|
 |
42.3. Azîz ve hakîm olan Allah, sana ve senden öncekilere iþte böyle vahyeder. 42.4. Göklerde ve yerde ne varsa hepsi O'nundur. O yücedir, uludur. 42.5. Neredeyse yukarýlarýndan gökler çatlayacak! Melekler de Rablerini hamd ile tesbih ediyorlar ve yerdekiler için maðfiret diliyorlar. Ýyi bilin ki Allah çok baðýþlayan, çok esirgeyendir. 42.6. Allah'tan baþka dostlar edinenleri Allah daima gözetlemektedir. Sen onlara vekil deðilsin. 42.7. Þehirlerin anasý (olan Mekke'de) ve onun çevresinde bulunanlarý uyarman ve asla þüphe olmayan toplanma günüyle onlarý korkutman için, sana böyle Arapça bir Kur'an vahyettik. (Ýnsanlarýn) bir bölümü cennette, bir bölümü de çýlgýn alevli cehennemdedir. 42.8. Allah dileseydi onlarý bir tek millet yapardý. Fakat O, dilediðini rahmetine kavuþturur; zalimlerin ise hiçbir dostu ve yardýmcýsý yoktur. 42.9. Yoksa onlar Allah'tan baþka dostlar mý edindiler? Halbuki dost yalnýz Allah'týr. O ölüleri diriltir, her þeye kadirdir. 42.10. Ayrýlýða düþtüðünüz herhangi bir þeyde hüküm vermek, Allah'a mahsustur. Ýþte, bu Allah, benim Rabbimdir. O'na dayandým ve O'na yönelirim. 42.11. O, gökleri ve yeri yoktan yaratandýr. Size kendinizden eþler, hayvanlardan da (kendilerine) eþler yaratmýþtýr. Bu suretle çoðalmanýzý saðlamýþtýr. O'nun benzeri hiçbir þey yoktur. O iþitendir, görendir. 42.12. Göklerin ve yerin anahtarlarý O'nundur. Dilediðine rýzký bol verir, dilediðinden de kýsar. O, her þeyi bilendir. 42.13. ”Dini ayakta tutun ve onda ayrýlýða düþmeyin” diye Nuh'a tavsiye ettiðini, sana vahyettiðimizi, Ýbrahim'e, Musa'ya ve Ýsa'ya tavsiye ettiðimizi Allah size de din kýldý. Fakat kendilerini çaðýrdýðýn bu (din), Allah'a ortak koþanlara aðýr geldi. Allah dilediðini kendisine (peygamber) seçer ve kendisine yöneleni de doðru yola iletir. 42.14. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra, sadece aralarýndaki çekememezlik yüzünden ayrýlýða düþtüler. Eðer belli bir süreye kadar Rabbinden bir (erteleme) sözü geçmiþ olmasaydý, aralarýnda hemen hüküm verilirdi. Onlardan sonra kitaba vâris kýlýnanlar da onun hakkýnda derin bir þüphe içindedirler. 42.15. Ýþte onun için sen (tevhide) dâvet et ve emrolunduðun gibi dosdoðru ol. Onlarýn heveslerine uyma ve de ki: Ben Allah'ýn indirdiði Kitab'a inandým ve aranýzda adaleti gerçekleþtirmekle emrolundum. Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim iþlediklerimiz bize, sizin iþledikleriniz de sizedir. Aramýzda tartýþýlabilecek bir konu yoktur. Allah hepimizi bir araya toplar, dönüþ de O'nadýr. (Âyette Hz. Peygamber in insanlarý davet edeceði prensipler açýklanýrken, uyacaðý esaslar da beyan edilmiþtir. Buna göre davete devam edilecek, inanma yanlarýn teklifve ýsrarlarý dinlenmeyecektir.) 42.16. Daveti kabul edildikten sonra, Allah hakkýnda tartýþmaya girenlerin delilleri, Rableri katýnda boþtur. Onlar için bir gazap, yine onlar için çetin bir azap vardýr. 42.17. Kitab'ý ve mizaný hak olarak indiren Allah'týr. Ne biliyorsun, belki de kýyamet saati yakýndýr! 42.18. Ona inanmayanlar, onun çabuk kopmasýný isterler. Ýnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduðunu bilirler. Ýyi bilin ki, kýyamet günü hakkýnda tartýþanlar derin bir sapýklýk içindedirler. 42.19. Allah kullarýna lütufkârdýr, dilediðini rýzýklandýrýr. O kuvvetlidir, güçlüdür. 42.20. Kim ahiret kazancýný istiyorsa, onun kazancýný arttýrýrýz. Kim de dünya kârýný istiyorsa ona da dünyadan bir þeyler veririz. Fakat onun ahirette bir nasibi olmaz. 42.21. Yoksa onlarýn, Allah'ýn izin vermediði bir dini getiren ortaklarý mý var? Eðer erteleme sözü olmasaydý, derhal aralarýnda hüküm verilirdi. Þüphesiz zalimlere can yakýcý bir azap vardýr. 42.22. Yaptýklarý þeyler baþlarýna gelirken zalimlerin, korkudan titrediklerini göreceksin. Ýman edip iyi iþler yapanlar da cennet bahçelerindedirler. Rablerinin yanýnda onlara diledikleri her þey vardýr. Ýþte büyük lütuf budur. 42.23. Ýþte Allah'ýn, iman eden ve iyi iþler yapan kullarýna müjdelediði nimet budur. Deki: Ben buna karþýlýk sizden akrabalýk sevgisinden baþka bir ücret istemiyorum. Kim bir iyilik iþlerse onun sevabýný fazlasýyla veririz. Þüphesiz Allah baðýþlayan, þükrün karþýlýðýný verendir. 42.24. Yoksa onlar, (senin için) Allah'a karþý yalan uydurdu mu derler? Allah dilerse senin kalbini de mühürler. Ve Allah bâtýlý yok eder; sözleriyle hakký ortaya koyar. Þüphesiz O, kalplerde olanlarý bilendir. 42.25. O, kullarýnýn tevbesini kabul eden, kötülükleri baðýþlayan ve yaptýklarýnýzý bilendir. |
|
|
Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları
©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.
