18.26. De ki: Ne kadar kaldýklarýný Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gizli bilgisi O'na aittir. O'nun görmesi de, iþitmesi de þâyaný hayrettir. Onlarýn (göklerde ve yerde olanlarýn), O'ndan baþka bir yöneticisi yoktur. O, kendi hükümranlýðýna kimseyi ortak etmez.
18.27. Rabbinin Kitabý'ndan sana vahyedileni oku. Onun kelimelerini deðiþtirebilecek yoktur. O'ndan baþka bir sýðýnak da bulamazsýn.
18.28. Sabah akþam Rablerine, O'nun rýzasýný dileyerek dua edenlerle birlikte candan sebat et. Dünya hayatýnýn süsünü isteyerek gözlerini onlardan çevirme. Kalbini bizi anmaktan gafil kýldýðýmýz, kötü arzularýna uymuþ ve iþi gücü aþýrýlýk olan kimseye boyun eðme.
18.29. Ve de ki: Hak, Rabbinizdendir. Öyle ise dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin. Biz, zalimlere öyle bir cehennem hazýrladýk ki, onun duvarlarý kendilerini çepe çevre kuþatmýþtýr. (Susuzluktan) imdat dileyecek olsalar imdatlarýna, erimiþ maden gibi yüzleri haþlayan bir su ile cevap verilir. Ne fena bir içecek ve ne kötü bir kalma yeri!
18.30. Ýman edip de güzel davranýþlarda bulunanlar (bilmelidirler ki) biz, güzel iþler yapanlarýn ecrini zâyi etmeyiz.
18.31. Ýþte onlara, alt taraflarýndan ýrmaklar akan Adn cennetleri vardýr. Onlar Adn cennetlerinde tahtlar üzerine kurularak orada altýn bileziklerle bezenecekler; ince ve kalýn dîbâdan yeþil elbiseler giyecekler. Ne güzel karþýlýk ve ne güzel kalma yeri!
18.32. Onlara, þu iki adamý misal olarak anlat: Bunlardan birine iki üzüm baðý vermiþ, her ikisinin de etrafýný hurmalarla donatmýþ, aralarýnda da ekinler bitirmiþtik.
18.33. Ýki baðýn ikisi de yemiþlerini vermiþ, hiçbirini eksik býrakmamýþtý. Ýkisinin arasýndan bir de ýrmak fýþkýrtmýþtýk.
18.34. Bu adamýn baþka geliri de vardý. Bu yüzden arkadaþýyla konuþurken ona þöyle dedi: ”Ben, servetçe senden daha zenginim; insan sayýsý bakýmýndan da senden daha güçlüyüm.”
18.35. (Böyle gurur ve kibirle) kendisine zulmederek baðýna girdi. Þöyle dedi: ”Bunun, hiçbir zaman yok olacaðýný sanmam.”
18.36. ”Kýyametin kopacaðýný da sanmýyorum. Þayet Rabbimin huzuruna götürülürsem, hiç þüphem yok ki, (orada) bundan daha hayýrlý bir akýbet bulurum.”
18.37. Karþýlýklý konuþan arkadaþý ona hitaben: ”Sen, dedi, seni topraktan, sonra nutfeden (spermadan) yaratan, daha sonra seni bir adam biçimine sokan Allah'ý inkâr mý ettin?”
18.38. ”Fakat O Allah benim Rabbimdir ve ben Rabbime hiçbir þeyi ortak koþmam.”
18.39. ”Baðýna girdiðinde: Mâþâallah! Kuvvet yalnýz Allah'ýndýr, deseydin ya! Eðer malca ve evlâtça beni kendinden güçsüz görüyorsan (þunu bil ki):”
18.40. ”Belki Rabbim bana, senin baðýndan daha iyisini verir; senin baðýna ise gökten yýldýrýmlar gönderir de bað kupkuru bir toprak haline gelir.”
18.41. ”Yahut, baðýnýn suyu dibe çekilir de bir daha onu arayýp bulamazsýn.”
18.42. Derken onun serveti kuþatýlýp yok edildi. Böylece, baðý uðruna yaptýðý masraflardan ötürü ellerini oðuþturup kaldý. Baðýn çardaklarý yere çökmüþtü. ”Ah, diyordu, keþke ben Rabbime hiçbir ortak koþmamýþ olsaydým!”
18.43. Kendisine Allah'tan baþka yardým edecek destekçileri olmadýðý gibi kendi kendini de kurtaracak güçte deðildi.
18.44. Ýþte burada yardým ve dostluk, Hak olan Allah'a mahsustur. Mükâfatý en iyi olan O, en güzel âkýbeti veren yine O'dur.
18.45. Onlara þunu da misal göster: Dünya hayatý, gökten indirdiðimiz bir su gibidir ki, bu su sayesinde yeryüzünün bitkisi (önce geliþip) birbirine karýþmýþ; arkasýndan rüzgârýn savurduðu çerçöp haline gelmiþtir. Allah, her þey üzerinde iktidar sahibidir.
18.46. Servet ve oðullar, dünya hayatýnýn süsüdür; ölümsüz olan iyi iþler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayýrlý, hem de ümit baðlamaya daha lâyýktýr.
18.47. (Düþün) o günü ki, daðlarý yerinden götürürüz ve yeryüzünün çýrýlçýplak olduðunu görürsün. Hiçbirini býrakmaksýzýn onlarý (tüm ölüleri) mahþerde toplamýþ olacaðýz.
18.48. Ve hepsi sýra sýra Rabbinin huzuruna çýkarýlmýþlardýr: Andolsun ki sizi ilk defasýnda yarattýðýmýz þekilde bize geldiniz. Oysa size vâdedilenlerin tahakkuk edeceði bir zaman tayin etmediðimizi sanmýþtýnýz, deðil mi?
18.49. Kitap ortaya konmuþtur: Suçlularýn, onda yazýlý olanlardan korkmuþ olduklarýný görürsün. ”Vay halimize! derler, bu nasýl kitapmýþ! Küçük büyük hiçbir þey býrakmaksýzýn (yaptýklarýmýzýn) hepsini sayýp dökmüþ!” BöyIece yaptýklarýný karþýlarýnda bulmuþlardýr. Senin Rabbin hiç kimseye zulmetmez.
18.50. Hani biz meleklere: Âdem'e secde edin, demiþtik; Ýblis hariç olmak üzere, onlar hemen secde ettiler. Ýblis cinlerdendi; Rabbinin emrinden dýþarý çýktý. Þimdi siz, beni býrakýp da onu ve onun soyunu mu dost ediniyorsunuz? Oysa onlar sizin düþmanýnýzdýr. Zalimler için bu ne fena bir deðiþmedir!