3.151. Allah'ýn, hakkýnda hiçbir delil indirmediði þeyleri O'na ortak koþmalarý sebebiyle, kâfirlerin kalplerine yakýnda korku salacaðýz. Gidecekleri yer de cehennemdir. Zalimlerin varacaðý yer ne kötüdür!
3.152. Siz Allah'ýn izni ile düþmanlarýnýzý öldürürken, Allah, size olan vâdini yerine getirmiþtir. Nihayet, öyle bir an geldi ki, Allah arzuladýðýnýzý (galibiyeti) size gösterdikten sonra zaafa düþtünüz; (Peygamberin verdiði) emir konusunda tartýþmaya kalkýþtýnýz ve âsi oldunuz. Dünyayý isteyeniniz de vardý, ahireti isteyeniniz de vardý. Sonra Allah, denemek için sizi onlardan (onlarý maðlup etmekten) alýkoydu. Ve andolsun sizi baðýþladý. Zaten Allah, müminlere karþý çok lütufkârdýr.
3.153. O zaman Peygamber arkanýzdan sizi çaðýrdýðý halde siz, durmadan (savaþ alanýndan) uzaklaþýyor, hiç kimseye dönüp bakmýyordunuz. (Allah) size keder üstüne keder verdi ki, bundan dolayý gerek elinizden gidene, gerekse baþýnýza gelenlere üzülmeyesiniz. Allah yaptýklarýnýzdan haberdardýr.
3.154. Sonra o kederin arkasýndan Allah size bir güven indirdi ki, (bu güvenin yol açtýðý) uyuklama hali bir kýsmýnýzý kaplýyordu. Kendi canlarýnýn kaygýsýna düþmüþ bir gurup da, Allah'a karþý haksýz yere cahiliye devrindekine benzer düþüncelere kapýlýyorlar, ”Bu iþten bize ne!” diyorlardý. De ki: Ýþ (zafer, yardým, herþeyin karar ve buyruðu) tamamen Allah'a aittir. Onlar, sana açýklayamadýklarýný içlerinde gizliyorlar. ”Bu iþten bize bir þey olsaydý, burada öldürülmezdik” diyorlar. Þöyle de: Evlerinizde kalmýþ olsaydýnýz bile, öldürülmesi takdir edilmiþ olanlar, öldürülüp düþecekleri yerlere kendiliklerinden çýkýp giderlerdi. Allah, içinizdekileri yoklamak ve kalplerinizdekileri temizlemek için (böyle yaptý). Allah içinizde ne varsa hepsini bilir.
3.155. (Uhud'da) iki ordu karþýlaþtýðý gün, sizi býrakýp gidenleri, sýrf iþledikleri bazý hatalar yüzünden þeytan (yerlerinden) kaydýrmýþtý. Yine de Allah onlarý affetti. Çünkü Allah, çok baðýþlayýcýdýr, halîmdir.
3.156. Ey iman edenler! Sizler, inkâr edenler ve yeryüzünde sefere çýkan veya savaþan kardeþleri hakkýnda: ”Eðer bizim yanýmýzda kalsalardý ölmezler, öldürülmezlerdi” diyenler gibi olmayýn. Allah bu kanaatý onlarýn kalplerine (kaybettikleri yakýnlarý için onulmaz) bir hasret (yarasý) olarak koydu. Caný veren de alan da Allah'týr. Allah, yaptýklarýnýzý hakkýyla görür.
3.157. Eðer Allah yolunda öldürülür ya da ölürseniz, þunu bilin ki, Allah'ýn maðfireti ve rahmeti onlarýn topladýklarý bütün þeylerden daha hayýrlýdýr.
3.158. Andolsun, ölseniz de öldürülseniz de Allah'ýn huzurunda toplanacaksýnýz.
3.159. O vakit Allah'tan bir rahmet ile onlara yumuþak davrandýn! Þayet sen kaba, katý yürekli olsaydýn, hiç þüphesiz, etrafýndan daðýlýp giderlerdi. Þu halde onlarý affet; baðýþlanmalarý için dua et; iþ hakkýnda onlara danýþ. Kararýný verdiðin zaman da artýk Allah'a dayanýp güven. Çünkü Allah, kendisine dayanýp güvenenleri sever.
3.160. Allah size yardým ederse, artýk size üstün gelecek hiç kimse yoktur. Eðer sizi býrakýverirse, ondan sonra size kim yardým eder? Müminler ancak Allah'a güvenip dayanmalýdýrlar.
