2.126. Ýbrahim de demiþti ki: Ey Rabbim! Burayý emin bir þehir yap, halkýndan Allah'a ve ahiret gününe inananlarý çeþitli meyvelerle besle.Allah buyurdu ki: Kim inkâr ederse onu az bir süre faydalandýrýr, sonra onu cehennem azabýna sürüklerim.Ne kötü varýlacak yerdir orasý!
2.127. Bir zamanlar Ýbrahim, Ýsmail ile beraber Beytullah'ýn temellerini yükseltiyor (þöyle diyorlardý:) Ey Rabbimiz! Bizden bunu kabul buyur; þüphesiz sen iþitensin, bilensin.
2.128. Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eðenlerden kýl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çýkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin.
2.129. Ey Rabbimiz! Onlara, içlerinden senin âyetlerini kendilerine okuyacak, onlara kitap ve hikmeti öðretecek, onlarý temizleyecek bir peygamber gönder.Çünkü üstün gelen, her þeyi yerli yerince yapan yalnýz sensin.
2.130. Ýbrahim'in dininden kendini bilmezlerden baþka kim yüz çevirir? Andolsun ki, biz onu dünyada (elçi) seçtik, þüphesiz o ahirette de iyilerdendir.
2.131. Çünkü Rabbi ona: Müslüman ol, demiþ, o da: Alemlerin Rabbine boyun eðdim, demiþti.
2.132. Bunu Ýbrahim de kendi oðullarýna vasiyet etti, Yakub da: Oðullarým! Allah sizin için bu dini (Ýslâm'ý) seçti.O halde sadece müslümanlar olarak ölünüz (dedi).
2.133. Yoksa Ya'kub'a ölüm geldiði zaman siz orada mý idiniz? O zaman (Ya'kub) oðullarýna: Benden sonra kime kulluk edeceksiniz? demiþti.Onlar: Senin ve atalarýn Ýbrahim, Ýsmail ve Ýshak'ýn ilâhý olan tek Allah'a kulluk edeceðiz; biz ancak O'na teslim olmuþuzdur, dediler.
2.134. Onlar bir ümmetti, gelip geçti.Onlarýn kazandýklarý kendilerinin, sizin kazandýklarýnýz sizindir.Siz onlarýn yaptýklarýndan sorguya çekilmezsiniz.
2.135. (Yahudiler ve hýristiyanlar müslümanlara:) Yahudi ya da hýristiyan olun ki, doðru yolu bulasýnýz, dediler.De ki: Hayýr! Biz, hanîf olan Ýbrahim'in dinine uyarýz.O, müþriklerden deðildi.
2.136. ”Biz, Allah'a ve bize indirilene; Ýbrahim, Ýsmail, Ýshak, Ya'kub ve esbâta indirilene, Musa ve Ýsa'ya verilenlerle Rableri tarafýndan diðer peygamberlere verilenlere, onlardan hiçbiri arasýnda fark gözetmeksizin inandýk ve biz sadece Allah'a teslim olduk” deyin.
2.137. Eðer onlar da sizin inandýðýnýz gibi inanýrlarsa doðru yolu bulmuþ olurlar; dönerlerse mutlaka anlaþmazlýk içine düþmüþ olurlar.Onlara karþý Allah sana yeter.O iþitendir, bilendir.
2.138. Allah'ýn (verdiði) rengiyle boyandýk.Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).
2.139. De ki: Allah bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz olduðu halde, O'nun hakkýnda bizimle tartýþmaya mý giriþiyorsunuz? Bizim yaptýklarýmýz bize, sizin yaptýklarýnýz da size aittir.Biz O'na gönülden baðlananlarýz.
2.140. Yoksa siz, Ýbrahim, Ýsmail, Ýshak, Ya'kub ve esbâtýn yahudi, yahut hýristiyan olduklarýný mý söylüyorsunuz? De ki: Siz mi daha iyi bilirsiniz, yoksa Allah mý? Allah tarafýndan kendisine (bildirilmiþ) bir þahitliði gizleyenden daha zalim kim olabilir? Allah yaptýklarýnýzdan gafil deðildir.
2.141. Onlar bir ümmetti; gelip geçti.Onlarýn kazandýklarý kendilerine, sizin kazandýklarýnýz da size aittir.Siz onlarýn yaptýklarýndan sorguya çekilmezsiniz.
2.142. Ýnsanlardan bir kýsým beyinsizler: Yönelmekte olduklarý kýblelerinden onlarý çeviren nedir? diyecekler.De ki: Doðu da batý da Allah'ýndýr.O dilediðini doðru yola iletir.
2.143. Ýþte böylece sizin insanlýða þahitler olmanýz, Resûl'ün de size þahit olmasý için sizi mutedil bir millet kýldýk.Senin (arzulayýp da þu anda) yönelmediðin kýbleyi (Kâbe'yi) biz ancak Peygamber'e uyaný, ökçeleri üzerinde geri dönenden ayýrdetmemiz için kýble yaptýk.Bu, Allah'ýn hidayet verdiði kimselerden baþkasýna elbette aðýr gelir.Allah sizin imanýnýzý asla zayi edecek deðildir.Zira Allah insanlara karþý þefkatli ve merhametlidir.
2.144. (Ey Muhammed!) Biz senin yüzünün göðe doðru çevrilmekte olduðunu (yücelerden haber beklediðini) görüyoruz.Ýþte þimdi, seni memnun olacaðýn bir kýbleye döndürüyoruz.Artýk yüzünü Mescid-i Haram tarafýna çevir.(Ey müslümanlar!) Siz de nerede olursanýz olun, (namazda) yüzlerinizi o tarafa çevirin.Þüphe yok ki, ehl-i kitap, onun Rablerinden gelen gerçek olduðunu çok iyi bilirler.Allah onlarýn yapmakta olduklarýndan habersiz deðildir.
2.145. Yemin olsun ki (habibim ! ) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine de onlar senin kýblene dönmezler.Sen de onlarýn kýblesine dönecek deðilsin.Onlar da birbirlerinin kýblesine dönmezler.Sana gelen ilimden sonra eðer onlarýn arzularýna uyacak olursan, iþte o zaman sen hakký çiðneyenlerden olursun.
2.146. Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (o kitaptaki peygamberi), öz oðullarýný tanýdýklarý gibi tanýrlar.Buna raðmen onlardan bir gurup bile bile gerçeði gizler.
2.147. Gerçek olan, Rabbinden gelendir.O halde kuþkulananlardan olma!
2.148. Herkesin yöneldiði bir kýblesi vardýr.(Ey müminler!) Siz hayýr iþlerinde yarýþýn.Nerede olursanýz olun sonunda Allah hepinizi bir araya getirir.Þüphesiz Allah her þeye kadirdir.
2.149. Nereden yola çýkarsan çýk (namazda) yüzünü Mescid-i Haram tarafýna çevir.Bu emir Rabbinden sana gelen gerçektir.(Biliniz ki) Allah yaptýklarýnýzdan habersiz deðildir.
2.150. (Evet Resûlüm ! ) Nereden yola çýkarsan çýk (namazda) yüzünü Mescid-i Haram'a doðru çevir.Nerede olursanýz olunuz, yüzünüzü o yana çevirin ki, aralarýndan haksýzlýk edenler (kuru inatçýlar) müstesna, insanlarýn aleyhinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasýn.Sakýn onlardan korkmayýn! Yalnýz benden korkun.Böylece size olan nimetimi tamamlayayým da doðru yolu bulasýnýz.