CANLI ÖRNEK OLABİLMEK
İzmir, 06.
05. 2010
Esselamualeykum
Allah'ın
rahmeti, merhameti, mağfireti bütün mü’min kardeşlerin üzerine olsun. İslâm’ın
canlı örneği, insandır. Bir mü’minin yaşantısından İslam öğrenilir, halinden,
ahlakından öğrenilir. İnançlı, imanlı bir Müslüman çok dikkat eder, murakabede,
kontrolde, olduğunu aklından çıkartmaz. Nasıl Hakk'ın rızası dışında hareket
etsin? Ulu sultan, kalpten geçeni bilir, gizli sırlara vakıftır.
Ehli
tevhid, özü doğru, sözü doğru, her haliyle örnek insandır. Dikkat edecek de
canda cananı incitmeyecek. Zikirle fikirle gir sen gönüle. Zikrimiz,
tefekkürümüz bizi ulu sultanın gönlüne çekmeli. Her halimizle sevilen bir kul
olmalıyız. Hikmet ve manidar sözler bizde olmalı. Göz hikmetle bakıp
hakikatleri görmeli. Dilimiz Hakk'ın emri ve rızası doğrultusunda sohbet
etmeli. Kulak, Hak kelamı dinlemeli.
Sevilen kul
olunca insan, onu koruyup, muhafaza etmesini bilecek. Bizi halvete, vuslata getirecek
olan, mürşid-i kamil’in telkinidir. Telkine riayet, emre itaat etmek görevimizdir.
Sevgili Dost,
Kendimizi
kontrolsüz bırakmayalım. Ey akl-ı selim-ı selim, mütefekkir, düşünen insan. Kendimize
soralım: Ben kimim? Yaratan, yaşatan, rızkımızı veren, bizi niçin yaratmış ve
bizden ne istiyor? Biz nasıl olmalıyız?
Öyle
olmalıyız ki güzel ahlakımızla gönüller fethetmeliyiz. Mütevazı, alçakgönüllü,
halkın yüzünden Hakk'ı seven, niçin, niye, nedenlere takılmayan, kadere
gönülden bağlı olan, ulu sultanın gönlünü fethedip sevilen kul olmalıyız. Canda
canan ile buluşan, bilişip sevişen ve sevilen kul olmak Mevlâ bütün dostlara
nasip eylesin.
Akl-ı selim
ile kendisini kontrole, murakabeye, almayı İslami yaşantısıyla örnek bir insan
olmayı bize ikram ihsan eyle Mevlâm.
Sevgili Dostlarım,
Ulu Sultanımın
gönlü öyle hassas, her halimizi kontrol, murakabe etmekte. Dikkat edelim de
canda cananı incitmeyelim. Bir kere kırıldı mı, bizden incindi mi gönlünü
kazanmak kolay olmaz. Dost, dosttan incinir. Sevilen kul, dost olmuş demektir.
Dostun kontrolünde, murakabesinde olduğumuzu fehmedip idrak edelim.
Sevgili Dervişim,
Merhametli,
mütevazı, alçakgönüllü olacağız. Elimizden geldiği kadar iyilikte, tevazuda,
merhamette yarışacağız. Göz kontrolümüzde olacak, her yüzden bir yüze bakacak.
Kulaklar kontrolümüzde olacak, binlerce kelam içinden süzüp süzüp Hak kelamı
alacak. Dil her hale tercüman olacak. Gözün gördüklerine, kulağın duyduklarına,
dilinin söyleyişine dikkat edecek kontrol, murakabe edecektir. Elimizin çalışmasına,
ayağımızın yürümesine dil şahadet edecektir, tercüman olacaktır. Ehli tevhidi
Hak kendinden kendine kontrol ve murakabe eder.
A Be Dervişim,
Göz verdim
cemalime bakasın. Kulak verdim beni dinleyesin, benimle sohbet edesin. Dil
verdim, bütün sıfatları kontrolüne, murakabene alasın. Hani sen beni çok
seviyordun? Zikir, fikir, tefekkürle benimle olmak istiyordun? Senin istediğini
ben daha çok istiyorum. Mürşid-i kamilin telkinini bozmayacaksın, rabıtadan
ayrılmayacaksın. Sen Allah dedikçe, ben, kulum, derim, buyur söyle, derim.
Sevgili kulumla aramıza ne dünya, ne ukba hiçbir varlık geçmemelidir. Bazen benimle
olur kulum bazen de beraberliği bozar, başka bir aleme kayar gider.
