed ise,
O’nun sıfatlarıyla müzeyyen/süslenmiş. Önemli olan hâlde tevhid etmek. Þahadet
getirip Allah’ı, Muhammed’i bir vücut görmek. Bu vuslat ve halvet, ender fenadan
bekaya geçenler için, Muhammedi Melamiler için.
Derviş, uzak
olmanın sıkıntısını çekmekte.
Tevhid et Hakk’ı
Hakk ile
Efal, sıfat ı zat
ile
Gir ol vücud-u
vahide
A Canım,
Ne maziyem, ne
müstakbel! Hâlde tevhid edenler, ederler hep teşehhüd.
Dünya deminden
geçmeden, ukba hayalinden geçmeden vuslat-ı yarla halvet edemezsin. Hâlde
tevhid edenler, ettiler hep teşehhüd. Þahadet görerek, bilerek, yaşanarak
verilmelidir. Allah, hal ehli olanların himmetlerini üzerimizden eksik etmesin.
Allah bize razı olduğu iyilikleri versin.
Sen münezzeh biz
zuhurda utanırız ey Ulu
Ayet-i keriminde
buyurdun: “Hüve’z-zahiru”
A Dostum,
Evvel, ahir, zahir,
batın olur Hak.
Kalmaz şirkin abid
mabud olur Hak
O Hak mürşid,
dervişini ender fenadan geçirir, vuslat-ı yarla halvet ettirir. Manâ âleminde
kelamsız, harfsiz sohbet ettirir. Akıl bunu idrakten aciz. Aklın maverasında sohbet
ettim dost ile.
Bu kainatta iki
nazar/bakış vardır:
Biri: Vahdet
nazarı. Makam-ı Velayet ile “feeynema tuvellu fesemme vechullah” Bu şuhutla
nazar edenler, vahdetle vahdetleşirler, zevk u sefaya ererler. O anın anı
cihanı değer.
Bir nazar daha
vardır ki o da: Kurb-i Nevafil ile nazar. Hz. Muhammed’in Muhammediyet
zevkiyle bu âleme nazar etmek! O nazar ki kesreti vahdette, vahdeti de kesrette
tevhid eder. Kılı kırka yarar.
Bu nazar sahipleri ahkam
ile, ahlak ile yürürler de gönüller fethederler. Bunlara da Muhammedi Melamiler
denir.
Hak dost velayet
zevkiyle Hakk’ı, Nübüvvet zevkiyle Hz. Muhammed’i Kavseyn’de bir hâle getirir. Denizin
dalgaları gibi. Deniz, zat-ı İlahiye’yi temsil eder. Dalgalar da Hz.
Muhammed’in kesretini. Yani Hak’la halk bir vücut. Durma derviş hemen edelim
sücud. İşte burada sıfatıyla zatına secde. Onun için Hak dost buyurmuş ki:
Adem Safiyullah
çekti şahadet
Allah’ı Muhammed’i
bir vücut gördüm.
A Canım,
Hiç efal
sıfatından, sıfat da zatından gayrı olabilir mi?
Dostlarım,
Dikkat edelim, hâlde
tevhid edelim. Aşka zevke erelim. Geçmiş ve gelecek kayıtlarından kurtulup hâle
gelelim. Hak mürşidin emir ve tarifleri doğrultusunda vuslat-ı yarla halvet
olalılm. Sohbeti Hak’tan duyalım. Asla dünya, ukba kayıtlarında kalmayalım. Hak
dostlar vuslata erdiler. Naz ve niyaza yükseldiler. Sevdiler sevdiler,
sevildiler. O dostlar için “len terani” yok.
Bu yolun mimarı, önderi,
sahibi Ahmet Efendi Hz.’leri.
Ey mürşidim cansın
bana
Canlar feda olsun
sana
Ettin himmet ben
kuluna
Selam olsun
dostlara, sevgiler ihvanımıza!
A Canım,
Bayramınız mübarek
olsun diyeceğim; ama kurbanınız mübarek olsun, vuslatınız mübarek olsun. Hak mürşidin
telkin ve tarifiyle harem-i ismetiniz mübarek olsun. Öyle bir bayram ki hacılar
anadan doğmuş gibi olur. Öyle bir bayram ki dil tarif edemez. Hâlde tevhid
edilir, yaşanılır, zevk edilir, ifade edilemez. Bu, fenafillahın kemalidir, vuslat-ı
yârla halvet olmanın, zevk u sefasına ermenin kemalidir.
Bayram, dost ile
bayram. Cennetü’l-Efal ile bayram. Cennetü’s-Sıfat ile bayram. Cennetü’z-Zat
ile bayram.
A Canım,
Zat-ı Hakk’ı anla
zatındır senin
Hem sıfatı hep
sıfatındır senin
Sen seni bilmek
necatın/kurtuluşun, saadetin, selametin.
Bu, can mürşidin, hak
mürşidin himmetiyle olur. Bir derviş avam itikadından, amelinden, her şeyinden
sıyrılıp çıkmadan derviş olamaz. Hak mürşidin telkininde hayat bulacak derviş. Emre
itaat, Hak yolda sadık olarak huzura erecek derviş. Miracın zevkini, hak mürşidin
telkininde bulacak, yaşayıp zevk edecek; lisana getirmeyecek derviş.
