23.76. Andolsun, biz onlarý sýkýntýya düþürdük de yine Rablerine boyun eðmediler, tazarru ve niyazda da bulunmuyorlar.
23.77. En nihayet üzerlerine, azabý çok þiddetli bir kapý açtýðýmýz zaman, bir de bakarsýn ki onlar orada þaþkýn ve ümitsiz kalmýþlardýr!
23.78. O, sizin için kulaklarý, gözleri ve gönülleri yaratandýr. Ne de az þükrediyorsunuz!
23.79. Ve O, sizi yeryüzünde yaratýp türetendir. Sýrf O'nun huzurunda toplanacaksýnýz.
23.80. Ve O, yaþatan ve öldürendir; gecenin ve gündüzün deðiþmesi O'nun eseridir. Hâla aklýnýzý kullanmaz mýsýnýz!
23.81. Buna raðmen onlar, öncekilerin dedikleri gibi dediler.
23.82. Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yýðýný haline gelmiþken, mutlaka yeniden diriltileceðiz öyle mi?
23.83. Hakikaten, gerek bize, gerekse daha önce atalarýmýza böyle bir vaadde bulunuldu; (fakat) bu geçmiþtekilerin masallarýndan baþka bir þey deðildir!
23.84. (Resûlüm!) de ki: Eðer biliyorsanýz (söyleyin bakalým), bu dünya ve onda bulunanlar kime aittir?
23.85. ”Allah'a aittir” diyecekler. Öyle ise siz hiç düþünüp taþýnmaz mýsýnýz! de.
23.86. Yedi kat göklerin Rabbi, azametli Arþ'ýn Rabbi kimdir? diye sor.
23.87. ”(Bunlar da) Allah'ýndýr” diyecekler. Þu halde siz Allah'tan korkmaz mýsýnýz! de.
23.88. Eðer biliyorsanýz (söyleyin), her þeyin melekûtu (mülkiyeti ve yönetimi) kendisinin elinde olan, kendisi her þeyi koruyup kollayan, fakat kendisi korunmayan (buna muhtaç olmayan) kimdir? diye sor.
23.89. ”(Bunlarýn hepsi) Allah'ýndýr” diyecekler. Öyle ise nasýl olup da büyüye kapýlýyorsunuz? de.
23.90. Doðrusu biz onlara gerçeði getirdik; onlar ise hakikaten yalancýlardýr.
23.91. Allah evlât edinmemiþtir; O'nunla beraber hiçbir tanrý da yoktur. Aksi takdirde her tanrý kendi yarattýðýný sevk ve idare eder ve mutlaka onlardan biri diðerine galebe çalardý. Allah, onlarýn (müþriklerin) yakýþtýrdýklarý þeylerden münezzehtir.
23.92. Allah, gaybý da þehâdeti de bilendir. O, müþriklerin ortak koþtuklarý þeylerden çok yüce ve münezzehtir.
23.93. (Resûlüm!) De ki: ”Rabbim! Eðer onlara yöneltilen tehdidi (dünyevî sýkýntýyý ve uhrevî azabý) mutlaka bana göstereceksen.
23.94. Bu durumda beni zalimler topluluðunun içinde bulundurma, Rabbim!”
23.95. Biz, onlara yönelttiðimiz tehdidi sana göstermeye elbette ki kadiriz.
23.96. Sen, kötülüðü en güzel bir tutumla sav. Biz onlarýn yakýþtýrmakta olduklarý þeyi çok iyi bilmekteyiz.
23.97. Ve de ki: Rabbim! Þeytanlarýn kýþkýrtmalarýndan sana sýðýnýrým!
23.98. Onlarýn yanýmda bulunmalarýndan da sana sýðýnýrým, Rabbim!
23.99. Nihayet onlardan (müþriklerden) birine ölüm gelip çattýðýnda: ”Rabbim! der, beni geri gönder;”
23.100. ”Ta ki boþa geçirdiðim dünyada iyi iþ (ve hareketler) yapayým.” Hayýr! Onun söylediði bu söz (boþ) laftan ibarettir. Onlarýn gerisinde ise, yeniden dirilecekleri güne kadar (süren) bir berzah vardýr.