|
11.2. (De ki: Bu Kitap) ”Allah'tan baþkasýna ibadet etmemeniz için (indirildi). Þüphesiz ki ben, onun tarafýndan size (gönderilmiþ) bir uyarýcý ve müjdeleyiciyim. 11.3. Ve Rabbinizden maðfiret dilemeniz, sonra da ona tevbe etmeniz için (indirildi. Eðer bu emrolunanlarý yaparsanýz), Allah sizi, tayin edilmiþ bir süreye kadar güzel bir þekilde yaþatýr, fazlasýný yapan herkese de iyiliðinin karþýlýðýný verir. Eðer yüz çevirirseniz, ben sizin baþýnýza gelecek büyük bir günün azabýndan korkarým.” 11.4. Dönüþünüz yalnýz Allah'adýr. O, her þeye kadirdir. 11.5. Bilesiniz ki, onlar Peygamber'den, (düþmanlýklarýný) gizlemeleri için göðüslerini çevirirler (gönüllerinden geçeni gizlerler). Ýyi bilin ki, onlar elbiselerine büründükleri zaman dahi, Allah onlarýn gizlediklerini de, açýða çýkardýklarýný da bilir. Çünkü O, kalplerin özünü bilendir. 11.6. Yeryüzünde yürüyen her canlýnýn rýzký, yalnýzca Allah'ýn üzerinedir. Allah o canlýnýn durduðu yeri ve sonunda býrakýlacaðý mekaný bilir. (Bunlarýn) hepsi açýk bir kitapta (levh-i mahfuz'da) dýr. 11.7. O, hanginizin amelinin daha güzel olacaðý hususunda sizi imtihan etmek için, Arþ'ý su üzerinde iken, gökleri ve yeri altý günde yaratandýr. Yemin ederim ki, (Resûlüm!): ”Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz” desen, kâfir olanlar derhal ”Bu, açýk bir büyüden baþka bir þey deðildir” derler. 11.8. Andolsun, eðer biz onlardan azabý sayýlý bir süreye kadar ertelesek, mutlaka ”Onun gelmesini engelleyen nedir?” derler. Bilesiniz ki, kendilerine azap geldiði gün, bir daha onlardan uzaklaþtýrýlacak deðildir. Ve alay etmekte olduklarý þey, onlarý çepeçevre kuþatacaktýr. 11.9. Eðer insana tarafýmýzdan bir rahmet (nimet) tattýrýr da sonra bunu ondan çekip alýrsak, tamamen ümitsiz ve nankör olur. 11.10. Eðer kendisine dokunan bir zarardan sonra ona bir nimet tattýrýrsak, elbette ”Kötülükler benden gitti” der. Çünkü o (bunu derken) þýmarýktýr, kibirlidir. 11.11. Ancak (musibetlere) sabredip güzel iþ yapanlar böyle deðildir. Ýþte onlar için bir baðýþ ve bir büyük mükâfat vardýr. 11.12. Belki de sen (müþriklerin:) ”Ona (gökten) bir hazine indirilseydi veya onunla beraber bir melek gelseydi!” demelerinden ötürü sana vahyolunan âyetlerin bir kýsmýný (duyurmayý) terk edeceksin ve bu yüzden ruhun daralacaktýr. (Ýyi bil ki) sen ancak bir uyarýcýsýn. Allah ise her þeye vekîldir. 11.13. Yoksa, ”Onu (Kur'an'ý) kendisi uydurdu” mu diyorlar? De ki: Eðer doðru iseniz Allah'tan baþka çaðýrabildiklerinizi (yardýma) çaðýrýn da siz de onun gibi uydurulmuþ on sûre getirin. 11.14. Eðer (onlar) size cevap veremiyorlarsa, bilin ki, o ancak Allah'ýn ilmiyle indirilmiþtir ve O'ndan baþka tanrý yoktur. Artýk siz müslüman oluyor musunuz? 11.15. Kim, (yalnýz) dünya hayatýný ve zinetini istemekte ise, iþlerinin karþýlýðýný orada onlara tam olarak veririz ve orada onlar hiçbir zarara uðratýlmazlar. 11.16. Ýþte onlar, ahirette kendileri için ateþten baþka hiçbir þeyleri olmayan kimselerdir; (dünyada) yaptýklarý da boþa gitmiþtir; yapmakta olduklarý þeyler (zaten) bâtýldýr. 11.17. Rabbin tarafýndan (gelmiþ) açýk bir delile dayanan ve kendisini Rabbinden bir þahidin izlediði, ayrýca kendisinden önce, bir önder ve bir rahmet olarak Musa'nýn Kitab'ý (elinde) bulunan kimse (inkârcýlar gibi) midir? Çünkü bunlar ona (Kur'an'a) inanýrlar. Zümrelerden hangisi onu inkâr ederse iþte cehennem ateþi onun varacaðý yerdir, bundan þüphen olmasýn; zira bu, senin Rabbin tarafýndan bildirilmiþ gerçektir; fakat insanlarýn çoðu inanmazlar. 11.18. Kim Allah'a karþý yalan uydurandan daha zalim olabilir? Onlar (kýyamet gününde) Rablerine arz edilecekler, þahitler de: Ýþte bunlar Rablerine karþý yalan söyleyenlerdir, diyecekler. Bilin ki, Allah'ýn lâneti zalimlerin üzerinedir! 11.19. Onlar, (insanlarý) Allah'ýn yolundan alýkoyan ve onu eðri göstermek isteyenlerdir. Ahireti inkâr edenler de onlardýr. 11.20. Onlar yeryüzünde (Allah'ý) âciz býrakacak deðillerdir; onlarýn Allah'tan baþka (yardým isteyecekleri) dostlarý da yoktur. Onlarýn azabý kat kat olacaktýr. Çünkü onlar (gerçekleri) ne görebiliyorlar ne de kulak veriyorlardý. 11.21. Ýþte onlar kendilerini ziyana uðrattýlar. Uydurmakta olduklarý þeyler de kendilerinden kaybolup gitti. 11.22. Þüphesiz onlar, ahirette en çok ziyana uðrayanlardýr. 11.23. Ýnanýp da güzel iþler yapan ve Rablerine gönülden boyun eðenlere gelince, iþte onlar cennet ehlidir. Onlar orada ebedî kalýrlar. 11.24. Bu iki zümrenin (müminlerle kâfirlerin) durumu, kör ve saðýr ile gören ve iþiten kimseler gibidir. Bunlarýn hali hiç eþit olur mu? Hâla ibret almýyor musunuz? 11.25. Andolsun, biz Nuh'u kavmine elçi gönderdik. Onlara: ”Ben (dedi), sizin için apaçýk bir uyarýcýyým. |
|
Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları
©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.