Kim ne halidir ve
mali ol mahal
Aklı fikretmez o
hali fehm u hal
Bayram ediniz
dostlar. Rabıtanızla bayram ediniz. Hak mürşidin emri ve rızası
doğrultusunda bayram ediniz. Ender fenadan bekaya uçunuz. Kurbanlarınızı kesiniz.
Dosta vuslat için kurban!
Can Dostlarım,
Sevgili Hak yolcuları,
Ne dünyaya ne
ukbaya, ne sevaba ne günaha zerre kadar takılmayın. Öyle bayram edin ki halkın
yüzünden Hakk’ı sevesiniz. Bayram bize barış getirsin, sevgi, muhabbet getirsin.
Bayram bizi niçin, niye, nedenlerden geçirsin.
Ne güzel söylemiş Hak
dost:
Bayramım imdi Bayramım
imdi
Dost ile bayram
etti bu gönlüm
Aman Dostlar,
Dikkat kelimesi
bana bazen yetmiyor. Canda cananı incitmeyelim. Her yüzden O’nu sevelim. Kadere
rıza, emre itaat ile Muhammedî Melamette kemale erelim. Miracın esrarını fenafillah
olanlar bildiler, yaşayıp zevk ettiler, Muhammediyete erdiler, hatmü’l-makam
oldular. Hak dostlar velayette velilerle, nübüvette nebilerle haşroldular.
A Canım,
Geçmeyecek onlar
sırat
Vermeyecek onlar
hesap
Mürşide verdiler
hesap
Hep gördüğü didar,
hep cemal olur.
Sevgili Tevhid
salikleri,
Çevrenize nur
saçın. Merhametli davranın. Bir yetimi görürseniz başını okşayın. Onu giydirin.
Bayramı tattırın ona. Bir fakir aile görürseniz ikram, ihsan eyleyin.
Hak dostlardan,
ender fenadan bekaya uçan dostlardan görürseniz, Þuhut ve tefekkürle onu sevin,
sevin de gönül rızasını kazanın.
A Be Dostum,
Bir sıkıntın, bir
derdin olursa, bir çıkmaza girersen mürşidinle hallet. Yarınlara hiçbir şey
bırakma. Sevgilinin yüzünden perdeyi kaldıramıyorsan, nasıl sabrediyorsun?
Canda cananımsın
sultanım. Tende mihmanımsın sultanım. Ulu sultanımsın cananım!
Benim aşkım sana
düşse erirsin
Su olur, sel olur
bahre düşersin
Kalmaz namın kayıp
olur gidersin
Umman ile umman
olursun.
Katremiz ummanâ
saldık biz bugün.
Ulu Sultanım,
Dervişanımızı perde
arkası bırakma, ezel ebed tut ellerinden. Dilimizi Allah demekten mahrum etme.
Dilimize aşk, muhabbet, sevgini bol bol ihsan eyle. Gönlümüz habibinle
miracgahın olsun. sen vallahi can u cananımızsın. Sadık kul olmakta, tefekkürle
Allah demekte, emre itaat, telkine sadakatle al denileni alıp at denileni
atmakta yardımcımız ol Ulu Sultanım.
Bu aşk, bu zevk, bu
muhabbetle bütün dostların bayramını tebrik ediyorum. Aile birliklerine Ulu
Mevladan huzur, saadet, muhabbetler diliyorum. Çevrelerine nur saçmalarını, aile
birliğini sürdürmelerini, mahremiyetlerine dikkat ederek bayramlarını tebrik
edip, ikram ihsan etmelerini, Allah rızası için kestikleri kurbanları erkan ve
adab ile Allah yolunda değerlendirmelerini gönülden istiyorum.
Sevgili Dostlar,
Cümlenizi ve sizi
sevenleri Allah’a emanet ederim. Nice bayramlara kavuşup, bayram zevkini her an
almanıza dua ediyorum, hoşça kalın diyorum.
Allah'a emanet!...
HACI BABA
Hüseyin Sabri SOYYİÐİT
Mevlam bize lütfeyledi
Sonsuz ikramlar eyledi
Tecelliye mazhar kıldı
Dosta canım feda olsun
Sıfatıyla hayat verdi
Kainatı o süsledi
Her zerreden ilan etti
Dosta canım feda olsun
Kuluna diyet olandır
Ruhundan hem ruh verendir
Sıfatıyla süsleyendir
Dosta canım feda olsun
Derviş çokça zikredendir
Fenafillah olanlardır
İy’likte yarışanlardır
Dosta canım feda olsun
Kesret vahdet bir görendir
Þuhud üzre duranlardır
Halktan Hakk’ı sevenlerdir
Dosta canım feda olsun
Ender fena olanlardır
Kelam Hak’tan duyanlardır
Nazarları hikmetledir
Dosta canım feda olsun
Hakk’ı diyet edenlerdir
Zata mazhar düşenlerdir
Canım derviş olanlardır
Dosta canım feda olsun
Rabıtayla nazarları
Gayriyet görmez gözleri
Hep Hakk’adır nazarları
Dosta canım feda olsun
Kur’an hadis okur bunlar
Manâsını fehmederler
Narı nura çevirirler
Dosta canım feda olsun
Pîr’e gönül vermişlerdir
Hidayetle gidenlerdir
Men aref sırrın bilirler
Dosta canım feda olsun
Yolumuz vuslat yoludur
Manâlarla dopdoludur
SABRİ bunun hâdimidir
Dosta canım feda olsun