35.26. Sonra ben, o inkâr edenleri yakaladým. (Bak ki) cezam nasýl oldu!
35.27. Görmedin mi Allah gökten su indirdi. Onunla renkleri çeþit çeþit meyveler çýkardýk. Daðlardan (geçen) beyaz, kýrmýzý, degiþik renklerde ve simsiyah yollar (yaptýk).
35.28. Ýnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kullarý içinden ancak âlimler, Allah'tan (gereðince) korkar. Þüphesiz Allah, daima üstündür, çok baðýþlayandýr.
35.29. Allah'ýn kitabýný okuyanlar, namazý kýlanlar ve kendilerine verdiðimiz rýzýktan (Allah için) gizli ve açýk sarfedenler, asla zarara uðramayacak bir kazanç umabilirler.
35.30. Çünkü Allah, onlarýn mükâfatlarýný tam öder ve lütfundan onlara fazlasýný da verir. Þüphesiz O, çok baðýþlayan, þükrün karþýlýðýný bol bol verendir.
35.31. Sana vahyettiðimiz kitap, kendinden öncekini (semavi kitaplarý) doðrulayýcý olarak gelen gerçektir. Allah, kullarýnýn (her halinden) haberdardýr, görendir.
35.32. Sonra Kitab'ý, kullarýmýz arasýndan seçtiklerimize verdik. Onlardan (insanlardan) kimi kendisine zulmeder, kimi ortadadýr, kimi de Allah'ýn izniyle hayýrlarda öne geçmek için yarýþýr. Ýþte büyük fazilet budur.
35.33. (Onlarýn mükâfatý), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altýn bilezikler ve incilerle süslenirler. Orada giyecekleri elbiseleri de ipektir.
35.34. (Cennette þöyle) derler: Bizden tasayý gideren Allah'a hamdolsun. Doðrusu Rabbimiz çok baðýþlayan, çok nimet verendir.
35.35. O (Rab) ki lütfuyla bizi asýl oturulacak yurda (cennete) yerleþtirdi. Artýk orada bize ne bir yorgunluk dokunacak ne de orada bize bir usanç gelecektir.
35.36. Ýnkâr edenlere de cehennem ateþi vardýr. Öldürülmezler ki ölsünler, cehennem azabý da onlara biraz olsun hafifletilmez. Ýþte biz, küfürde ileri giden her nankörü böyle cezalandýrýrýz.
35.37. Onlar orada: Rabbimiz! Bizi çýkar, (önce) yaptýðýmýzýn yerine iyi iþler yapalým! diye feryad ederler. Size düþünecek kimsenin düþünebileceði kadar bir ömür vermedik mi? Size uyarýcý da gelmedi mi? (Niçin inanmadýnýz?) Þimdi tadýn (azabý)! Zalimlerin yardýmcýsý yoktur.
35.38. Allah, göklerin ve yerin gaybýný bilir. O, kalplerin içinde ne varsa onu da hakkýyla bilendir.
35.39. Sizi yeryüzünde halifeler yapan O'dur. Onun için kim inkâr ederse, inkârý kendi zararýnadýr. Kâfirlerin küfrü, Rableri katýnda kendileri için ancak gazabý arttýrýr. Kâfirlerin küfrü, kendilerine ziyandan baþka bir þey getirmez.
35.40. De ki: Allah'ý býrakýp da taptýðýnýz, ortaklarýnýzý gördünüz mü? Gösterin bana! Onlar yerdeki hangi þeyi yarattýlar! Yoksa onlarýn göklerde mi bir ortaklýklarý var! Yahut biz onlara, (bu hususta) bir kitap mý verdik de onlar, o kitaptaki bir delile dayanýyorlar? Hayýr! O zalimler birbirlerine, aldatmadan baþka bir þey vâdetmiyorlar.
35.41. Þüphesiz Allah gökleri ve yeri, nizamlarý bozulmasýn diye tutuyor. Andolsun ki onlarýn nizamý eðer bir bozulursa, kendisinden baþka hiç kimse onlarý tutamaz. Þüphesiz O, halîmdir, çok baðýþlayýcýdýr.
35.42. Kendilerine bir uyarýcý (peygamber) gelirse, herhangi bir milletten daha çok doðru yolda olacaklarýna dair bütün güçleriyle Allah'a yemin etmiþlerdi. Fakat onlara uyarýcý (Muhammed) gelince, bu, onlarýn haktan uzaklaþmalarýndan baþka bir þeyi arttýrmadý.
35.43. Çünkü onlar yeryüzünde büyüklük taslýyor ve kötü tuzaklar kuruyorlardý. Halbuki kiþi kazdýðý kuyuya kendi düþer. Onlar öncekilerin kanunundan (onlara uygulanandan) baþkasýný mý bekliyorlar? Allah'ýn kanununda asla bir deðiþme bulamazsýn, Allah'ýn kanununda kesinlikle bir sapma da bulamazsýn.
35.44. Bunlar yeryüzünde gezip de kendilerinden öncekilerin sonunun nasýl olduðunu görmediler mi? Halbuki onlar, bunlardan daha güçlü idiler. Ne göklerde ne de yerde Allah'ý âciz býrakacak bir güç vardýr. O, bilendir, güçlüdür.
35.45. Eðer Allah, yaptýklarý yüzünden insanlarý (hemen) cezalandýrsaydý, yeryüzünde hiçbir canlý yaratýk býrakmazdý. Fakat Allah, onlarý belirtilmiþ bir süreye kadar erteliyor. Vakitleri gelince (gerekeni yapar). Kuþkusuz Allah, kullarýný görrmektedir.