|
4.2. Yetimlere mallarýný verin, temizi pis olanla deðiþmeyin, onlarýn mallarýný kendi mallarýnýza katarak (kendi malýnýzmýþ gibi) yemeyin; çünkü bu, büyük bir günahtýr. 4.3. Eðer (kendileriyle evlendiðiniz takdir de) yetimlerin haklarýna riayet edememekten korkarsanýz beðendiðiniz (veya size helâl olan) kadýnlardan ikiþer, üçer, dörder alýn. Haksýzlýk yapmaktan korkarsanýz bir tane alýn; yahut da sahip olduðunuz (cariyeler) ile yetinin. Bu, adaletten ayrýlmamanýz için en uygun olanýdýr. 4.4. Kadýnlara mehirlerini gönül rýzasý ile (cömertçe) verin; eðer gönül hoþluðu ile o mehrin bir kýsmýný size baðýþlarlarsa onu da afiyetle yeyin. 4.5. Allah'ýn geçiminize dayanak kýldýðý mallarýnýzý aklý ermezlere (reþit olmayanlara) vermeyin; o mallarla onlarý besleyin, giydirin ve onlara güzel söz söyleyin. 4.6. Evlilik çaðýna gelinceye kadar yetimleri (gözetip) deneyin, eðer onlarda akýlca bir olgunlaþma görürseniz hemen mallarýný kendilerine verin. Büyüyecekler (de geri alacaklar) diye o mallarý israf ile ve tez elden yemeyin. Zengin olan (veli) iffetli olmaya çalýþsýn, yoksul olan da (ihtiyaç ve emeðine) uygun olarak yesin. Mallarýný kendilerine verdiðiniz zaman yanlarýnda þahit bulundurun. Hesap sorucu olarak da Allah yeter. 4.7. Ana-babanýn ve yakýnlarýn býraktýklarýndan erkeklere bir pay vardýr; ana-babanýn ve yakýnlarýn býraktýklarýndan kadýnlara da bir pay vardýr. Gerek azýndan, gerek çoðundan belli bir hisse ayrýlmýþtýr. 4.8. (Mirastan payý olmayan) yakýnlar, yetimler ve yoksullar miras taksiminde hazýr bulunursa bundan, onlarý da rýzýklandýrýn ve onlara güzel söz söyleyin. 4.9. Geriye eli ermez, gücü yetmez çocuklar býraktýklarý takdirde (halleri ne olur) diye korkacak olanlar (yetimlere haksýzlýk etmekten) korkup titresinler; Allah'tan sakýnsýnlar ve doðru söz söylesinler. 4.10. Haksýzlýkla yetimlerin mallarýný yiyenler þüphesiz karýnlarýna ancak ateþ týkýnmýþ olurlar; zaten onlar alevlenmiþ ateþe gireceklerdir. 4.11. Allah size, çocuklarýnýz hakkýnda, erkeðe, kadýnýn payýnýn iki misli (miras vermenizi) emreder. (Çocuklar) ikiden fazla kadýn iseler, ölünün býraktýðýnýn üçte ikisi onlarýndýr. Eðer yalnýz bir kadýnsa yarýsý onundur. Ölenin çocuðu varsa, ana-babasýndan her birinin mirastan altýda bir hissesi vardýr. Eðer çocuðu yok da ana-babasý ona vâris olmuþ ise, anasýna üçte bir (düþer). Eðer ölenin kardeþleri varsa, anasýna altýda bir (düþer. Bütün bu paylar ölenin) yapacaðý vasiyetten ve borçtan sonradýr. Babalarýnýz ve oðullarýnýzdan hangisinin size, fayda bakýmýndan daha yakýn olduðunu bilemezsiniz. Bunlar Allah tarafýndan konmuþ farzlardýr (paylardýr). Þüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir. 4.12. Yapacaklarý vasiyetten ve borçtan sonra eþlerinizin, eðer çocuklarý yoksa, býraktýklarýnýn yarýsý sizindir. Çocuklarý varsa býraktýklarýnýn dörtte biri sizindir. Çocuðunuz yoksa, sizin de, yapacaðýnýz vasiyetten ve borçtan sonra, býraktýðýnýzýn dörtte biri onlarýndýr (zevcelerinizindir). Çocuðunuz varsa, býraktýðýnýzýn sekizde biri onlarýndýr. Eðer bir erkek veya kadýnýn, anababasý ve çocuklarý bulunmadýðý halde (kelâle þeklinde) malý mirasçýlara kalýrsa ve bir erkek yahut bir kýzkardeþi varsa, her birine altýda bir düþer. Bundan fazla iseler üçte bire ortaktýrlar. (Bu taksim) yapýlacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara uðramaksýzýn (yapýlacak)týr. Bunlar Allah'tan size vasiyettir. Allah her þeyi hakkýyle bilendir, halîmdir. 4.13. Bunlar, Allah'ýn (koyduðu) sýnýrlardýr. Kim Allah'a ve Peygamberine itaat ederse Allah onu, zemininden ýrmaklar akan cennetlere koyacaktýr; orada devamlý kalýcýdýrlar; iþte büyük kurtuluþ budur. 