4.26. Allah size (bilmediklerinizi) açýklamak ve sizi, sizden önceki (iyi) lerin yollarýna iletmek ve sizin günahlarýnýzý baðýþlamak istiyor. Allah hakkýyle bilicidir, yegâne hikmet sahibidir.
4.27. Allah sizin tevbenizi kabul etmek ister; þehvetlerine uyanlar (kötü arzularýn esiri olanlar) ise büsbütün yoldan çýkmanýzý isterler.
4.28. Allah sizden (yükünüzü) hafifletmek ister; çünkü insan zayýf yaratýlmýþtýr.
4.29. Ey iman edenler! Karþýlýklý rýzaya dayanan ticaret olmasý hali müstesna, mallarýnýzý, bâtýl (haksýz ve haram yollar) ile aranýzda (alýp vererek) yemeyin. Ve kendinizi öldürmeyin. Þüphesiz Allah, sizi esirgeyecektir.
4.30. Kim düþmanlýk ve haksýzlýk ile bunu (haram yemeyi veya öldürmeyi) yaparsa (bilsin ki) onu ateþe koyacaðýz; bu ise Allah'a çok kolaydýr.
4.31. Eðer yasaklandýðýnýz büyük günahlardan kaçýnýrsanýz, sizin küçük günahlarýnýzý örteriz ve sizi þerefli bir yere sokarýz.
4.32. Allah'ýn sizi, birbirinizden üstün kýldýðý þeyleri (baþkasýnda olup da sizde olmayaný) hasretle arzu etmeyin. Erkeklerin de kazandýklarýndan nasipleri var, kadýnlarýn da kazandýklarýndan nasipleri var. Allah'tan lütfunu isteyin; þüphesiz Allah her þeyi bilmektedir.
4.33. (Erkek ve kadýndan) her biri için, ana, baba ve akrabanýn býraktýðýndan (hisselerini alacak olan) vârisler kýldýk. Yeminlerinizin baðladýðý kimselere de paylarýný verin. Çünkü Allah her þeyi görmektedir.
4.34. Allah'ýn insanlardan bir kýsmýný diðerlerine üstün kýlmasý sebebiyle ve mallarýndan harcama yaptýklarý için erkekler kadýnlarýn yöneticisi ve koruyucusudur. Onun için sâliha kadýnlar itaatkârdýr. Allah'ýn kendilerini korumasýna karþýlýk gizliyi (kimse görmese de namuslarýný) koruyucudurlar. Baþ kaldýrmasýndan endiþe ettiðiniz kadýnlara öðüt verin, onlarý yataklarda yalnýz býrakýn ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün. Eðer size itaat ederlerse artýk onlarýn aleyhine baþka bir yol aramayýn; çünkü Allah yücedir, büyüktür.
4.35. Eðer karý-kocanýn aralarýnýn açýlmasýndan korkarsanýz, erkeðin ailesinden bir hakem ve kadýnýn ailesinden bir hakem gönderin. Bunlar barýþtýrmak isterlerse Allah aralarýný bulur; þüphesiz Allah her þeyi bilen, her þeyden haberdar olandýr.
4.36. Allah'a ibadet edin ve O'na hiçbir þeyi ortak koþmayýn. Ana-babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakýn komþuya, uzak komþuya, yakýn arkadaþa, yolcuya, ellerinizin altýnda bulunanlar (köle, cariye, hizmetçi ve benzerlerine) iyi davranýn; Allah kendini beðenen ve daima böbürlenip duran kimseyi sevmez.
4.37. Bunlar cimrilik eden ve insanlara da cimriliði tavsiye eden, Allah'ýn kendilerine lütfundan verdiðini gizleyen kimselerdir. Biz, kâfirler için alçaltýcý bir azap hazýrladýk.
4.38. Allah'a ve ahiret gününe inanmadýklarý halde mallarýný, insanlara gösteriþ için sarfedenler de (ahirette azaba dûçâr olurlar). Þeytan bir kimseye arkadaþ olursa, ne kötü bir arkadaþtýr o!
4.39. Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah'ýn kendilerine verdiðinden (O'nun yolunda) harcasalardý ne olurdu sanki! Allah onlarýn durumunu hakkýyle bilmektedir.
4.40. Þüphe yok ki Allah zerre kadar haksýzlýk etmez. (Kulun yaptýðý iþ, eðer bir kötülük ise, onun cezasýný adaletle verir.) Ýyilik olursa onu katlar (kat kat arttýrýr), kendinden de büyük mükâfat verir.
4.41. Her bir ümmetten bir þahit getirdiðimiz ve seni de onlara þahit olarak gösterdiðimiz zaman halleri nice olacak!
4.42. Küfür yoluna sapýp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batýrýlmayý temenni ederler ve Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler.
4.43. Ey iman edenler! Siz sarhoþ iken -ne söylediðinizi bilinceye kadar- cünüp iken de -yolcu olan müstesna- gusül edinceye kadar namaza yaklaþmayýn. Eðer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanýz, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadýnlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamýþsanýz o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin: Yüzlerinize ve ellerinize sürün. Þüphesiz Allah çok affedici ve baðýþlayýcýdýr.
4.44. Kendilerine Kitap'tan nasip verilenlere baksana! Sapýklýðý satýn alýyorlar ve sizin de yoldan çýkmanýzý istiyorlar!
4.45. Allah düþmanlarýnýzý sizden daha iyi bilir. Gerçek bir dost olarak Allah yeter, bir yardýmcý olarak da Allah kâfidir.
4.46. Yahudilerden bir kýsmý kelimeleri yerlerinden deðiþtirirler, dillerini eðerek, bükerek ve dine saldýrarak (Peygambere karþý) ”Ýþittik ve karþý geldik”, ”dinle, dinlemez olasý”, ”râinâ” derler. Eðer onlar ”Ýþittik, itaat ettik, dinle ve bizi gözet” deselerdi þüphesiz kendileri için daha hayýrlý ve daha doðru olacaktý; fakat küfürleri (gerçeði kabul etmemeleri) sebebiyle Allah onlarý lânetlemiþtir. Artýk pek az inanýrlar.
4.47. Ey ehl-i kitap! Biz, birtakým yüzleri silip dümdüz ederek arkalarýna çevirmeden, yahut onlarý, cumartesi adamlarý gibi lânetlemeden önce (davranarak), size gelenleri doðrulamak üzere indirdiðimize (Kitab'a) iman edin; Allah'ýn emri mutlaka yerine gelecektir.
4.48. Allah, kendisine ortak koþulmasýný asla baðýþlamaz; bundan baþkasýný, (günahlarý) dilediði kimse için baðýþlar. Allah'a ortak koþan kimse büyük bir günah (ile) iftira etmiþ olur.
4.49. Kendilerini temize çýkaranlara ne dersin! Hayýr, Allah dilediðini temize çýkarýr ve hiç kimse kýl payý kadar haksýzlýk görmez.
4.50. Bak, nasýl da Allah üzerine yalan uyduruyorlar; apaçýk bir günah olarak bu (onlara) yeter!
2.286. Allah her þahsý, ancak gücünün yettiði ölçüde mükellef kýlar.Herkesin kazandýðý (hayýr) kendine, yapacaðý (þer) de kendinedir.Rabbimiz! Unutursak veya hataya düþersek bizi sorumlu tutma.Ey Rabbimiz! Bizden öncekilere yüklediðin gibi bize de aðýr bir yük yükleme.Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediði iþler de yükleme! Bizi affet! Bizi baðýþla! Bize acý! Sen bizim mevlâmýzsýn.Kâfirler topluluðuna karþý bize yardým et!