21.76. Daha önce Nuh da dua etmiþ, biz onun duasýný kabul etmiþtik. Böylece, kendisini ve (iman eden) yakýnlarýný büyük sýkýntýdan kurtarmýþtýk.
21.77. Onu, âyetlerimizi inkâr eden kavimden koruduk. Gerçekten onlar, fena bir kavim idi; bu yüzden topunu birden (suya) gömdük.
21.78. Davud ve Süleyman'ý da (an). Bir zaman, bir ekin konusunda hüküm veriyorlardý: bir gurup insanýn koyun sürüsü, geceleyin baþýboþ bir vaziyette bu ekinin içine daðýlýp ziyan vermiþti. Biz onlarýn hükmünü görüp bilmekte idik.
21.79. Böylece bunu (bu fetvayý) Süleyman'a biz anlatmýþtýk. Biz, onlarýn her birine hüküm (hükümdarlýk, peygamberlik) ve ilim verdik. Kuþlarý ve tesbih eden daðlarý da Davud'a boyun eðdirdik. (Bunlarý) biz yapmaktayýz.
21.80. Ona, savaþ sýkýntýlarýnýzdan sizi korumasý için zýrh yapmayý öðrettik. Artýk þükredecek misiniz?
21.81. Süleyman'ýn emrine de kasýrga (gibi esen) rüzgârý verdik; onun emriyle içinde bereketler yarattýðýmýz yere doðru eserdi. Biz herþeyi biliriz.
21.82. Þeytanlar arasýndan da, onun için dalgýçlýk eden (ve inciler çýkaran) ve bundan baþka iþler görenler vardý. Biz onlarý gözetim altýnda tutuyorduk.
21.83. Eyyub'u da (an). Hani Rabbine: ”Baþýma bu dert geldi. Sen, merhametlilerin en merhametlisisin” diye niyaz etmiþti.
21.84. Bunun üzerine biz, tarafýmýzdan bir rahmet ve kulluk edenler için bir hatýra olmak üzere onun duasýný kabul ettik; kendisinde dert ve sýkýntý olarak ne varsa giderdik ve ona aile efradýný, ayrýca bunlarla birlikte bir mislini daha verdik.
21.85. Ýsmail'i, Ýdris'i ve Zülkifi de (yâdet). Hepsi de sabreden kimselerdendi.
21.86. Onlarý rahmetimize kabul ettik. Onlar hakikaten iyi kimselerdendi.
21.87. Zünnûn'u da (Yunus'u da zikret). O öfkeli bir halde geçip gitmiþti; bizim kendisini asla sýkýþtýrmayacaðýmýzý zannetmiþti. Nihayet karanlýklar içinde: ”Senden baþka hiçbir tanrý yoktur. Seni tenzih ederim. Gerçekten ben zalimlerden oldum!” diye niyaz etti.
21.88. Bunun üzerine onun duasýný kabul ettik ve onu kederden kurtardýk. Ýþte biz müminleri böyle kurtarýrýz.
21.89. Zekeriyya'yý da (an). Hani o, Rabbine þöyle niyaz etmiþti: Rabbim! Beni yalnýz býrakma! Sen, vârislerin en hayýrlýsýsýn, (her þey sonunda senindir).
21.90. Biz onun da duasýný kabul ettik ve ona Yahya'yý verdik; eþini de kendisi için (çocuk doðurmaya) elveriþli kýldýk. Onlar (bütün bu peygamberler), hayýr iþlerinde koþuþurlar, umarak ve korkarak bize yalvarýrlardý; onlar, bize karþý derin saygý içindeydiler.
21.91. Irzýný iffetle korumuþ olaný (Meryem'i de an.) Biz ona ruhumuzdan üfledik; onu ve oðlunu cümle âlem için bir ibret kýldýk.
21.92. Hakikaten bu (bütün peygamberler ve onlara iman edenler) bir tek ümmet olarak sizin ümmetinizdir. Ben de sizin Rabbinizim. Öyle ise bana kulluk edin.
21.93. (Ýnsanlar) kendi aralarýnda (din ve devlet) iþlerinin birliðini bozdular. Halbuki hepsi bize döneceklerdir.
21.94. Bu durumda her kim mümin olarak iyi davranýþlar yaparsa onun çabasýný görmezlikten gelmek olmaz. Zira biz onu yazmaktayýz.
21.95. Helâk ettiðimiz bir belde için artýk (yeniden mâmur olmak) imkânsýzdýr; çünkü onlar geri dönemeyeceklerdir.
21.96. Nihayet Ye'cûc ve Me'cûc (sedleri) açýldýðý ve onlar her tepeden akýn ettiði zaman;
21.97. Ve gerçek vaad (ölüm, kýyamet) yaklaþýnca, birden, inkâr edenlerin gözleri donakalýr! ”Yazýklar olsun bize! (derler), gerçekten biz, bu durumdan habersizmiþiz; hatta biz zalim kimselermiþiz.”
21.98. Siz ve Allah'ýn dýþýnda taptýðýnýz þeyler cehennem yakýtýsýnýz. Siz oraya gireceksiniz.
21.99. Eðer onlar birer tanrý olsalardý oraya (cehenneme) girmezlerdi. Halbuki hepsi (tapanlar da tapýlanlar da) orada ebedî kalacaklardýr.
21.100. Orada onlara inim inim inlemek düþer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar.
2.261. Allah yolunda mallarýný harcayanlarýn örneði, yedi baþak bitiren bir dane gibidir ki, her baþakta yüz dane vardýr.Allah dilediðine kat kat fazlasýný verir.Allah'ýn lütfu geniþtir, O herþeyi bilir.