23.26. (Nuh), Rabbim! dedi, beni yalanlamalarýna karþý bana yardým et!
23.27. Bunun üzerine ona þöyle vahyettik: Gözlerimizin önünde (muhafazamýz altýnda) ve bildirdiðimiz þekilde gemiyi yap. Bizim emrimiz gelip de sular coþup yükselmeye baþlayýnca her cinsten eþler halinde iki tane ve bir de, içlerinden, daha önce kendisi aleyhinde hüküm verilmiþ olanlarýn dýþýndaki aileni gemiye al. Zulmetmiþ olanlar konusunda bana hiç yalvarma! Zira onlar kesinlikle boðulacaklardýr.
23.28. Sen, yanýndakilerle birlikte gemiye yerleþtiðinde: ”Bizi zalimler topluluðundan kurtaran Allah'a hamdolsun” de.
23.29. Ve de ki: Rabbim! Beni bereketli bir yere indir. Sen, iskân edenlerin en hayýrlýsýsýn.
23.30. Þüphesiz bunda (Nuh ve kavminin baþýndan geçenlerde) birtakým ibretler vardýr. Hakikaten biz (kullarýmýzý böyle) deneriz.
23.31. Sonra onlarýn ardýndan bir baþka nesil meydana getirdik.
23.32. Onlar arasýndan kendilerine: ”Allah'a kulluk edin. Sizin O'ndan baþka bir tanrýnýz yoktur. Hâla Allah'tan korkmaz mýsýnýz?” (mesajýný ileten) bir peygamber gönderdik.
23.33. Onun kavminden, kâfir olup ahirete ulaþmayý inkâr eden ve dünya hayatýnda kendilerine refah verdiðimiz varlýklý kiþiler: ”Bu, dediler, sadece sizin gibi bir insandýr; sizin yediðinizden yer, sizin içtiðinizden içer.”
23.34. ”Gerçekten, sizin gibi bir beþere itaat ederseniz, herhalde ziyan edersiniz.”
23.35. ”Size, öldüðünüz, toprak ve kemik yýðýný haline geldiðinizde, mutlak surette sizin (kabirden) çýkarýlacaðýnýzý mý vâdediyor?”
23.36. ”Bu size vâdedilen (öldükten sonra yeniden dirilmek, gerçek olmaktan) çok uzak!”
23.37. ”Hayat, þu dünya hayatýmýzdan ibarettir. (Kimimiz) ölürüz, (kimimiz) yaþarýz; bir daha diriltilecek de deðiliz.”
23.38. ”Bu adam, sadece Allah hakkýnda yalan uyduran bir kimsedir; biz ona inanmýyoruz.”
23.39. O peygamber: Rabbim! dedi, beni yalanlamalarýna karþýlýk bana yardýmcý ol!
23.40. Allah þöyle buyurdu: Pek yakýnda onlar mutlaka piþman olacaklar!
23.41. Nitekim, vukuu kaçýnýlmaz olan korkunç bir ses yakalayýverdi onlarý! Kendilerini hemen sel süprüntüsüne çevirdik. Zalimler topluluðunun caný cehenneme!
23.42. Sonra onlarýn ardýndan baþka nesiller getirdik.
23.43. Hiçbir ümmet, ecelini ne öne alabilir, ne de erteleyebilir.
23.44. Sonra biz peyderpey peygamberlerimizi gönderdik. Herhangi bir ümmete peygamberlerinin geldiði her defasýnda, onlar bu peygamberi yalanladýlar; biz de onlarý birbiri ardýndan yok ettik ve onlarý ibret hikâyelerine dönüþtürdük. Artýk iman etmeyen kavmin caný cehenneme!
23.45. Sonra âyetlerimizle ve apaçýk bir fermanla Musa ve kardeþi Harun'u gönderdik.
23.46. Firavun'a ve ileri gelenlerine de(gönderdik). Onlar ise kibire kapýldýlar ve ululuk taslayan bir kavim oldular.
23.47. Bu yüzden dediler ki: Kavimleri bize kölelik ederken, bizim gibi olan bu iki adama inanýr mýyýz?
23.48. Böylece onlarý yalanladýlar ve bu sebeple helâk edilenlerden oldular.
23.49. Andolsun biz Musa'ya, belki onlar yola gelirler diye, Kitab'ý verdik.
23.50. Meryem oðlunu ve annesini de (kudretimize) bir alâmet kýldýk; onlarý, yerleþmeye elveriþli, suyu bulunan bir tepeye yerleþtirdik.