4.76. Ýman edenler Allah yolunda savaþýrlar, inanmayanlar ise tâðut (bâtýl davalar ve þeytan) yolunda savaþýrlar. O halde þeytanýn dostlarýna karþý savaþýn; þüphe yok ki þeytanýn kurduðu düzen zayýftýr.
4.77. Kendilerine, ellerinizi savaþtan çekin, namazý kýlýn ve zekâtý verin, denilen kimseleri görmedin mi? Sonra onlara savaþ farz kýlýnýnca, içlerinden bir gurup hemen Allah'tan korkar gibi, hatta daha fazla bir korku ile insanlardan korkmaya baþladýlar da ”Rabbimiz! Savaþý bize niçin yazdýn! Bizi yakýn bir süreye kadar ertelesen (daha bir müddet savaþý farz kýlmasan) olmaz mýydý?” dediler. Onlara de ki: ”Dünya menfaati önemsizdir, Allah'tan korkanlar için ahiret daha hayýrlýdýr ve size kýl payý kadar haksýzlýk edilmez.”
4.78. Nerede olursanýz olun ölüm size ulaþýr; sarp ve saðlam kalelerde olsanýz bile! Kendilerine bir iyilik dokunsa ”Bu Allah'tan” derler; baþlarýna bir kötülük gelince de ”Bu senden” derler. ”Hepsi Allah'tandýr”” de. Bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamýyorlar!
4.79. Sana gelen iyilik Allah'tandýr. Baþýna gelen kötülük ise nefsindendir. Seni insanlara elçi gönderdik; þahit olarak da Allah yeter.
4.80. Kim Resûl'e itaat ederse Allah'a itaat etmiþ olur. Yüz çevirene gelince, seni onlarýn baþýna bekçi göndermedik!
4.81. ”Baþüstüne” derler, ama yanýndan ayrýlýnca onlardan bir kýsmý, senin dediðinden baþkasýný gizlice kurar. Allah da onlarýn gizlice kurduklarýný yazar. Sen onlara aldýrma ve Allah'a dayan; sana vekil olarak Allah yeter.
4.82. Hâla Kur'an üzerinde gereði gibi düþünmeyecekler mi? Eðer o, Allah'tan baþkasý tarafýndan gelmiþ olsaydý onda birçok tutarsýzlýk bulurlardý.
4.83. Onlara güven veya korkuya dair bir haber gelince hemen onu yayarlar; halbuki onu, Resûl'e veya aralarýnda yetki sahibi kimselere götürselerdi, onlarýn arasýndan iþin içyüzünü anlayanlar, onun ne olduðunu bilirlerdi. Allah'ýn size lütuf ve rahmeti olmasaydý, pek azýnýz müstesna, þeytana uyup giderdiniz.
4.84. Artýk Allah yolunda savaþ. Sen, kendinden baþkasý (sebebiyle) sorumlu tutulmazsýn. Müminleri de teþvik et. Umulur ki Allah kâfirlerin gücünü kýrar (güçleriyle size zarar vermelerini önler). Allah'ýn gücü daha çetin ve cezasý daha þiddetlidir.
4.85. Kim iyi bir iþe aracýlýk ederse onun da o iþten bir nasibi olur. Kim kötü bir iþe aracýlýk ederse onun da ondan bir payý olur. Allah her þeyin karþýlýðýný vericidir.
4.86. Bir selam ile selamlandýðýnýz zaman siz de ondan daha güzeli ile selamlayýn; yahut ayný ile karþýlýk verin. Þüphesiz Allah, her þeyin hesabýný arayandýr.
4.87. Allah -ki ondan baþka hiçbir tanrý yoktur elbette sizi kýyamet günü toplayacaktýr, bunda asla þüphe yoktur. Söz bakýmýndan Allah'tan daha doðru kim vardýr!
4.88. Size ne oldu da münafýklar hakkýnda iki gruba ayrýldýnýz? Halbuki Allah onlarý kendi ettikleri yüzünden baþ aþaðý etmiþtir (küfürlerine döndürmüþtür). Allah'ýn saptýrdýðýný doðru yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah'ýn saptýrdýðý kimse için asla (doðruya) yol bulamazsýn!
4.89. Sizin de kendileri gibi inkâr etmenizi istediler ki onlarla eþit olasýnýz. O halde Allah yolunda göç edinceye kadar onlardan hiçbirini dost edinmeyin. Eðer yüz çevirirlerse onlarý yakalayýn, bulduðunuz yerde öldürün ve hiçbirini dost ve yardýmcý edinmeyin.