3.161. Bir peygambere, emanete hýyanet yaraþmaz. Kim emanete (devlet malýna) hýyanet ederse, kýyamet günü, hainlik ettiði þeyin günahý boynuna asýlý olarak gelir. Sonra herkese -asla haksýzlýða uðratýlmaksýzýn-kazandýðý tastamam verilir.
3.162. Allah'ýn hoþnutluðunu gözetenle Allah'ýn hýþmýna uðrayan bir olur mu hiç? Berikisinin yeri cehennemdir. Cehennem ise ne kötü bir varýþ noktasýdýr.
3.163. Onlar Allah katýnda derece derecedirler. Allah onlarýn yaptýklarýný görmektedir.
3.164. Andolsun ki içlerinden, kendilerine Allah'ýn âyetlerini okuyan, (kötülüklerden ve inkârdan) kendilerini temizleyen, kendilerine Kitap ve hikmeti öðreten bir Peygamber göndermekle Allah, müminlere büyük bir lütufta bulunmuþtur. Halbuki daha önce onlar apaçýk bir sapýklýk içinde idiler.
3.165. (Bedir de) iki katýný (düþmanýnýzýn) baþýna getirdiðiniz bir musibet, (Uhud'da) kendi baþýnýza geldiði için mi ”Bu nasýl oluyor!” dediniz? De ki: O, kendi kusurunuzdandýr. Þüphesiz Allah'ýn her þeye gücü yeter.
3.166. Ýki birliðin karþýlaþtýðý gün sizin baþýnýza gelenler, ancak Allah'ýn dilemesiyle olmuþtur ki, bu da, müminleri ayýrdetmesi içindi...
3.167. Ve münafýklarý ortaya çýkarmasý için idi. Bunlara: ”Gelin, Allah yolunda çarpýþýn; ya da savunma yapýn” denildiði zaman, ”Harbetmeyi bilseydik, elbette sizin peþinizden gelirdik” dediler. Onlar o gün, imandan çok, kâfirliðe yakýn idiler. Aðýzlarýyla, kalplerinde olmayaný söylüyorlardý. Halbuki Allah, onlarýn içlerinde gizlediklerini daha iyi bilir.
3.168. (Evlerinde) oturup da kardeþleri hakkýnda: ”Bize uysalardý öldürülmezlerdi” diyenlere, ”Eðer doðru sözlü insanlar iseniz, canlarýnýzý ölümden kurtarýn bakalým!” de.
3.169. Allah yolunda öldürülenleri sakýn ölü sanmayýn. Bilakis onlar diridirler; Rableri yanýnda rýzýklara mazhar olmaktadýrlar.
3.170. Allah'ýn, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde arkalarýndan gelecek ve henüz kendilerine katýlmamýþ olan þehit kardeþlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadýðý müjdesinin sevincini duymaktadýrlar.
3.171. Onlar, Allah'tan gelen nimet ve keremin; Allah'ýn, müminlerin ecrini zayi etmeyeceði müjdesinin sevinci içindedirler.
3.172. Yara aldýktan sonra yine Allah'ýn ve Peygamber'in çaðrýsýna uyanlar (özellikle) bunlarýn içlerinden iyilik yapanlar ve takvâ sahibi olanlar için pek büyük bir mükâfat vardýr.
3.173. Bir kýsým insanlar, müminlere: ”Düþmanlarýnýz olan insanlar, size karþý asker topladýlar; aman sakýnýn onlardan!” dediklerinde bu, onlarýn imanlarýný bir kat daha arttýrdý ve ”Allah bize yeter. O ne güzel vekîldir!” dediler.
3.174. Bunun üzerine, kendilerine hiçbir fenalýk dokunmadan, Allah'ýn nimet ve keremiyle geri geldiler. Böylece Allah'ýn rýzasýna uymuþ oldular. Allah büyük kerem sahibidir.
3.175. Ýþte o þeytan, ancak kendi dostlarýný korkutur. Þu halde, eðer iman etmiþ kimseler iseniz onlardan korkmayýn, benden korkun.
16.80. Allah, evlerinizi sizin için bir huzur ve sükûn yeri yaptý ve sizin için davar derilerinden gerek göç gününüzde, gerekse konaklama gününüzde, kolayca taþýyacaðýnýz evler; yünlerinden, yapaðýlarýndan ve kýllarýndan bir süreye kadar (faydalanacaðýnýz) bir ev eþyasý ve bir ticaret malý meydana getirdi.