8.26. Hatýrlayýn ki, bir zaman siz yeryüzünde âciz tanýnan az (bir toplum) idiniz; insanlarýn sizi kapýp götürmesinden korkuyordunuz da þükredesiniz diye Allah size yer yurt verdi; yardýmýyla sizi destekledi ve size temizinden rýzýklar verdi.
8.27. Ey iman edenler! Allah'a ve Peygamber e hainlik etmeyin; (sonra) bile bile kendi emanetlerinize hainlik etmiþ olursunuz.
8.28. Biliniz ki, mallarýnýz ve çocuklarýnýz birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ýn katýndadýr.
8.29. Ey iman edenler! Eðer Allah'tan korkarsanýz O, size iyi ile kötüyü ayýrdedecek bir anlayýþ verir, suçlarýnýzý örter ve sizi baðýþlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir.
8.30. Hatýrla ki, kâfirler seni tutup baðlamalarý veya öldürmeleri yahut seni (yurdundan) çýkarmalarý için sana tuzak kuruyorlardý. Onlar (sana) tuzak kurarlarken Allah da (onlara) tuzak kuruyordu. Çünkü Allah tuzak kuranlarýn en iyisidir.
8.31. Onlara âyetlerimiz okunduðu zaman dediler ki: ”(Evet) iþittik, istesek biz de bunun benzerini elbette söyleyebiliriz. Bu öncekilerin masallarýndan baþka bir þey deðildir.”
8.32. Hani (o kâfirler) bir zaman da: Ey Allah'ým! Eðer bu Kitap senin katýndan gelmiþ bir gerçekse üzerimize gökten taþ yaðdýr, yahut bize elem verici bir azap getir! demiþlerdi.
8.33. Halbuki sen onlarýn içinde iken Allah, onlara azap edecek deðildir. Ve onlar maðfiret dilerlerken de Allah onlara azap edici deðildir.
8.34. Onlar Mescid-i Haram'ýn mütevellîleri olmadýklarý halde (müminleri) oradan geri çevirirlerken Allah onlara ne diye azap etmeyecek? Oranýn mütevellîleri takvâ sahiplerinden baþkalarý deðildir. Fakat onlarýn çoðu bunu bilmez.
8.35. Onlarýn Beytullah yanýndaki dualarý da ýslýk çalmak ve el çýrpmaktan baþka bir þey deðildir. (Ey kâfirler!) Ýnkâr etmekte olduðunuz þeylerden ötürü þimdi azabý tadýn!
8.36. Þüphesiz ki inkâr edenler mallarýný, (insanlarý) Allah yolundan alýkoymak için harcýyorlar. Daha da harcayacaklar. Ama sonunda bu, onlara yürek acýsý olacak ve en sonunda maðlûp olacaklardýr. Kâfirlikte ýsrar edenler ise cehenneme toplanacaklardýr.
8.37. (Bu toplama) Allah'ýn murdarý temizden ayýklamasý (mümini kâfirden ayýrmasý) ve bütün murdarlarýn bir kýsmýný diðer bir kýsmýnýn üstüne koyup hepsini yýðarak cehenneme atmasý içindir. Ýþte onlar ziyana uðrayanlarýn kendileridir.
8.38. Ýnkâr edenlere, (sana düþmanlýktan) vazgeçerlerse, geçmiþ günahlarýnýn baðýþlanacaðýný söyle. Yok geri dönerlerse kendilerinden öncekilerin hali gözlerinin önündedir!
8.39. Fitne ortadan kalkýncaya ve din tamamen Allah'ýn oluncaya kadar onlarla savaþýn! (Ýnkâra) son verirlerse þüphesiz ki Allah onlarýn yaptýklarýný çok iyi görür.
8.40. Eðer (imandan) yüz çevirirlerse, bilin ki Allah sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardýmcýdýr!.
8.41. Eðer Allah'a ve hak ile bâtýlýn ayrýldýðý gün, iki ordunun birbiri ile karþýlaþtýðý gün (Bedir savaþýnda) kulumuza indirdiðimize inanmýþsanýz, bilin ki, ganimet olarak aldýðýnýz herhangi bir þeyin beþte biri Allah'a, Resulüne, onun akrabalarýna yetimlere, yoksullara ve yolcuya aittir. Allah her þeye hakkýyla kadirdir.
8.42. Hatýrlayýn ki, (Bedir savaþýnda) siz vâdinin yakýn kenarýnda (Medine tarafýnda) idiniz, onlar da uzak kenarýnda (Mekke tarafýnda) idiler. Kervan da sizden daha aþaðýda (deniz sahilinde) idi. Eðer (savaþ için) sözleþmiþ olsaydýnýz, sözleþtiðiniz vakit hususunda ihtilâfa düþerdiniz. Fakat Allah, gerekli olan emri yerine getirmesi, helâk olanýn açýk bir delille (gözüyle gördükten sonra) helâk olmasý, yaþayanýn da açýk bir delille yaþamasý için (böyle yaptý). Çünkü Allah hakkýyla iþitendir, bilendir.
8.43. Hatýrla ki, Allah, uykunda sana onlarý az gösterdi. Eðer onlarý sana çok gösterseydi, elbette çekinecek ve bu iþ hakkýnda münakaþaya giriþecektiniz. Fakat Allah (sizi bundan) kurtardý. Þüphesiz O, kalplerin özünü bilir.
8.44. Allah, olacak bir iþi yerine getirmek için (savaþ alanýnda) karþýlaþtýðýnýz zaman onlarý sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onlarýn gözlerinde azaltýyordu. Bütün iþler Allah'a döner.
8.45. Ey iman edenler! Herhangi bir topluluk ile karþýlaþtýðýnýz zaman sebat edin ve Allah'ý çok anýn ki baþarýya eriþesiniz.
8.46. Allah ve Resûlüne itaat edin, birbirinizle çekiþmeyin; sonra korkuya kapýlýrsýnýz da kuvvetiniz gider. Bir de sabredin. Çünkü Allah sabredenlerle beraberdir.
8.47. Çalým satmak, insanlara gösteriþ yapmak ve (insanlarý) Allah yolundan alýkoymak için yurtlarýndan çýkanlar (kâfirler) gibi olmayýn. Allah onlarýn yaptýklarýný çepeçevre kuþatmýþtýr.
8.48. Hani þeytan onlara yaptýklarýný güzel gösterdi de: Bugün insanlardan size galip gelecek kimse yoktur, þüphesiz ben de sizin yardýmcýnýzým, dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce ardýna döndü ve: Ben sizden uzaðým, ben sizin göremediklerinizi (melekleri) görüyorum, ben Allah'tan korkuyorum; Allah'ýn azabý þiddetlidir, dedi.
8.49. O zaman münafýklarla kalplerinde hastalýk bulunanlar, (sizin için), ”Bunlarý, dinleri aldatmýþ” diyorlardý. Halbuki kim Allah'a dayanýrsa, bilsin ki Allah mutlak galiptir, hikmet sahibidir. (Kendisine güveneni üstün ve galip kýlacak O'dur. Yoksa ordularýn sayý ve techizat üstünlüðü deðildir).
8.50. Melekler yüzlerine ve arkalarýna vurarak ve ”Tadýn yakýcý cehennem azabýný” (diyerek) o kâfirlerin canlarýný alýrken onlarý bir görseydin!