3.126. Allah, bunu size sýrf bir müjde olsun ve kalpleriniz bu sayede rahatlasýn diye yaptý. Zafer, yalnýzca mutlak güç ve hikmet sahibi Allah katýndandýr.
3.127. Allah, kâfirlerden bir kýsmýnýn kökünü kessin veya onlarý periþan etsin, böylece bozulmuþ bir halde dönüp gitsinler diye, size yardým eder).
3.128. Ki bu iþte senin yapacaðýn bir þey yoktur yahut (müslüman olsunlar da) tevbelerini kabul etsin, ya da (ýsrar ederlerse) onlara azap etsin diye (Allah Bedir'de size yardým etti). Çünkü onlar zalimdirler.
3.129. Göklerde ve yerde ne varsa Allah'ýndýr. Dilediðini baðýþlar, dilediðine azap eder. Allah, çok baðýþlayýcý ve çok merhametlidir.
3.130. Ey iman edenler! Kat kat arttýrýlmýþ olarak faiz yemeyin. Allah'tan sakýnýn ki kurtuluþa eresiniz.
3.131. Kâfirler için hazýrlanmýþ bulunan ateþten sakýnýn!
3.132. Allah'a ve Resûl'üne itaat edin ki rahmete kavuþturulasýnýz.
3.133. Rabbinizin baðýþýna ve takvâ sahipleri için hazýrlanmýþ olup geniþliði gökler ve yer kadar olan cennete koþun!
3.134. O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlýkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanlarý affederler. Allah da güzel davranýþta bulunanlarý sever.
3.135. Yine onlar ki, bir kötülük yaptýklarýnda, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah'ý hatýrlayýp günahlarýndan dolayý hemen tevbe-istiðfar ederler. Zaten günahlarý Allah'tan baþka kim baðýþlayabilir ki! Bir de onlar, iþledikleri kötülüklerde, bile bile ýsrar etmezler.
3.136. Ýþte onlarýn mükâfatý, Rableri tarafýndan baðýþlanma ve altlarýndan ýrmaklar akan, içinde ebedî kalacaklarý cennetlerdir. Böyle amel edenlerin mükâfatý ne güzeldir!
3.137. Sizden önce nice (milletler hakkýnda) ilâhî kanunlar gelip geçmiþtir. Onun için, yeryüzünde gezin dolaþýn da (Allah'ýn âyetlerini) yalan sayanlarýn âkýbeti ne olmuþ, görün!
3.138. Bu (Kur'an), bütün insanlýða bir açýklamadýr; takvâ sahipleri için de bir hidayet ve bir öðüttür.
3.139. Gevþeklik göstermeyin, üzüntüye kapýlmayýn. Eðer inanmýþsanýz, üstün gelecek olan sizsiniz.
3.140. Eðer siz (Uhud'da) bir acýya uðradýnýzsa, (Bedir'de de düþmanýnýz olan) o kavim de benzer bir acýya uðramýþtýr. O günleri biz insanlar arasýnda döndürür dururuz (zaferi bazen bir topluma bazen öteki topluma nasip ederiz.) Ta ki Allah, iman edenleri ortaya çýkarsýn ve aranýzdan þahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.
3.141. Bir de (böylece) Allah, iman edenleri günahlardan temize çýkarmak, kâfirleri de helâk etmek ister.
3.142. Yoksa Allah içinizden cihad edenleri belli etmeden, sabredenleri ortaya çýkarmadan cennete gireceðinizi mi sandýnýz?
3.143. Andolsun ki siz, ölümle yüzyüze gelmezden önce onu temenni ederdiniz. Ýþte þimdi onu karþýnýzda gördünüz.
3.144. Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiþtir. Þimdi o ölür ya da öldürülürse, gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim (böyle) geri dönerse, Allah'a hiçbir þekilde zarar vermiþ olmayacaktýr. Allah, þükredenleri mükâfatlandýracaktýr.
3.145. Hiçbir kimse yok ki, ölümü Allah'ýn iznine baðlý olmasýn. (Ölüm), belli bir süreye göre yazýlmýþtýr. Her kim, dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz; kim de ahiret sevabýný isterse, ona da bundan veririz. Biz þükredenleri mükâfatlandýracaðýz.
3.146. Nice peygamberler vardý ki, beraberinde birçok Allah erleri bulunduðu halde savaþtýlar da, bunlar, Allah yolunda baþlarýna gelenlerden dolayý gevþeklik ve zaaf göstermediler, boyun eðmediler. Allah sabredenleri sever.
3.147. Onlarýn sözleri, sadece þöyle demekten ibaretti: Ey Rabbimiz! Günahlarýmýzý ve iþimizdeki taþkýnlýðýmýzý baðýþla; ayaklarýmýzý (yolunda) sabit kýl; kâfirler topluluðuna karþý bizi muzaffer kýl!
3.148. Allah da onlara dünya nimetini ve (daha da önemlisi,) ahiret sevabýnýn güzelliðini verdi. Allah, iyi davrananlarý sever.
3.149. Ey iman edenler! Eðer kâfirlere uyarsanýz, gerisin geriye (eski dininize) döndürürler de, hüsrana uðrayanlarýn durumuna düþersiniz.
3.150. Oysa sizin mevlânýz Allah'týr ve O, yardýmcýlarýn en hayýrlýsýdýr.