TD Menü
 Anasayfa
 Sohbet Videoları
 Sesli Sohbetler
 Sohbetler
 Sesli
 ilahiler
 Mektuplar
 Hatıralar
 Öz Geçmişler
 İletişim
 
 
Özlü Söz:Bizim asıl meselemiz, enfüsümüzde tevhid edebilmektir.
 
DALGAYI DENİZİN, DENİZİ DE DALGANIN DIÞINDA GÖRME!

İzmir, 19 01 2012

Esselamualeykum

Muhterem Dostlarım,

Allah'ın rahmeti, merhameti, iyilikleri üzerinizden hiç eksik olmasın.

Bir soru sorabilirsiniz sevgili dervişler:

- Allah'ın rahmetine, sevgi ve muhabbetine nasıl ulaşabiliriz?

- Elbetteki bir önder, bir rehber şart. Dostun harem-i ismetine girebilmek, sevilen kul olabilmek!.. Emre itaat, telkine sadakatle bunlar gerçekleşir. Elbetteki bir kamil mürşide varmadan olmaz.

Þimdi halk arasında söylenen bir ifade var:

Halkı sev ki Hakk'ı sevmiş olasın, kelamı, Hak'tan duyasın!

Bunlar pek kolay şeyler değil! Varlıklardan soyunmadan, kendi enesini aşmadan vuslat-ı yarla halvet etmek, perdelerden öte geçmek pek kolay değil! Allah elimizden tutsun. Hak mürşidin himmeti olmazsa, varlıklardan geçemeyiz. Hiç kimse kendi kendine bu davayı halledemez.

Bizler Hak dosta gönülden bağlanacağız. Ender fenadan bekaya geçeceğiz. Ne dünya ne ukba takıntımız olmayacak. Ne güzel söylemiş Hak dost:

Geçtim dünya deminden

Hem ukbanın seyrinden

Lenterani yok bana

Kıyl u kal ile vuslata erilmez, perdelerden öte geçilmez.

Ulu Yaratanım,

Bize aşk ver, sevgi muhabbet ver, bizi hal ehli eyle!

Dostlarım,

Ledün ilmi, hikmet ve manâ ilmidir. Harfsiz, sessiz, kelamsız hikmet ve manâ ilmidir. Vuslat-ı yarla halvet olabilmek için Hak mürşidin telkinine sadakatle bağlanacağız. Dünyaya taalluk eden her şey silinecek. Ukbaya taalluk eden, fikrimizde, düşüncemizde yer tutan ne varsa, onlar da silinecek. Ledün ilmi; hayal, evham, şek, şüphe asla kabul etmez. Bu, gönül meselesidir, zevk ve manadır. Hiçbirşeyle kıyas-ı kabil değildir.

Peygamber Efendimiz miraçta Cenab-ı Hak'la yetmiş bin kelam sohbet etmişler. Sonra yatağını sıcak bulmuş. Aman ya Rabbi!.. Kur'an-ı Kerim altı bin altı yüz altmış altı ayettir. Bu ancak bir haftada okunur. Öyle vuslat, öyle halvet ki, zaman durmuş, nasıl bir alem olmuş. Aklın maverasında bir hal, hikmetler hazinesi bir hal.

Hak dost ne güzel söylemiş:

Kim ne halidir ve mali ol mahal

Aklı fikretmez o hali fehm u hal

Bu hali akıl idrak edemez. Dünyanın, ukbanın, aklın, idrakin ötesinde bir hal.

Bu zevk, bu yaşantı; ender fena olup, Hakk'ı diyet eden, vuslat-ı yarla halvet eden, manânın ötesine geçen dostların halidir.

Bazılarının aşkı galebe çalıyor, buradan haber vermek istiyor veya buradan haber almak istiyor.

Sanır mısın sen ey Fehmi, bilir herkes bu ahfadan

Hakikate eren, vuslat-ı yarla halvet olanların aklı mat, dili lal olur. Onu anlatacak, bildirecek dil bulamaz.

Sakın soyma anı namahrem içre

Yüzü suyu hayasıdır şeriat

Çok şükür biz Muhammedi Melamileriz. Edep ya Hu!

Edep bir taç imiş nur-i Huda’dan

Giy ol tacı emin ol her beladan

Muhterem Dostlarım,

Enfüs afak, fail Allah. Bütün fiiller Allah'ın.

Enfüs afak mevsuf Allah. Bütün sıfatlar Allah'ın.

Enfüs afak mevcud Allah. Vücut vücudullah yoktur gayrımız. Zatından zatına mazhar. Eniyyetini ilan eder.

Bu yerdir şehr-i hakikat

Bu yerde zahir olur Hak

Gören haktır görünen Hak

Muhittir ol bilaıtlak

Anladık da, kesret nerede, halk nerede?