Gel
dervişim, aşk ile Allah diyelim.
Gel
dervişim, kontrolde, murakabede olduğumuzu unutmayalım.
Gel
dervişim, canda cananı incitmeyelim.
Rahimsin
Mevlâm, merhametin sonsuz. Kerimsin Mevlâm, ikramın nâmütenahi. Bizleri iyilikten
mahrum etme Mevlâm. Eksiklerimize, noksanlarımıza bakma Mevlâm. Aşk ile Allah
diyoruz. Sadakatle tövbe ediyoruz, estağfirullah tevbe ya Rabbi, diyoruz. Lütfunla
kereminle bizi iyilerden ayırma diyoruz. Kabul et Mevlâm.
Muhterem Dostlarım,
Sevgili Dervişlerim,
Cesaretimiz,
hiç çekinmeden isteklerimiz, dualarımız ulu sultanın rahmetine, sonsuz merhametine
dayanmamızdan, mağfiretine sonsuz ikram ve ihsanına can u gönülden inanmamızdandır.
Ulu Sultanım,
sen vallahi can u cananımızsın.
Eeee Sevgili
Dervişlerim,
Âşık, sadık
kul olmak, Hak emrine itaat, telkine sadakatle Hak yoldan yürümek, şahadete
ulaşmak, kullukta kemale ermek Mevlâ cümlemize ihsan ve ikram eylesin.
Muhterem
mürşidimiz:
“Dervişler
atar adım göre, hiç basmazlar çukur yere.” diyor. Dervişimiz öyle âşık, öyle sadık,
öyle arif insan olacak ki dil onu tarif edemez. Arif insan her zerreden Hakk'ı
müşahade eden insandır. Hak emrine itaat, telkinine sadakatle asla hata yapmaz.
Hak mürşidin telkini sevgili dervişi vuslata getiriyor, ol dost ile halvet
ettiriyor. Naz ve niyaza yükseltiyor.
O telkin,
sevgili dervişi Hak dostlar cemaatine katıyor. Öyle bir cemaat ki,
Geçmeyecek
onlar sırat
Vermeyecek
onlar hesap
Mürşide
verdiler hesap
Hep gördüğü
didar olur, cemal olur
Cemal-i
yare bakarken Fehmi, tevhid hançerin duymadı canda.
Gönül şehri
sarayında gözüm gördü dilarayı.
Gönül
şehrinde sevgiliyle buluşmak, bilişip sevilmek, gönül şehri sarayının mensubu
olmak, mahremiyetine girmek gerek. Bu kutsi ve ulvi vadilere insanı benim can
mürşidim ulaştırır.
O mürşit ki
Hakk'ı diyet etmiş, kelamı Hak'tan almış, sevgilinin gönlünde mekan tutmuş,
dost ile hemdem olmuş.
Onun için,
mürşidi Hak bil Hakk'ı seversen. Can mürşide selam olsun, sonsuz rahmet, merhamet
olsun. Allah himmetlerini üzerimizden bir an olsun eksik etmesin.
Dostlardan
ricam, can mürşide sadakatlerini arttırsınlar, çokça zikir yapsınlar. Âşık,
sadık, arif insan olsunlar. Mürşidinin dua ve himmetlerini kazansınlar.
Selam,
sevgi ve dualarımla bütün dostları, ihvanımızı Allah'a emanet ederken,
tavsiyelerimiz tekrar edeceğim.
Haneleriniz,
hane-yi saadet olsun. İbadat u taat edilen, namazlı, oruçlu, haclı, zekatlı
hane olsunlar. Ehli Beytin yaşantısı örnek alınsın. Çocuklarımız sokak çocuğu
değil; hane-yi saadetin çocukları, zikirli, fikirli, tefekkür eden,
helali-haramı seçen, Hakk'ı-batılı fark eden çocuklar olsunlar. Bulunduğumuz
yeri onlara emanet edeceğiz. Bizim temsilcilerimiz olacaklar. Hasene-yi cariye
olacaklar. Ruhumuzu şad edecek Kur'anlar, zikirler, sohbetler bize hediye
edecekler.
Bu
mektuplarımızı güzel saklayın ve onlara da emanet edin, okusunlar
Selam,
sevgi ve dualarımla bütün ihvanı Allah'a emanet ediyorum. Hoşça kalın.
HACI BABA
Hüseyin
Sabri SOYYİÐİT