6.51. Rablerinin huzurunda toplanacaklarýndan korkanlarý onunla (Kur'an ile) uyar. Onlar için Rablerinden baþka ne bir dost, ne de bir aracý vardýr; belki sakýnýrlar.
6.52. Rablerinin rýzasýný isteyerek sabah akþam O'na yalvaranlarý kovma! Onlarýn hesabýndan sana bir sorumluluk; senin hesabýndan da onlara herhangi bir sorumluluk yoktur ki onlarý kovup ta zalimlerden olasýn!
6.53. ”Aramýzdan Allah'ýn kendilerine lütuf ve ihsanda bulunduðu kimseler de bunlar mý!” demeleri için onlarýn bir kýsmýný diðerleri ile iþte böyle imtihan ettik. Allah þükredenleri daha iyi bilmez mi?
6.54. Ayetlerimize inananlar sana geldiðinde onlara de ki: Selâm size! Rabbiniz merhamet etmeyi kendisine yazdý. Gerçek þu ki: Sizden kim, bilmeyerek bir kötülük yapar, sonra ardýndan tevbe edip de kendini ýslah ederse, bilsin ki Allah çok baðýþlayan, çok esirgeyendir.
6.55. Böylece suçlularýn yolu belli olsun diye âyetleri iyice açýklýyoruz.
6.56. De ki: Allah'ýn dýþýnda taptýðýnýz þeylere tapmak bana yasak edildi. De ki: Ben sizin arzularýnýza uymam, aksi halde sapýtýrým da hidayete erenlerden olmam.
6.57. De ki: Þüphesiz ben Rabbimden gelen apaçýk bir delile dayanýyorum. Siz ise onu yalanladýnýz. Çabucak gelmesini istediðiniz (azap) benim yanýmda deðildir. Hüküm ancak Allah'ýndýr. O hakký anlatýr ve O, doðru hüküm verenlerin en hayýrlýsýdýr.
6.58. De ki : Acele istediðiniz þey benim elimde olsaydý, elbette benimle sizin aranýzda iþ bitirilmiþti. Allah zalimleri daha iyi bilir.
6.59. Gaybýn anahtarlarý Allah'ýn yanýndadýr; onlarý O'ndan baþkasý bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir; O'nun ilmi dýþýnda bir yaprak bile düþmez. O yerin karanlýklarý içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaþ ve kuru ne varsa hepsi apaçýk bir kitaptadýr.
6.60. Geceleyin sizi öldüren (öldürür gibi uyutan), gündüzün de ne iþlediðinizi bilen; sonra belirlenmiþ ecel tamamlansýn diye gündüzün sizi dirilten (uyandýran) O'dur. Sonra dönüþünüz yine O'nadýr. Sonunda O, yaptýklarýnýzý size haber verecektir.
6.61. O, kullarýnýn üstünde yegâne kudret ve tasarruf sahibidir. Size koruyucular gönderir. Nihayet birinize ölüm geldi mi elçilerimiz (görevli melekler) onun canýný alýrlar. Onlar vazifede kusur etmezler.
6.62. Sonra insanlar gerçek sahipleri olan Allah'a döndürülürler. Bilesiniz ki hüküm yalnýz O'nundur ve O hesap görenlerin en çabuðudur.
6.63. De ki: Karanýn ve denizin karanlýklarýndan (tehlikelerinden) sizi kim kurtarýr ki? (O zaman) O'na gizli gizli yalvararak ”Eðer bizi bundan kurtarýrsan andolsun þükredenlerden olacaðýz” diye dua edersiniz.
6.64. De ki: Ondan ve bütün sýkýntýlardan sizi Allah kurtarýr. Sonra siz yine O'na ortak koþarsýnýz.
6.65. De ki: ”Allah'ýn size üstünüzden (gökten) veya ayaklarýnýzýn altýndan (yerden) bir azap göndermeðe ya da birbirinize düþürüp kiminize kiminizin hýncýný tattýrmaya gücü yeter.” Bak, anlasýnlar diye âyetlerimizi nasýl açýklýyoruz!
6.66. Kur'an hak olduðu halde kavmin onu yalanladý. De ki: Ben size vekil (kefil) deðilim.
6.67. Her haberin gerçekleþeceði bir zaman vardýr. Yakýnda siz de gerçeði bileceksiniz.
6.68. Ayetlerimiz hakkýnda ileri geri konuþmaya dalanlarý gördüðünde, onlar baþka bir söze geçinceye kadar onlardan uzak dur. Eðer þeytan sana unutturursa, hatýrladýktan sonra artýk o zalimler topluluðu ile oturma.
6.69. Takvâ sahiplerine, inanmayanlarýn hesabýndan herhangi bir sorumluluk yoktur. Fakat belki korunurlar diye hatýrlatmak gerekir.
6.70. Dinlerini bir oyuncak ve bir eðlence edinen ve dünya hayatýnýn aldattýðý kimseleri (bir tarafa) býrak! Kazandýklarý sebebiyle hiçbir nefsin felâkete dûçar olmamasý için Kur'an ile nasihat et. O nefis için Allah'tan baþka ne dost vardýr, ne de þefaatçý. O, bütün varýný fidye olarak verse, yine de ondan kabul edilmez. Onlar kazandýklarý (günahlar) yüzünden helâke sürüklenmiþ kimselerdir. Ýnkâr ettiklerinden dolayý onlar için kaynar sudan ibaret bir içecek ve elem verici bir azap vardýr.
6.71. De ki: Allah'ý býrakýp da bize fayda veya zarar veremeyecek olan þeylere mi tapalým? Allah bizi doðru yola ilettikten sonra þeytanlarýn saptýrýp þaþkýn olarak çöle düþürmek istedikleri, arkadaþlarýnýn ise: ”Bize gel! ” diye doðru yola çaðýrdýklarý þaþkýn kimse gibi gerisin geri (inkârcýlýða) mý döndürüleceðiz? De ki: Allah'ýn hidayeti doðru yolun ta kendisidir. Bize âlemlerin Rabbine teslim olmamýz emredilmiþtir.
6.72. ”Namazý dosdoðru kýlýn ve Allah'tan korkun” (diye de emredildik). O, huzuruna varýp toplanacaðýnýz Allah'týr.
6.73. O, gökleri ve yeri hak (ve hikmet) ile yaratandýr. ”Ol!” dediði gün herþey oluverir. O'nun sözü gerçektir. Sûr'a üflendiði gün de hükümranlýk O'nundur. Gizliyi ve açýðý bilendir ve O, hikmet sahibidir, her þeyden haberdardýr.
6.74. Ýbrahim, babasý Âzer'e: Birtakým putlarý tanrýlar mý ediniyorsun? Doðrusu ben seni de kavmini de apaçýk bir sapýklýk içinde görüyorum, demiþti.
6.75. Böylece biz, kesin iman edenlerden olmasý için Ýbrahim'e göklerin ve yerin melekûtunu gösteriyorduk.