|
49.2. Ey iman edenler! Seslerinizi Peygamber'in sesinin üstüne yükseltmeyin. Birbirinize baðýrdýðýnýz gibi, Peygamber'e yüksek sesle baðýrmayýn; yoksa siz farkýna varmadan amelleriniz boþa gidiverir. 49.3. Allah'ýn elçisinin huzurunda seslerini kýsanlar, þüphesiz Allah'ýn kalplerini takvâ ile imtihan ettiði kimselerdir. Onlara maðfiret ve büyük bir mükâfat vardýr. 49.4. (Resûlüm!) Sana odalarýn arka tarafýndan baðýranlarýn çoðu aklý ermez kimselerdir. 49.5. Eðer onlar, sen yanlarýna çýkýncaya kadar sabretselerdi, elbette kendileri için daha iyi olurdu. Allah çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. 49.6. Ey iman edenler! Eðer bir fâsýk size bir haber getirirse onun doðruluðunu araþtýrýn. Yoksa bilmeden bir topluluða kötülük edersiniz de sonra yaptýðýnýza piþman olursunuz. 49.7. Hem bilin ki, içinizde Allah'ýn elçisi vardýr. Þayet o, birçok iþlerde size uysaydý, sýkýntýya düþerdiniz. Fakat Allah size imaný sevdirmiþ ve onu gönüllerinize sindirmiþtir. Küfrü, fýský ve isyaný da size çirkin göstermiþtir. Ýþte doðru yolda olanlar bunlardýr. 49.8. Bu, Allah'tan bir lütuf ve nimettir. Allah alîmdir, hakîmdir. 49.9. Eðer müminlerden iki gurup birbirleriyle vuruþurlarsa aralarýný düzeltin. Þayet biri ötekine saldýrýrsa, Allah'ýn buyruðuna dönünceye kadar saldýran tarafla savaþýn. Eðer dönerse artýk aralarýný adaletle düzeltin ve (her iþte) adaletli davranýn. Þüphesiz ki Allah, âdil davrananlarý sever. 49.10. Müminler ancak kardeþtirler. Öyleyse kardeþlerinizin arasýný düzeltin ve Allah'tan korkun ki esirgenesiniz. 49.11. Ey müminler! Bir topluluk diðer bir topluluðu alaya almasýn. Belki de onlar, kendilerinden daha iyidirler. Kadýnlar da kadýnlarý alaya almasýnlar. Belki onlar kendilerinden daha iyidirler. Kendi kendinizi ayýplamayýn, birbirinizi kötü lakaplarla çaðýrmayýn. Ýmandan sonra fâsýklýk ne kötü bir isimdir! Kim de tevbe etmezse iþte onlar zalimlerdir. 49.12. Ey iman edenler! Zannýn çoðundan kaçýnýn. Çünkü zannýn bir kýsmý günahtýr. Birbirinizin kusurunu araþtýrmayýn. Biriniz diðerinizi arkasýndan çekiþtirmesin. Biriniz, ölmüþ kardeþinin etini yemekten hoþlanýr mý? Ýþte bundan tiksindiniz. O halde Allah'tan korkun. Þüphesiz Allah, tevbeyi çok kabul edendir, çok esirgeyicidir. 49.13. Ey insanlar! Doðrusu biz sizi bir erkekle bir diþiden yarattýk. Ve birbirinizle tanýþmanýz için sizi kavimlere ve kabilelere ayýrdýk. Muhakkak ki Allah yanýnda en deðerli olanýnýz, O'ndan en çok korkanýnýzdýr. Þüphesiz Allah bilendir, her þeyden haberdardýr. 49.14. Bedevîler ”Ýnandýk” dediler. De ki: Siz iman etmediniz, ama ”Boyun eðdik” deyin. Henüz iman kalplerinize yerleþmedi. Eðer Allah'a ve elçisine itaat ederseniz, Allah iþlerinizden hiçbir þeyi eksiltmez. Çünkü Allah çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. 49.15. Müminler ancak Allah'a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla þüpheye düþmeyen, Allah yolunda mallarýyla ve canlarýyla savaþanlardýr. Ýþte doðrular ancak onlardýr. 49.16. De ki: Siz dininizi Allah'a mý öðretiyorsunuz? Oysa Allah göklerde olanlarý da bilir, yerde olanlarý da. Allah her þeyi hakkýyla bilendir. 49.17. Onlar Ýslâm'a girdikleri için seni minnet altýna sokuyorlar. De ki: Müslümanlýðýnýzý benim baþýma kakmayýn. Eðer doðru kimselerseniz bilesiniz ki, sizi imana erdirdiði için asýl Allah size lütufta bulunmuþtur. 49.18. Þüphesiz Allah, göklerin ve yerin gizliliklerini bilir. Allah yaptýklarýnýzý görendir. |
|
Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları
©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.