Güzel ahlâk
Esselamüaleyküm
Muhterem Dostlar!
Selam olsun ihvanıma. Sevgi, muhabbet dolsun gönüllerine. Telkine sadakatle, emre itaatle, Hak mürşidin izinden gitsinler. Ulu Mevla’dan ihsan ve lütuf her an tecelli etsin inşallah!
İhvanımız aşk ile Allah desin, sevsin; sevsin, sevilsin. Akl-ı selim ile tefekkür eylesin. Gayrullahı kökünden silsin atsın. İhvanımız tecelli-yi zata mazhar düşsün, Hakk’ı diyet etsin, sevilen kul olsun.
Ulu Mevla, sevdiği kulun diyeti olur, gözünden görmeye göz olur, tecellî-yi sıfata mazhar kılar. Ne güzeldir sevilen kul olmak, gönüllerde taht kurmak, iyilikte yarışmak!
Can Dostlar!
Melâmet, sırr-ı velayettir, sırr-ı hakikattir. Bu sırra kadem basmak, naz ve niyaza yükselmek, Hak mürşidin emrine itaat, telkinine sadakatle olacaktır.
O mürşitlerimiz ki Hakk’ı diyet ettiler, fena-yı tamda bekaya erdiler. Velayette Kur’an’ın sırrına mazhar oldular. Nübüvvette de Hz. Muhammed Mustafa (s.a.)’in hadisinin mazharı oldular. Nefs-i mutmainnenin sırrı onlarda. “Ölmezden evvel ölünüz.”[1] hadisinin mazharıdırlar.
Geçmeyecek onlar sırat,
Vermeyecek onlar hesap
Çün dünyada vermiş hesap
Böyle Hak mürşidin gönlünde yer tutma, telkinine sadakatle, emrine itaatle gönüller fethetmek Allah cümleye nasip eylesin.
Bir soru sorsalar:
- Melâmet nedir?
- Güzel ahlâktır, yavrum!
- İslâm nedir?
- Güzel ahlâktır, yavrum! Güzel ahlâka kavuşabilmek için zikrin ihtilaline ve inkılabına mazhar olacaksın. Kahrı lütfa, nârı nura zikrullah ulaştırır. Zikredenler mest olur, Allah ile dost olur.
Muhammedî ahlâk, fenafillah olanlarda tecelli eder. Nispet efalden fiilullaha, nispet sıfattan sıfatullaha, nispet vücuttan vücudullaha mazhar olanlar, güzel ahlâkın vârisleridir.
Bak Dervişim!
İlm-i Ledün vârisleri, güzel ahlâklı olanlardır. Harim-i ismete güzel ahlâkla girilir. Naz ve niyaza güzel ahlâkla ulaşılır. Sevgilinin yüzünden perde, güzel ahlâkla kaldırılır.
Allah’a aşk ilan etmek, Hak mürşidin yüzünden sevip sevip sevilmek, hâlde tevhid edip, görerek, bilerek şehadet vermek Allah ihvanımıza nasib eylesin.
Allah dostunu ne dünya, ne ukba bağlayabilir. Ehlullah buyuruyor ki:
Geçtim dünya deminden
Hem ukbanın seyrinden
Lenterâni yok bana
Allah’a gitmek için ahirete gitmek gerekmez. Hak mürşidin emrine itaat, telkinine sadakat rehberimiz olacaktır. Vuslata mürşidimiz getirir.
Sevgili Dervişlerim!
Biz Muhammedî melâmileriz. Güzel ahlâk, Þeriat-ı Muhammediyye, ahkâm-ı şer’iyye rehberimiz olacaktır. Sözün en tatlısı, en güzeli bizde olacak. Kaderimize rıza gösterelim. Sabırlı, metanetli, hoşgörülü, iyilikte yarışan tenezzül, tevazu ile gönüller fetheden, itimat kazanıp naz ve niyaza yükselen bizler olalım.
Dostlarım!
Muhammedî melâmette huzur var, ölçü, ayar var, sevgi, muhabbet var. Allah emri de:
“Beni sevenler, Muhammedime tâbi olsunlar!” [2] şeklindedir.
Melâmeti, tevhidi 21. asra taşırken, Kur’an’ın ışığında, Hak mürşidin tarif ve telkinleri doğrultusunda en güzel ahlâkla muhafaza edip, gönüllere nakşetmeyi Allah nasip etsin.
Vuslat isteyen bize gelecek! Hikmet ilmi, mana ilmi, hakikat ilmi, melâmettedir. Muhammedî olmayanlar, bu yolda yürüyemezler, nasipdar olamazlar. Allah bizi Habîbinin izinden, sevgisinden, muhabbetinden mahrum etmesin.
Lâ ilâhe illallah’ta fenafillah olmak, Hak’ta yok olup, Hak’la var olmak, Muhammedün Resulullah’ta bekabillah olmak melâmettedir.
Kelime-i tevhidin mana-i hakikatine ancak mürşidin telkiniyle erilir. Bu muhterem zatlar görerek, bilerek, yaşayarak şehadet getirirler.
Bu kutsî ve ulvî davanın saliklerinde aranan özellikler: Sadakat, tam teslimiyet, sahavet!
Bunlar, Hak mürşidin emrine itaatle, yolunda, izinde gitmekle olur. İhvanımız biattaki telkine sadakat gösterecek, abdestli olacak. Zikr-i daimi ile daimi huzurlu olacak. Yaşantısı ile örnek insan olacak. Ailede huzuru meydana getirecek. Çocuklarını Allah ve Resulü’nün rızası doğrultusunda en iyi şekilde yetiştirecek.
Allah cümlemizi iyiler zümresine ilhak eylesin, razı olduğu iyilikleri üzerimizden eksik etmesin. Tevhidin suretinde, şeklinde kalanlar, hikmet ve mana ilmine ulaşamazlar. Gel dervişim, içeri gel, cana bak! Hakikat senin hakkındır. Onu ihmal etme, sonra pişmanlık fayda vermez.
Allah, Hak mürşidin sevgisine, rızasına mazhar kılsın. Bize feyiz, himmet, ilham mürşidimizdendir.
İhvanımızı Allah’a emanet ederim.
Tevhit ilmine hizmet edip darü’l-bekaya göçen büyüklerimizin ruhları için el Fatiha!
[1] Keşfu’l-Hafâ, II, 291