2.26. Þüphesiz Allah (hakký açýklamak için) sivrisinek ve onun da ötesinde bir varlýðý misal getirmekten çekinmez.Ýman etmiþlere gelince, onlar böyle misallerin Rablerinden gelen hak ve gerçek olduðunu bilirler.Kâfir olanlara gelince: Allah böyle misal vermekle ne murat eder? derler.Allah onunla birçok kimseyi saptýrýr, birçoklarýný da doðru yola yöneltir.Verdiði misallerle Allah ancak fâsýklarý saptýrýr (çünkü bunlar birer imtihandýr).
2.27. Onlar öyle (fâsýklar) ki, kesin söz verdikten sonra sözlerinden dönerler.Allah'ýn ziyaret edilip hal ve hatýrýnýn sorulmasýný istediði kimseleri ziyaretten vazgeçerler ve yeryüzünde fitne ve fesat çýkarýrlar.Ýþte onlar gerçekten zarara uðrayanlardýr.
2.28. Ey kâfirler! Siz ölü iken sizi dirilten (dünyaya getirip hayat veren) Allah'ý nasýl inkâr ediyorsunuz? Sonra sizi öldürecek, tekrar sizi diriltecek ve sonunda O'na döndürüleceksiniz.
2.29. O, yerde ne varsa hepsini sizin için yarattý.Sonra (kendine has bir þekilde) semaya yöneldi, onu yedi kat olarak yaratýp düzenledi (tanzim etti).O, her þeyi hakkýyla bilendir.
2.30. Hatýrla ki Rabbin meleklere: Ben yeryüzünde bir halife yaratacaðým, dedi.Onlar: Bizler hamdinle seni tesbih ve seni takdis edip dururken, yeryüzünde fesat çýkaracak, orada kan dökecek insaný mý halife kýlýyorsun? dediler.Allah da onlara: Sizin bilemiyeceðinizi herhalde ben bilirim, dedi.
2.31. Allah Adem'e bütün isimleri, öðretti.Sonra onlarý önce meleklere arzedip: Eðer siz sözünüzde sadýk iseniz, þunlarýn isimlerini bana bildirin, dedi.
2.32. Melekler: Yâ Rab! Seni noksan sýfatlardan tenzih ederiz, senin bize öðrettiklerinden baþka bizim bilgimiz yoktur.Þüphesiz alîm ve hakîm olan ancak sensin, dediler.
2.33. (Bunun üzerine: ) Ey Âdem ! Eþyanýn isimlerini meleklere anlat, dedi.Adem onlarýn isimlerini onlara anlatýnca: Ben size, muhakkak semâvat ve arzda görülmeyenleri (oralardaki sýrlarý) bilirim.Bundan da öte, gizli ve açýk yapmakta olduklarýnýzý da bilirim, dememiþ miydim? dedi.
2.34. Hani biz meleklere (ve cinlere): Âdem'e secde edin, demiþtik.Ýblis hariç hepsi secde ettiler.O yüz çevirdi ve büyüklük tasladý, böylece kâfirlerden oldu.
2.35. Biz: Ey Âdem! Sen ve eþin (Havva) beraberce cennete yerleþin; orada kolaylýkla istediðiniz zaman her yerde cennet nimetlerinden yeyin; sadece þu aðaca yaklaþmayýn.Eðer bu aðaçtan yerseniz her ikiniz de kendine kötülük eden zalimlerden olursunuz, dedik.
2.36. Þeytan onlarýn ayaklarýný kaydýrýp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulunduklarý (cennetten) onlarý çýkardý.Bunun üzerine: Bir kýsmýnýz diðerine düþman olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barýnak ve belli bir zamana dek yaþamak vardýr, dedik.
2.37. Bu durum devam ederken Âdem, Rabbinden bir takým ilhamlar aldý ve derhal tevbe etti.Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve merhameti bol olandýr.
2.38. Dedik ki: Hepiniz cennetten inin! Eðer benden size bir hidayet gelir de her kim hidayetime tâbi olursa onlar için herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü çekmezler.
2.39. Ýnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar cehennemliktir, onlar orada ebedî kalýrlar.
2.40. Ey Ýsrailoðullarý! Size verdiðim nimetlerimi hatýrlayýn, bana verdiðiniz sözü yerine getirin ki, ben de size vâdettiklerimi vereyim.Yalnýzca benden korkun.
2.41. Elinizdekini (Tevrat'ýn aslýný) tasdik edici olarak indirdiðime (Kur'an'a) iman edin.Sakýn onu inkâr edenlerin ilki olmayýn! Âyetlerimi az bir karþýlýk ile satmayýn, yalnýz benden (benim azabýmdan) korkun.
2.42. Bilerek hakký bâtýl ile karýþtýrmayýn, hakký gizlemeyin.
2.43. Namazý tam kýlýn, zekâtý hakkýyla verin, rükû edenlerle beraber rükû edin.
2.45. Sabýr ve namaz ile Allah'tan yardým isteyin.Þüphesiz o (sabýr ve namaz), Allah'a saygýdan kalbi ürperenler dýþýnda herkese zor ve aðýr gelen bir görevdir.
2.46. Onlar, kesinlikle Rablerine kavuþacaklarýný ve O'na döneceklerini düþünen ve bunu kabullenen kimselerdir.
2.47. Ey Ýsrailoðullarý! Size verdiðim nimetimi ve sizi (bir zamanlar) cümle âleme üstün kýldýðýmý hatýrlayýn.
2.48. Öyle bir günden korkun ki, o günde hiç kimse baþkasý için herhangi bir ödemede bulunamaz; hiç kimseden (Allah izin vermedikçe) þefaat kabul olunmaz, fidye alýnmaz; onlara asla yardým da yapýlmaz.
2.49. Hatýrlayýn ki, sizi, Firavun taraftarlarýndan kurtardýk.Çünkü onlar size azabýn en kötüsünü reva görüyorlar, yeni doðan erkek çocuklarýnýzý kesiyorlar, (fenalýk için) kýzlarýnýzý hayatta býrakýyorlardý.Aslýnda o size reva görülenlerde Rabbinizden büyük bir imtihan vardý.
2.50. Bir zamanlar biz sizin için denizi yardýk, sizi kurtardýk, Firavun'un taraftarlarýný da, siz bakýp dururken denizde boðduk.