Arifiyet dönüp de halkı bulmada.

Þu alem, denizin dalgaları gibi! Dikkat et! Dalgayı denizin, denizi de dalganın dışında görme.

Kesreti vahdette bulmak, vahdeti kesrette hem

Bir ilimdir cümle ilm i irfan andadır

Çok şükür dervişine hem velayet zevkiyle vahdetin şuurunu, tefekkürünü, manasını vermiş, hem de tafsilat zevkiyle kulluğu giydirmiş. Elbetteki aciz kemter kul, kuldur kuldur kul!

A Canım,

Öyle bir kul ki kırk bir kere ma’şallah! Dünya ukba kayıtlarından geçmiş, vuslat-ı yarla halvet etmiş, sevilen kul olmuş. Hakk'ı diyet eden kul! Allah bu kuluna: “La havfun aleyhim ve la hum yahzenun” diyor. “Onlar için korku yok, hüzün yok, keder yok.” Allah'ın emniyetine girmişler, sevilen kul olmuşlar, dünya ukba pazarından geçmişler. Bu kullara sınır yok.

Geçmeyecek onlar sırat

Vermeyecek onlar hesap

Mürşide verdiler hesap

Hep gördüğü didar olur, cemal olur

Hakk'ı istersen, ki istiyorsun, Hakk'ı diyet eden bu kula git bak! Bu zat-ı muhteremde aradığın her şeyi bulacaksın. Allah bu zat-ı muhteremleri dünyamızdan hiç eksik etmesin. Allah dünyamızı bunlarsız bırakmasın!

Ben yine dostlara derim ki:

Mürşidinize dikkat edin! O mürşit ki, Hakk'ı diyet etmiş, kelam-ı Hak'la tevhidi telkin eder, zikri ve tövbeyi verir. Bizleri bütün engellerden Hak mürşidin telkini geçirir. Allah himmetlerini üzerimizden eksik etmesin. Bize feyiz versin, ilham versin inşallah.

Dostlar,

Muhammedi Melamette Þeriat-ı Muhammediye, Hakikat-ı Muhammediye, Ahlak-ı Muhammediye şart!

Ulu Yaratanım,

Bizi kendinden hiç uzaklaştırma, gaflete düşürme. Kullukta sultanlık zevkini tattır bize. Sevilen kul eyle bizi. Amin!

Dostlarım,

Çok zikredelim, şükredelim, Allah'a sonsuz hamd u sena edelim. İyilikte yarışalım. Allah'ın rahmetini, merhametini coşturalım inşallah!

Allahım,

Memleketimize huzur ver. İslam Alemini koru ve muhafaza eyle. Vatanımızı, bayrağımızı ve sancağımızı koru. Onları koruyacak evlatlar ver bize. Amin! Amin! Vel hamd u lillahi Rabbi’l-Alemin!

HACI BABA

Hüseyin Sabri SOYYİÐİT

MUHAMMEDÎ DERLER BİZE

 

 


1

Ziya saldı nurun bize

Doldu sevgin gönlümüze

Huzur verdin cümlemize

Muhammedî derler bize

2

Ehl-i Sünnet dervişleriz

Hakk'ı-batılı seçeriz

Hak yolundan gidenleriz

Muhammedî derler bize

3

Þahadeti verenleriz

Kendi nefsin bilenleriz

Dünya ukba geçenleriz

Muhammedî derler bize

4

İlm-i Ledün salikiyiz

Sır ilminin varisiyiz

Hak dostunun şahidiyiz

Muhammedî derler bize

5

Daim salat vardır bizde

Zikri daim gönlümüzde

Canan söyler dilimizde

Muhammedî derler bize

6

Hak Rasulün izindeyiz

Çok şükürler yanındayız

Emre sadık ümmetleriz

Muhammedî derler bize

7

Güzel ahlak emelimiz

Doğruyu söyler dilimiz

Kur'an bizim şahidimiz

Muhammedî derler bize

8

Nurlu yoldan gidenleriz

Pîr Seyyid’in dervişiyiz

SABRİ nefse arifleriz

Muhammedî derler bize

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

E-Kitaplar
Bir Ayet

3.144. Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiþtir. Þimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir þekilde zarar vermiþ olmayacaktýr. Allah, þükredenleri mükâfatlandýracaktýr.

[ Al-i Ýmrân Sûresi:144]

Anasayfa | Kur'an-ı Kerim | Videolar | İlahiler (mp3) | İlahiler | Hatıralar | Mektuplar | Sohbetler | Öz Geçmişler | Kullanım şartları

©2002 Tasavvuf Derneği Tüm hakları saklıdır.