4.90. Ancak kendileriyle aranýzda antlaþma bulunan bir topluma sýðýnanlar yahut ne sizinle ne de kendi toplumlarýyla savaþmak (istemediklerin) den yürekleri sýkýlarak size gelenler müstesna. Allah dileseydi onlarý baþýnýza belâ ederdi de sizinle savaþýrlardý. Artýk onlar sizi býrakýp bir tarafa çekilir de sizinle savaþmazlar ve size barýþ teklif ederlerse bu durumda Allah size, onlarýn aleyhinde bir yola girme hakký vermemiþtir.
4.91. Hem sizden hem de kendi toplumlarýndan emin olmak isteyen baþkalarýný da bulacaksýnýz. Bunlar her ne zaman fitneye götürülseler ona baþ aþaðý dalarlar (daldýrýlýrlar). Eðer sizden uzak durmaz, sulh teklif etmez ve ellerini çekmezlerse onlarý yakalayýn, rastladýðýnýz yerde öldürün. Ýþte onlar üzerine sizin için apaçýk yetki verdik.
4.92. Yanlýþlýkla olmasý dýþýnda bir müminin bir mümini öldürmeye hakký olamaz. Yanlýþlýkla bir mümini öldüren kimsenin, mümin bir köle azat etmesi ve ölenin ailesine teslim edilecek bir diyet vermesi gereklidir. Meðer ki ölünün ailesi o diyeti baðýþlamýþ ola. (Bu takdirde diyet vermez). Eðer öldürülen mümin olduðu halde, size düþman olan bir toplumdan ise mümin bir köle azat etmek lâzýmdýr. Eðer kendileriyle aranýzda antlaþma bulunan bir toplumdan ise ailesine teslim edilecek bir diyet ve bir mümin köleyi azat etmek gerekir. Bunlarý bulamayan kimsenin, Allah tarafýndan tevbesinin kabulü için iki ay peþpeþe oruç tutmasý lâzýmdýr. Allah her þeyi bilendir, hikmet sahibidir.
4.93. Kim bir mümini kasden öldürürse cezasý, içinde ebediyen kalacaðý cehennemdir. Allah ona gazap etmiþ, onu lânetlemiþ ve onun için büyük bir azap hazýrlamýþtýr.
4.94. Ey iman edenler! Allah yolunda savaþa çýktýðýnýz zaman iyi anlayýp dinleyin. Size selam verene, dünya hayatýnýn geçici menfaatine göz dikerek ”Sen mümin deðilsin” demeyin. Çünkü Allah'ýn nezdinde sayýsýz ganimetler vardýr. Önceden siz de böyle iken Allah size lütfetti; o halde iyi anlayýp dinleyin. Þüphesiz Allah bütün yaptýklarýnýzdan haberdardýr.
4.95. Müminlerden -özür sahibi olanlar dýþýnda- oturanlarla mallarý ve canlarýyle Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, mallarý ve canlarý ile cihad edenleri, derece bakýmýndan oturanlardan üstün kýldý. Gerçi Allah hepsine de güzellik (cennet) vadetmiþtir; ama mücahidleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kýlmýþtýr.
4.96. Kendinden dereceler, baðýþlama ve rahmet vermiþtir. Allah çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.
4.97. Kendilerine yazýk eden kimselere melekler, canlarýný alýrken: ”Ne iþde idiniz!” dediler. Bunlar: ”Biz yeryüzünde çaresizdik” diye cevap verdiler. Melekler de: ”Allah'ýn yeri geniþ deðil miydi? Hicret etseydiniz ya!” dediler. Ýþte onlarýn barýnaðý cehennemdir; orasý ne kötü bir gidiþ yeridir.
4.98. Erkekler, kadýnlar ve çocuklardan (gerçekten) âciz olup hiçbir çareye gücü yetmeyenler, hiç bir yol bulamayanlar müstesnadýr.
4.99. Ýþte bunlarý, umulur ki Allah affeder; Allah çok affedicidir, baðýþlayýcýdýr.
4.100. Allah yolunda hicret eden kimse yeryüzünde gidecek bir çok güzel yer ve bolluk (imkân) bulur. Kim Allah ve Resûlü uðrunda hicret ederek evinden çýkar da sonra kendisine ölüm yetiþirse artýk onun mükâfatý Allah'a düþer. Allah da çok baðýþlayýcý ve esirgeyicidir.