Yolculuk! Yolcular!..


Kendimizde

Hz. Muhammed Mustafa’yı

söz sahibi eder,

güzel ahlâkın sahibi olursak,

o zaman,

iyi insan oluruz.

 

Yolculuk!.. Yolcular...

Muhterem Dostlar!   

Allah’ın ilhâm ve ihsânı cümlenizin üzerine olsun. Cenâb-ı Hak, enfüsî ve âfâkî bütün felaketlerden korusun ve muhafaza eylesin.

Muhterem   Dostlar!

Bir yolculuk ki halktan Hakk’a ve Hak’tan halka dönüş. Kesretten vahdete, vahdetten kesrete... Kutsî ve ulvî yolun sâlikleri bu mukaddes yolculukta azamî derecede gayret gösterecekler. EmrolunduÄŸumuz gibi doÄŸru, emre itaat, telkîne riâyet rehberimiz olacaktır inÅŸaAllah!

Muhterem   KardeÅŸler!

Ümmetin fesada gittiği bir devirde Peygamber Efendimizin (a.s.v.) sünnetine sarılabilme, gösterdiği sırat-ı müstakîmden yürüme en büyük fazilet ve şeref olacağından şüphe etmeyeceğiz.

Îmânın kemâli, tevhîdin mânevî mesuliyetini idrak edenlerde tecellî ve tahakkuk etmiştir.

Bizler daima murakabeli, tefekkürlü, ehl-i mânâ ve ehl-i hakikat olma yolunda gereken sadâkat ve bağlılığımızı hiçbir zaman ihmâl etmemeliyiz.

Ehl-i tevhît uyanıktır, âşık, sâdık ve ârifiyetin mânevî vârisidir. Küçük bir ihmâlin çok büyük kayıplara bizi düçar edeceğinden haberdar olmalıyız. Ârifiyetle, olayları, hâdisatları, daha önceden tevhîdin nûruyla keşfetmeliyiz.

 Felâket geldikten sonra onu herkes görür.  Bizi kutsî ve ulvî yolculukta bütün yan etkenlerden koruyacak olan Allah’ın zikri ve mürÅŸid-i kâmilin telkînidir. Telkînsiz, harita ve pusulasız yola çıkanlar bir meçhûle doÄŸru kasırga ve tufanlarda kayıplara karışıyor ve hâlâ karışmaktalar.

İşte o ilâhî hitap:

“Ey yolcu! Dur ve düşün. Sen kimsin? Nerden geldin? Nereye gidiyorsun? Rehberin ne? Rehbersiz gidilmez. Kulağını aç, dinle. Gözünü sil ve yine sil, dikkatle bak! Duyarak, bilerek, görerek yürü. Velâyete doÄŸru, huzura doÄŸru yürümektesin. Cân kulağın ve cân gözün açık olmalıdır.

Seyr i süluk ettiğin bu yolun mânevî duygusuyla duygulan. Tazim ve edeple yürü. Dünyaya ve ukbaya taalluk eden hiçbir şey üzerinde bulunmasın. Sonra önüne mâniler ve perdeler çekilir, yürüyemezsin.

Dervişler, Hak yolcuları adımlarını göre göre atarlar. Bilerek, yaşayıp zevk ederek seyr-i süluk ederler. Çukura basmazlar. Kutsî vadideki işaretleri, duraklarını, istirahat yerlerini görerek, yaşayıp zevk ederek mukaddes vâdiye girerler.

Kendilerine baktıkları zaman maddeden soyunmuş, kesâfetten letâfete geçmiş, hiçbir varlık onu dosta vuslat etmekten engelleyememiş.

Sırr-ı velâyetin fahri üyesi. Lâ ilâhe illallah tevhîdiyle ÅŸerefyap olmuÅŸ, urûcunu tamamlamış. Harfsiz, sözsüz mânâ âleminin sohbet eri. Tenezzül ve tevazuyla nüzûl etmiÅŸ. Edebi, ahlâkı, ahkâmı ile gerçek bir ümmet olduÄŸunu ispat-ı vücut etme yolunda azimli ve kararlı olan bu muhterem   kardeÅŸlere mübarek olsun der, tebrik ve sevgilerimle selamlar... Devamını Allah’tan niyaz ederim.

Muhterem   KardeÅŸlerim!

Ehlullahı kemâle getiren bu sırr-ı tevhit, kenz-i mahfiden bizlere de üfürüldü, telkîn edildi. Bu yapmış olduğumuz sohbet, o ilâhî nefhada mevcuttur. Yeter ki bizler sadâkatimizde eksiklik yapmayalım. Âşık ve sadıklar, ilâhî tecellîden mahrum olmazlar.

Mevlâ-yı Zülcelâl, habîbi Muhammedinin hürmeti için zikrimizi, muhabbetimizi, ilhâm-ı ilâhîyemizi bir an olsun kesmesin. Amin!

Tenezzül ve tevazuda topraklar gibi, ayıplar örtmede karanlık gece gibi, şefkat ve merhamette güneş gibi, gerçek dervişlikte Hz. Yunus Emre gibi olmamıza yardımcı ol Rabbim.

Allah’tan dua ve niyâzım, tevhît ailesinin muhterem mensuplarını en küçüğünden en büyüğüne kadar koruyup muhafaza etmesidir.

Cümlenizi Allah’a emânet eder, ulu Yaradanımdan razı olduÄŸu iyilikleri ihsân etmesini tekrar tekrar dua ve niyaz ederim.

Selâmlarımız ve dualarımız selâmetiniz için olsun.

 

26. 02. 1984





Bu Sayfanýn Geldiði Adres
Tasavvuf DerneÄŸi
http://www.tasavvufdernegi.com

Bu Sayfanýn Adresi:
http://www.tasavvufdernegi.com/modules.php?name=Content&pa=showpage&pid=30