4.14. Kim Allah'a ve Peygamberine karþý isyan eder ve sýnýrlarýný aþarsa Allah onu, devamlý kalacaðý bir ateþe sokar ve onun için alçaltýcý bir azap vardýr. 4.15. Kadýnlarýnýzdan fuhuþ yapanlara karþý aranýzdan dört þahit getirin. Eðer þahitlik ederlerse, o kadýnlarý ölüm alýp götürünceye yahut Allah onlara bir yol açýncaya kadar evlerde hapsedin. 4.16. Ýçinizden fuhuþ yapan her iki tarafa ceza verin; eðer tevbe eder, uslanýrlarsa artýk onlara ceza verip eziyet etmekten vazgeçin; çünkü Allah tövbeleri çok kabul eden ve çok esirgeyendir. 4.17. Allah'ýn kabul edeceði tevbe, ancak bilmeden kötülük edip de sonra tez elden tevbe edenlerin tevbesidir; iþte Allah bunlarýn tevbesini kabul eder; Allah her þeyi bilendir, hikmet sahibidir. 4.18. Yoksa kötülükleri yapýp yapýp da içlerinden birine ölüm gelip çatýnca ”Ben þimdi tevbe ettim” diyenler ile kâfir olarak ölenler için (kabul edilecek) tevbe yoktur. Onlar için acý bir azap hazýrlamýþýzdýr. 4.19. Ey iman edenler! Kadýnlara zorla vâris olmanýz size helâl deðildir. Apaçýk bir edepsizlik yapmadýkça, onlara verdiðinizin bir kýsmýný ele geçirmeniz için de kadýnlarý sýkýþtýrmayýn. Onlarla iyi geçinin. Eðer onlardan hoþlanmazsanýz (biliniz ki) Allah'ýn hakkýnýzda çok hayýrlý kýlacaðý bir þeyden de hoþlanmamýþ olabilirsiniz. 4.20. Eðer bir eþi býrakýp da yerine baþka bir eþ almak isterseniz, onlardan birine yüklerle mehir vermiþ olsanýz dahi ondan hiçbir þeyi geri almayýn. Siz iftira ederek ve apaçýk günah iþleyerek onu geri alýr mýsýnýz? 4.21. Vaktiyle siz birbirinizle haþir-neþir olduðunuz ve onlar sizden saðlam bir teminat almýþ olduðu halde onu nasýl geri alýrsýnýz! 4.22. Geçmiþte olanlar bir yana, babalarýnýzýn evlendiði kadýnlarla evlenmeyin; çünkü bu bir hayasýzlýktýr, iðrenç bir þeydir ve kötü bir yoldur. 4.23. Analarýnýz, kýzlarýnýz, kýzkardeþleriniz, halalarýnýz, teyzeleriniz, kardeþ kýzlarý, kýzkardeþ kýzlarý, sizi emziren analarýnýz, süt bacýlarýnýz, eþlerinizin analarý, kendileriyle birleþtiðiniz eþlerinizden olup evlerinizde bulunan üvey kýzlarýnýz size haram kýlýndý. Eðer onlarla (nikâhlanýp da) henüz birleþmemiþseniz kýzlarýný almanýzda size bir mahzur yoktur. Kendi sulbünüzden olan oðullarýnýzýn eþleri ve iki kýz kardeþi birden almak da size haram kýlýndý; ancak geçen geçmiþtir. Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir. 4.24. (Harp esiri olarak) sahip olduðunuz cariyeler müstesna, evli kadýnlar da size haram kýlýndý. Allah'ýn size emri budur. Bunlardan baþkasýný, namuslu olmak ve zina etmemek üzere mallarýnýzla (mehirlerini vererek) istemeniz size helâl kýlýndý. Onlardan faydalanmanýza karþýlýk kararlaþtýrýlmýþ olan mehirlerini verin. Mehir kesiminden sonra (bir miktar indirim için) karþýlýklý anlaþmanýzda size günah yoktur. Þüphesiz Allah ilim ve hikmet sahibidir. 4.25. Ýçinizden, imanlý hür kadýnlarla evlenmeye gücü yetmeyen kimse, ellerinizin altýnda bulunan imanlý genç kýzlarýnýz (sayýlan) cariyelerinizden alsýn. Allah sizin imanýnýzý daha iyi bilmektedir. Hep ayný köktensiniz (insanlýk bakýmýndan aranýzda fark yoktur). Öyle ise iffetli yaþamalarý, zina etmemeleri ve gizli dost da tutmamalarý þartý ve sahiplerinin izni ile onlarý (cariyeleri) nikâhlayýp alýn, mehirlerini de normal miktarda verin. Evlendikten sonra bir fuhuþ yaparlarsa onlara, hür kadýnlarýn cezasýnýn yarýsý (uygulanýr). Bu (cariye ile evlenme izni), içinizden günaha düþmekten korkanlar içindir. Sabretmeniz ise sizin için daha hayýrlýdýr. Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir. |
|
Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları
©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.