10.51. Baþýnýza belâ geldikten sonra mý O'na iman edeceksiniz, þimdi mi? (Çok geç). Halbuki onu (azabýn gelmesini) istemekte acele ediyordunuz?
10.52. Sonra o (kendilerine) zulmedenlere, ”Ebedî azabý tadýn!” denilecek. Kazanmakta olduðunuzdan baþkasýnýn karþýlýðýný mý bulacaksýnýz?
10.53. ”O (azap) bir gerçek midir?” diye senden haber istiyorlar. De ki: Evet, Rabbime andolsun ki o þüphesiz gerçektir ve siz âciz býrakacak deðilsiniz.
10.54. (O zaman) zulmeden herkes yeryüzündeki bütün servete sahip olsa (azaptan kurtulmak için) elbette onu feda eder. Ve azabý gördükleri zaman için için yanarlar. Aralarýnda adaletle hükmolunur ve onlara zulmedilmez.
10.55. Bilesiniz ki, göklerde ve yerde olan her þey Allah'ýndýr. Yine bilesiniz ki, Allah'ýn vâdi haktýr, fakat onlarýn çoðu bilmez.
10.56. O hem diriltir hem de öldürür ve yalnýz O'na döndürüleceksiniz.
10.57. Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öðüt, gönüllerdekine bir þifa, müminler için bir hidayet ve rahmet gelmiþtir.
10.58. De ki: Ancak Allah'ýn lütfu ve rahmetiyle, iþte bunlarla sevinsinler. Bu, onlarýn (dünya malý olarak) topladýklarýndan daha hayýrlýdýr.
10.59. De ki: Allah'ýn size indirdiði rýzýktan bir kýsmýný helâl, bir kýsmýný da haram bulmanýza ne dersiniz? De ki: Allah mý size izin verdi, yoksa Allah'a iftira mý ediyorsunuz?
10.60. Allah'a karþý yalan uyduranlarýn kýyamet günü (âkýbetleri) hakkýndaki kanaatleri nedir? Þüphesiz Allah insanlara karþý lütuf sahibidir. Fakat onlarýn çoðu þükretmezler.
10.61. Ne zaman sen bir iþte bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir þey okusan ve siz ne zaman bir iþ yaparsanýz, o iþe daldýðýnýz zaman biz mutlaka üstünüzde þahidizdir. Ne yerde ne gökte zerre aðýrlýðýnca bir þey Rabbinden uzak (ve gizli) kalmaz. Bundan daha küçüðü ve daha büyüðü yoktur ki apaçýk kitapta (levh-i mahfuzda) bulunmasýn.
10.62. Bilesiniz ki, Allah'ýn dostlarýna korku yoktur; onlar üzülmeyecekler de.
10.63. Onlar, iman edip de takvâya ermiþ olanlardýr.
10.64. Dünya hayatýnda da ahirette de onlara müjde vardýr. Allah'ýn sözlerinde asla deðiþme yoktur. Ýþte bu, büyük kurtuluþun kendisidir.
10.65. (Resûlüm) Onlarýn (inkârcýlarýn) sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet (ve üstünlük) Allah'ýndýr. O, iþitendir, bilendir.
10.66. Ýyi bilin ki, göklerde ve yerde ne varsa yalnýz Allah'ýndýr. (O halde) Allah'tan baþka ortaklara tapanlar neyin ardýna düþüyorlar! Doðrusu onlar, zandan baþka bir þeyin ardýna düþmüyorlar ve onlar sadece yalan söylüyorlar.
10.67. O (Allah), geceyi içinde dinlenesiniz diye sizin için yaratan, (çalýþýp kazanmanýz için de) gündüzü aydýnlýk kýlandýr. Þüphesiz bunda dinleyen bir toplum için ibretler vardýr.
10.68. (Müþrikler:) ”Allah çocuk edindi” dediler. Hâþâ! O bundan münezzehtir. O'nun (çocuða) ihtiyacý yoktur. Göklerde ve yerde ne varsa O'nundur. Bu hususta yanýnýzda herhangi bir delil yoktur. Allah hakkýnda bilmediðiniz bir þeyi mi söylüyorsunuz?
10.69. De ki: Allah hakkýnda yalan uyduranlar asla kurtuluþa eremezler.
10.70. Dünyada bir miktar geçim (saðlarlar), sonra dönüþleri bizedir; sonra da inkâr etmekte olduklarý þeylerden ötürü onlara þiddetli azabý tattýrýrýz.
10.71. Onlara Nuh'un haberini oku: Hani o kavmine demiþti ki: ”Ey kavmim! Eðer benim (aranýzda) durmam ve Allah'ýn âyetlerini hatýrlatmam size aðýr geldi ise, ben yalnýz Allah'a dayanýp güvenirim. Siz de ortaklarýnýzla beraber toplanýp yapacaðýnýzý kararlaþtýrýn. Sonra iþiniz baþýnýza dert olmasýn. Bundan sonra (vereceðiniz) hükmü, bana uygulayýn ve bana mühlet de vermeyin.”
10.72. ”Eðer yüz çeviriyorsanýz, zaten ben sizden bir ücret istemedim. Benim ecrim Allah'tan baþkasýna ait deðildir ve bana müslümanlardan olmam emrolundu.”
10.73. Yine de onu yalanladýlar, biz de hem onu hem de onunla beraber gemide bulunanlarý kurtardýk ve onlarý (yeryüzünde) halifeler kýldýk; âyetlerimizi yalanlayanlarý da (denizde) boðduk. Bak ki uyarýlanlarýn (fakat inanmayanlarýn) sonu nasýl oldu!
10.74. Sonra onun arkasýndan birçok peygamberi kendi toplumlarýna gönderdik. Onlara mucizeler getirdiler. Fakat onlar daha önce yalanladýklarý þeye inanacak deðillerdi. Ýþte haddi aþanlarýn kalplerini biz böyle mühürleriz.
10.75. Sonra onlarýn ardýndan da Firavun ve toplumuna Musa ile Harun'u mucizelerimizle gönderdik, fakat onlar kibirlendiler ve günahkâr bir toplum oldular.
8.24. Ey inananlar! Hayat verecek þeylere sizi çaðýrdýðý zaman, Allah ve Resûlüne uyun. Ve bilin ki, Allah kiþi ile onun kalbi arasýna girer ve siz mutlaka onun huzurunda toplanacaksýnýz.